Siyaset Rıza Sarraf: 30 polis yatak odama girdi!
Paylaş
Rıza Sarraf: 30 polis yatak odama girdi!

17 Aralık operasyonunda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf 70 gün sonra tahliye edilmişti. Sarraf serbest kaldıktan sonra sessizliğini ilk defa bozdu

Reza Zarrab adını sanatçı Ebru Gündeş'le yaptığı evlilik sonrası duyurdu. İranlı'ydı, altın ticareti yapıyordu. 17 Aralık 2013 sabahı yapılan polis operasyonunun merkezinde yer aldı. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğullarının da adının karıştığı operasyonda gözaltın aalındıktan sonra cezaevine atıldı.

Haberin Devamı

Türkiye'nin İran'dan aldığı gaza karşılık sattığı altın ticaretine aracılık ederek, 87 milyar euroluk kara para trafiğini yönettiği, altın kaçakçılığı yaptığı, bakanlara yüklü miktarlarda rüşvet karşılığında kamudaki sorunlarının çözümü için kendisine imtiyazlar sağladığı iddia edildi.

Cezaevine girdi, 70 gün hapis yattı ardından suç vasfının değişme ihtimali doğduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu. Başbakan Erdoğan'a, hükümete ve bakanlara, hep onun adı üzerinden suçlamalar yöneltildi. Zarrab, 4 aydır sürdürdüğü suskunluğunu, TAKVİM'e bozdu. İstanbul'daki ofisinde görüştüğümüz Zarrab, 17 Aralık operasyonunun hükümete darbe yapmaya yönelik olduğunu birkez daha kanıtlayan çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Zarrab'ın o açıklamaları:

Haberin Devamı

HÜKÜMETİ SUÇLA TAHLİYE EDELİM:

Cezaevindeyken, "Suçu hükümetin üstüne yık tahliye kağıdını göreceksin" garantisini verdiler. Kabul etmedim.

ALTIN TİCARETİM TAMAMEN YASAL:

Yaptığım ticaret tamamen legal. Altında kaçakçılık mümkün değil. Çünkü altında vergi ve KDV yoktur. Mahkemeye çıktığımda, hâkim bana bu iddiayı yönelttiği zaman, altında KDV ve ÖTV olmadığını söyledim. O da şaşırdı, bilmiyordu bunu.

GANA UÇAĞI OPERASYONUN ÖN HAZIRLIĞIYDI:

Gana'dan gelen 1.5 ton altın vardı. Biz ithalat kısmında, gümrüğe başvuru yaptığımız zaman bu uçağın evrakının olmadığını öğrendik. İthalattan vazgeçtik. İfade almadılar, bir şey yapmadılar ama günlerce manşet oldu. Gümrüğe başvurduk, bir soruşturma geçirdik ve mahkeme, herhangi bir kaçakçılığa teşebbüs olmadığına, sahte evrak kullanılmadığına dair takipsizlik kararı verdi. Tüm amaç, algı yönetimi ve operasyonuydu.

3 HAYALİ ŞİRKET 87 MİLYAR EURO:

Bu 87 milyar euro rakamına gelince... Bunun araştırması o kadar basit ki. Bakın, İran'ın Türkiye ile yıllık ticaret rakamı 3.5 milyar eurodur. 87 milyar euronun birikmesi için 24 yıl İran'ın Türkiye'deki fonuna dokunmamış olması lazım. Bu iddiaları ortaya atan insanlar, ya matematik bilmiyor, ya da algı yönetimi yapıyor. İllegal yollardan elde edilmiş para, kara para olur. Benim yaptığım tüm ticaret, bankalar üzerinden yapılmıştır. Devletin tüm kurumlarının denetimine açık yapılmıştır.

Haberin Devamı

AMBARGOYU DELMEDİM:

Ben hiçbir zaman İran'a konulan ambargoyu delmedim. 1 Temmuz'da biliyorsunuz altına ambargo geldi. Sakıncalı bir ürün ilan edildikten sonra biz bu ticareti durdurduk, devam etmedik. Yani ben, 1 Temmuz'dan sonra, hiçbir şekilde altın ticareti yapmadım. "Geride kalmış bir ticaretin sorgulaması neden 17 Aralık'ta yapıldı" sorusunun cevabını ben de merak ediyorum.

MİKTAR GİDEREK ARTIYOR:

Gözaltına alındığımız gün Zafer Çağlayan'a verildiği iddia edilen rüşvet rakamı 50 milyon dolarlardaydı. Mahkemeye çıktığımızda 100 milyon dolar oldu. Tahliye olduk, 150 milyon dolar oldu. Herhalde ihtarname açılana kadar 1 milyarı bulur. Gizlilik kararı olduğu için dosyada yer alan iddialara girmek istemiyorum.

ZAFER ÇAĞLAYAN'IN BEĞENDİĞİ SÖYLENEN PİYANO:

Piyanoyu da göreceğiz, saati de göreceğiz... Sadece bu ikisi değil, dosyadaki bütün detayların cevabı görülecek. Bir gün gizlilik kalkacak. O gün aslında ben bu iddialarla PR yapmaya çalışan, kendilerine paye çıkarmaya çalışan, hükümetimizi yıpratmaya çalışan insanların beyanatını merak ediyorum. Bizimki er ya da geç, 2-3 ay sonra ortaya çıkacak.

Haberin Devamı

YATAK ODAMDAN ALDILAR

Ben evimin en mahrem yerinden, yatak odamdan alındım. Hiçbir bayan polis yoktu. 30 erkek polis vardı. Benim evimden alınış şeklim ne kadar ahlakiyse bu operasyonun temeli de o kadar sağlam. Eve güvenliğe baskı yaptırıp girmişler. Yatak odamızda gözümüzü açtığımızda göz göze geldik. Sabah saat 5.5- 6'da bu operasyon yapıldığında ben çıkıp 20 kameramanın kapıda dizili olduğunu gördüğümde yapılan operasyonun bir darbe olduğunu anladım.

ZENCANİ İLE ORTAK DEĞİLİM HAKKIMDA TUTUKLAMA KARARI YOK:

Babek Zencani'yle arkadaş da değilim ortak da. Toplam görüşmem, 4 dakikayı geçmez. İran'da hakkımda tutuklama kararı yok. Dilediğim zaman gidip gelebilirim. Orada şirketlerim var ve babam da şu an orada.

ÖZÜR DİLEYECEKLER

Bu operasyonunun temelinin sağlam olmadığı, servis edilen montajlı, dublajlı tapelerden belli zaten. Saat konusunda çok büyük iddialar atıldı ortaya. Birileri algı yönetimi yapmaya çalıştı. Paralel mi taktı dediler, kim taktı dediler. 700 bin liralık saat mi olur dediler vs. Koskocaman 200 trilyonluk altın ticaretinin analizini herkes bırakmış, saat analizi yapıyorlar. Bakın saatle alakalı mahkemeye sunulan belgelerden sonra, o saati diline dolayan beyefendilerin nasıl bir özür dileyeceklerini çok merak ediyorum.

Haberin Devamı

VATANDAŞLIK ÇOK NORMAL

2006 veya 2007 yılında Türk vatandaşlığına geçtim. Kimdi o zaman İçişleri Bakanı? Sayın Güler miydi? Yanlış hatırlamıyorsam, Sayın Abdülkadir Aksu'ydu. 1984 yılından itibaren Türkiye'de yaşayan bir insan olarak, ağabeyimin vatandaşlık alması sizce anormal bir şey mi? Kaldı ki ağabeyimin vatandaşlık başvurusu sayın Güler'in bakanlığından önceki bir döneme dayanıyor. Kabulü, sayın Güler'in olduğu dönem. Abimin şirketi geçen yıl Türkiye'de, bir yıl içinde en fazla büyüyen ihracatçı şirket ödülü aldı. Müsaade edin de bu adam da alsın artık vatandaşlık.

Takvim