TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis’in açılışının 92. yıldönümü dolayısıyla kutlamaları kabul etti.

TBMM Tören Salonu’ndaki kutlama, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, yüksek yargı mensupları, milletvekilleri, kuvvet komutanları ile diğer protokol üyeleri katıldı.

Başbakan Erdoğan, salondaki yerini alırken, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ve Kılıçdaroğlu ile tokalaştı. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki soğuk hava dikkatlerden kaçmadı.

Törene BDP grubundan katılım olmadı.

Çiçek'in ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan alarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, ardından da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

KILIÇDAROĞLU: TUTUKLU VEKİLLER DEMOKRASİ AYIBI

Bu Meclis doğrudan Milletin iradesiyle kendini kurmuş bir Meclis'tir. Halkın iradesinin somutlaşmış halidir. Bu Meclis devrimci bir Meclis'dir. Meclis'in şekil ve yönetimine karar veren Meclis'tir. 20. yüzylın başında yapılan devrimler tarihe karıştığı halde Türkiye Cumhuriyeti devrimi tarih yazmaya devam ediyor.
Bizim bir toplum sözleşmemiz vardır: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir

Çağdaş Türkiye'yi, bugün ulaştığı düzeyi millet egemenliğinden bağımsız tanımak mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları hemen demokrasi denemelerine girişmişlerse bunun temel sebebi millet hakimiyetine duyulan samimi inançtır. Egemenliğin halka devriminin Avrupa'ya maliyeti 2 dünya savaşıdır. Örnekleri çoğaltabiliriz

Egemenliği millete vermek her dönemde karşı karşıya olduğumuz bir sorunsaldır. Biz nasıl bizden öncekileri yargılyorsak bizden sonrakiler de bizi yargılayacaktır. Geçmişi de yargılasanız sağlıklı yargılama yöne geleceğe dönük olandır.

Halkın iradesiyle seçilen vekillerin halen tutuklu olmaları bir demokrasi ayıbı olarak karşımızda durmaktadır

23 Nisan milletimizin parlamenter sisteme olan inancının sembolü olan bir tarihtir. Yasamanın sesini kısmak isteyenler birlmeli ki bu Meclis işgalcilere boyun eğmemiş, sonunda hep yetkilerini yeniden kazanmıştır. Meclis'in yetkilerine göz dikenler bu hususu akıllarından çıkarmasınlar

Bu cumhuriyeti kuranlar savaşımlarını bile hukuk içinde yürütmeye gayret etti. İktidar kudretinin Meclis ile hukuk ile sınırlandırılması Cumhuriyetin doğal evriminin kaçınılmaz sonucudur

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır

ERDOĞAN'DAN 23 NİSAN'A DARBE MESAJI

“Bu Meclis artık darbelerle hesaplaşan bir Meclis'tir. Bu Meclis iradesine yönelik her tülü saldırıya göğüs geren bir Meclis'tir. Yürütme ve yargı erkleri ile bugün de tam istikbalimizin teminatıdır.

Meclis'e yönelik her türlü müdahale ve girişim bu ülkenin istiklaline yönelik olacaktır. Milli iradeye ve demokratik rejime kastedenler er veya geç Meclis'ten, milletten ve yargıdan gereken cevabı alacaktır ve almaktadır. Meclis'e yönelik hiçbir müdahale planına göz yummadık. Bizden sonra gelenler de Meclis'in büyüklüğüne halel getirmeyeceklerdir.

İlk Meclis’te ortaya konan manzara açıktır. Bu ülkenin her bir ferdi farklılık gözetilmeden bu ülkenin ferdidir. Vatanımıza ve milletimize yönelik her türlü terör faaliyetini istiklalimize yönelik saldırı olarak görür ve savunuruz. Bu topraklar üzerinde nifak tohumları yeşertmek isteyenler bilsinler ki ektikleri tohum hiçbir zaman filize dönemeyecektir

Bu topraklar üzerinde hesabı olan çevrelere maşalık yapanlar kirli emellerine asla ulaşamayacaktır. TBMM dünyanın tüm ülkelerine karşı samimi ve dostane bir yaklaşım içindedir. TBMM dostu için dost, düşmanı içinse azamettir. Bölgemizde ve dünyada barıştan, huzurdan başka hiçbir emelimiz olmadığını dostumuz da düşmanımız da bilmelidir.

Dış politikamız barış üzerine inşa edilmiştir. Özgürlükleri kısıtlayan, halkına zulmeden yönetimlere karşı sessiz kalamayız. Hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadığını herkes çok iyi bilmelidir."