Çantanın içindeki pijama takımı, tıraş malzemeleri ve evrakları gösteren Ersin, "Benim üzerimden gözdağı, itibarsızlaştırma çalışması yaptılar" dedi.

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olduğu dönemde meydana gelen olayların yankıları devam ediyor. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal’ın talimatı ile gözaltına alınan daha sonra da Ergenekon Davası kapsamında tutuklanan İlhan Cihaner, uzun tartışmaların ardından serbest bırakılmıştı.

O dönem Erzurum ve Erzincan’a parti görevlisi olarak giden CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in kamuoyuna yansıyan görüntüleri ortaya çıkmış, otel lobisinde ’Munzur’ kod adlı gizli tanık ile görüştüğü ifade edilmişti.

Daha sonra hakkında ’Ergenekon Terör Örgütü’ne yardım ve yataklık suçlaması’ ile dava açılan Ersin, İzmir İl Genel Meclisi CHP Grup Toplantısı’na katılıp o günleri anlattı. Kameralara yansıyan meşhur siyah çantası ile İl Genel Meclis üyelerinin karşısına çıkan Ersin, çantanın içinde iddia edildiği gibi para değil pijama takımı, tıraş malzemeleri ve evrak olduğunu söyledi.

Olay günü otelde kullandığı çanta ve yine aynı malzemeler ile toplantıya gelen Ersin, "Bu çanta ve çantada yer alan eşyalar yüzünden 27 yıl hapis cezası talep edildi. Dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke hazırlandı.

Çantaya gözüm gibi bakıyorum. Atalarımızın ’Sakınılan göze çöp batarmış’ diye sözü var. İnanıyorum ki milyonlarca kişi çantayı konuştu. Şimdiki Adalet Bakanı komisyonda ’Çantada ne vardı?’ diye sormuş. Çanta ile ilgili hakkımda fezleke hazırlandı. Bu çantanın yüzünden özel yetkili savcı iddianame hazırladı. Çantayı çocuklarıma, geride kalanlara miras bırakacağım" dedi.

BUGÜN OLSA AYNISINI YAPARIM

Cihaner’in tutuklanmasının ardından partinin iki milletvekili ile kendisini inceleme yapmak üzere görevlendirdiğini anlatan Ersin, "Erzincan’ın o dönem alay komutanları, istihbarat subayları tutuklandı. Ardından tutuklanma süreci MİT’e kadar sıçradı. 18 Şubat 2010 günü üç milletvekili Erzurum’a gittik. Bizimle birlikte Ankara’dan üç de gazeteci geldi.

Biz, Erzurum’da MİT personelini ziyaret ettik. Sonra da İlhan Cihaner’i ziyaret ettik. Ertesi gün Erzincan’da kahvaltı yaptık. Bizim oraya geldiğimizi duyanlar oraya geliyorlardı. Yardımcı olmamızı isteyenler bizim yanımıza oturup dertlerini anlattılar. Sonra bize medyadan bazı kişiler gelip ’Gizli tanık Munzur ile görüşmüşsünüz’ dediler. Ben kimseyi çağırmadım.

Ardından görüntülerim dolaşmaya başladı. Sanki ben bu çantada para taşıyormuşum izlenimi yaratmaya çalıştılar. Benim üzerimden gözdağı, itibarsızlaştırma çalışması yaptılar. Alçakça bir operasyon yapılıyor. Hukukçu olarak ben para taşıyan kişi konumuna getiriliyorum. Munzur ya da başkası bana gelip ’Görüşmek istiyorum’ dese yine görüşürüm. Gizli tanık olduğunu söylese de oturur konuşurum. Benim işim bu. Ben o dönem milletvekiliydim. Ortada bir durum var. Nereye çekersen götürülen bir durum var. Bana kimse zaten gizli tanık sıfatını kullanarak gelmedi" dedi.

ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL

İddianame ve resmi yazışmalarda Ergenekon için ’terör örgütü’ ibaresi kullanıldığını anlatan Ersin, bunun yanlış olduğunu da söyledi. Ersin, "Ergenekon Terör Örgütü kullanımı yasaklanmasına rağmen savcı bu ibareyi kullanıyor. Benim suçum da ’Ergenekon Terör Örgütü’ne üye olmak’ olarak gösteriliyor. Mahkeme yasaklamasına rağmen niye bakanlık yazışmalarında bu ibare kullanılıyor? Hadi başbakanın mesleği avukatlık değil. O bir dönem İETT’de çalıştı. Hukukçular bile bir şey demiyor" ifadelerini kullandı.

İZMİR, (DHA)