Siyaset İşte 62'nci Hükümet Programı
Paylaş
İşte 62'nci Hükümet Programı

Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık dönemi 'İkinci atılım dönemi' olarak adlandırıldı. Çözüm süreci de programa girdi. Hükümet Programı, Meclis'te Davutoğlu tarafından açıklandı

Başbakanlıktan Hükümet Programı ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.Başbakanlıktan Hükümet Programı ile ilgili yapılan basın açıklamasında, "Bugüne kadar büyük bir başarı ile yürütülmekte olan milli birlik ve kardeşlik projesi ile çözüm süreci taviz vermeden sürdürülecektir" ifadesine yer verildi.

Haberin Devamı
startFlvPlayer_PostaV2("divFlvPlayer20656","20656","201409","20656-177185.jpg","1", "0","Davutoğlu: ‘Tıpış tıpış’ demem ama ‘öyle veya böyle’ konuşacaksın");

62. Hükümet Programı'nın 5 başlığı

İleri Demokrasi

İnsani Kalkınma

Yaşanabilir Mekânlar Çevre

Güçlü Ekonomi

Öncü Ülke

Başbakanlık'tan Hükümet Programı ile ilgili yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

- "Bugüne kadar büyük bir başarı ile yürütülmekte olan milli birlik ve kardeşlik projesi ile çözüm süreci taviz vermeden sürdürülecektir."

- "Devlet otoritesinin parçalanmasına asla izin vermeden ulusal güvenliği tehdit eden tüm unsurlarla sonuna kadar mücadele edilecektir. Bu konuda her ne surette olursa olsun taviz verilmesi söz konusu değildir. Geçmişte milli güvenliğimizi tehdit eden vesayet odaklarına müsaade edilmediği gibi son iki yıldır ortaya çıkan vesayet girişimlerine karşı da millli güvenliğimiz teminat altına alınmıştır."

- "Son 12 yılda yaşanan özgüven devrimi ile dünyada başat aktörlerden biri haline gelen Türkiye bölgesinde ve küresel her sorunda sorunun değil çözümün parçası olarak istikrar üretmeye devam edecektir. Değer odaklı Türk dış politikası artık küresel bir markadır."

YENİ TÜRKİYE YENİ EKONOMİ

62. Hükümetin Programı'nda, uluslararası bir başarı örneği haline gelen ekonomi politikalarının daha da geliştirilerek etkili şekilde uygulanmaya devam edileceği belirtildi.

Programda, ekonomi politikaları "Güçlü Ekonomi" başlığı altında ele alındı.

Hükümetin ekonomi hedefleri anlatılırken, "Yeni Türkiye'nin Güçlü Ekonomisi" alt başlığı kullanılan programında, "62. Hükümet olarak biz, artık uluslararası bir başarı örneği haline gelmiş bulunan ekonomi politikalarımızı daha da geliştirerek etkili bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi. Ekonomide fırsat eşitliği ve adalet sağlanarak hiç ki değerlendirmesi yapıldı.

ABD ekonomisindeki toparlanmayla ortaya çıkan politika değişikliğinin etkilerini hafifletme yönünde doğru tedbirlerin alındığına işaret edilen programda, 62. Hükümet döneminde de bu ilkelerin esas alınacağı kaydedildi.

Programda, dışa açık ve dünyayla entegre ekonomik yapının, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların ivmelenmesiyle daha da güçleneceği ifade edildi.

Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ileri demokrasi ve evrensel normlara dayalı olarak işleyen adil hukuk düzeniyle mümkün olacağı vurgulanan programda, yargı reformu başta olmak üzere bu konularda sağlanacak ilerlemenin, bugün itibarıyla önemli bir aşamaya gelen ekonomik dönüşüm sürecini sağlamlaştırmak açısından da kritik rol oynayacağı belirtildi.

Ar-Ge'ye ağırlık verilecek

Programda, 2023 hedefIerine ulaşma yolunda planlı ve programlı şekilde çalışılmaya devam edileceğine, 10. Kalkınma Planı'nın da bu hedeflere ulaşmaya ivme kazandıracağına yer verildi.

Ekonomide yapısal dönüşüm için imalat sanayinin gayri safi yurtiçi hasıla içindeki payının artırılması gerektiği belirtilen programda, bu çerçevede özel sektör öncülüğünde Ar-Ge'ye daha fazla ağırlık vererek, ihracata dayalı ve rekabetçi üretim yapısı oluşturulacağı bildirildi. Programda,10. Kalkınma Planı'nda belirlenen 25 Öncelikli Dönüşüm Programı'na ait eylem planlarının yıl içinde Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayımlanacağı ve kararlı şekilde uygulanacağı bildirildi.

Uygun finansman sağlamaya devam

Küresel ekonomide toparlanma süreci devam ederken, dünya ekonomisindeki kırılganlık ve belirsizliğin sürdüğüne değinilen programda, AK Parti iktidarının ekonomide gerçekleştirdiği yapısal dönüşüm ve reformların ekonominin dayanıklılığını artırdığı vurgulandı.

Özellikle 2010-2011 döneminde artan cari açığı düşürmek amacıyla alınan tedbirler sayesinde cari açığın azalma eğilimine girdiğine işaret edilen programda, bu eğilimin 62. Hükümet döneminde de devam etmesi yönünde gerekli yapısal tedbirlerin alınmasına devam edileceği belirtildi.

Yurt içi ve yurt dışındaki talebin bu yıl büyümeye katkı sağlamasının beklediğine yer verilen programda, üretim ve ihracatın artırılması için uygun finansman sağlamaya yönelik çabaların devam edeceğine değinildi. Programda, şunlar kaydedildi:

"Önümüzdeki dönemde temel amacımız, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak, istihdamı artırmak, cari açığı kontrol altında tutmak, mali dengeleri sağlamlaştırmak, fiyat istikrarını sağlamak ve finansal istikrarı korumaktır. 12 yıllık kazanımlarımızdan hareketle, 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz. Özel sektörümüzü teşvik edecek ve müteşebbislerimizin önünü açacak politikaları uygulamaya devam edeceğiz. Bunun için makroekonomik istikrarın sürdürülmesinin yanında, ekonominin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artıracak, mal ve hizmet sektörlerinde rekabet ve verimlilik artışlarını sağlayacak, ucuz finansman kaynaklarına ulaşımı kolaylaştıracak makro ve mikro politikalara öncelik verilecektir.

2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda mali disiplin, enflasyonla mücadele ve istihdam esaslı yüksek ve sürdürülebilir büyüme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Sermaye hareketlerinin ve ticaretin serbest olmasını savunmaya devam edeceğiz. Yoksulluk ve fakirlikle mücadelede uyguladığımız güçlü sosyal politikalarla başlattığımız sosyal restorasyon sürecine devam edeceğiz. Makro-parasal dengeleri göz önünde bulundururken, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını da dikkate alan uygulamaları sürdüreceğiz."

Popülist politika yok

Türkiye için kamu borcunun risk alanı olmaktan çıktığı vurgulanan programda, borç stoku oranının düşürülmesine ilişkin politikaların devam edeceği belirtildi. Programda, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine rağmen kamu maliyesine yük getirecek herhangi bir popülist politikanın devreye sokulmadığı, 2015 genel seçiminde de bu anlayışın süreceği ifade edildi.

Programda, bu dönemde gelir politikaları açısından temel önceliklerin vergilemede adalet ve etkinliğin artırılması, istihdamın ve yatırımların teşviki, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, rekabetin geliştirilmesi, tasarruf oranlarının artırılması, şirketlerin öz sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve daha etkin vergi sisteminin oluşturulması olacağı vurgulandı.

Ekonomide atılacak adımlar

Programa göre, ekonomi alanında atılacak bazı adımlar şöyle:

- Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınması, vergi tabanının genişletilmesi ve vergilemenin daha adil olmasına yönelik çalışmalara devam edilecek.

- Kamu harcamalarının finansmanında doğrudan vergilerin ağırlığının artırılması sağlanacak.

- Genel yönetim sektörü cari harcamalarının 3'er aylık dönemler itibarıyla raporlanmasına ilişkin çalışmalar yapılacak.

- Başta Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi ve Konya Ovası Projesi olmak üzere, bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmayı hedefleyen ekonomik ve sosyal altyapı projelerine önem verilecek.

- 2014-2018 döneminde kamu yatırımları 350 milyar doları aşacak.

- Önümüzdeki dönemde ulaşımdan eğitime, sağlıktan enerjiye, tarımdan savunma sanayine kadar başlatılan büyük projeler tamamlanacak ve yeni projelere başlanacak. Projelerin inşasında yüz binlerce kişi istihdam edilecek.

62. Hükümetin Programı'nda kayıtdışılıkla mücadele için yeni bir eylem planı yürürlüğe koyulacak. İlgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla elektronik ortamda bilgi ve veri paylaşımı yapılarak, elde edilen veriler bilişim teknolojileri vasıtasıyla çapraz kontrollere tabi tutulacak.

Ekonomi politikalarının "Güçlü Ekonomi" başlığı altında ele alınan programa göre, kamu ve özel sektördeki engelli kontenjanlarının doldurulmasına yönelik tedbir alınmasına devam edilecek.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması için iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması ile çalışan ve işverenlerin bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetler sürdürülecek.

En kısa sürede madenIerde Sağlık ve Güvenlik hakkındaki 176 sayılı ILO Sözleşmesi ile İnşaatlarda Sağlık ve Güvenlik hakkındaki 167 sayılı ILO Sözleşmesinin onay işlemleri de tamamlanacak.

TBMM'ye sunulan ve halen görüşmeleri devam eden "İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı" ile alt işveren işçilerinin sendikalaşma, toplu sözleşmelerden yararlanma, yıllık izin, maaş güvencesi, kıdem tazminatı ve çalışma sürelerine ilişkin sorunlarını gideren düzenlemeler hayata geçirilecek.

Söz konusu kanunla, yer altı işlerinde çalışan işçiler bir gün bile çalışmış olsalar iş güvencesinden yararlanabilecek. Bu kişilere zorunlu haller dışında fazla çalışma yaptırılamayacak, 4 gün fazla yıllık ücretli izin kullandırılacak, haftalık azami çalışma süresi 36 saat, günlük çalışma süresi 6 saati aşmayacak. Yeraltında çalışanların emeklilik yaş haddini 55'den 50'ye düşürülecek. Yeraltında fiilen çalışmadıkları süreleri de fiili hizmet zammı süresine dahil edilecek.

Belirli bir dönem boyunca çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatına uyduğu tespit edilen, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alan ve kayıtdışı işçi çalıştırmayan işverenler için bu durumlarını gösteren ve ödüllendiren düzenlemeler yapılacak.

Kayıtdışıyla mücadelede yeni eylem planı

Kayıtdışılıkla mücadele için yeni bir eylem planı yürürlüğe koyulacak. İlgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla elektronik ortamda bilgi ve veri paylaşımı yapılarak elde edilen veriler bilişim teknolojileri vasıtasıyla çapraz kontrollere tabi tutulacak. Böylece, denetimlerin etkinliği ve sayısı artırılarak kayıtdışı istihdamla daha kararlı bir şekilde mücadele edilecek.

2015-2018 yıllarını kapsayacak yeni Sanayi Stratejisi hazırlıklarına başlandı. Türkiye'nin, Sanayi Stratejisinde öngörüldüğü üzere 2023 yılında Avrasya'nın üretim üssü olması hedeflenirken, bu amaçla, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payını artırarak imalat sanayisinde dönüşüm gerçekleştirilecek.

Bu dönüşümle, Türkiye'de girişimcilik gücü yüksek, finansal piyasalara kolay erişebilen, yenilikçi, rekabetçi, yüksek katma değer ve istihdam yaratabilen, ortak çalışma kültürünü benimsemiş işletmelerden oluşmuş bir sanayi yapısı hedefleniyor.

Yatırım ortamı iyileştirilecek

Uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye yönelik ilgilerini somut yatırımlara dönüştürmek üzere yürütülen yatırım ortamı ve teşvik sistemi tanıtım faaliyetleri sürdürülerek, Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke algısı daha da güçlendirilecek.

Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımlarının yanı sıra, girişimcilerin yurt dışında yaptığı yatırımlara da uluslararası hukuk çerçevesinde önemli güvenceler sağlayan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ağının geliştirilmesi için çalışmalar yapılacak.

Bu hedeflere ulaşabilmek için yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesine devam edilecek, rekabet gücünü artıracak şekilde alt yapı güçlendirmeleri sürdürülecek.

Yeni yatırım teşvik sistemi geliştirilerek, uygulamaya devam edecek. Yenilikçi fikirlere dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek. Dış pazar çeşitliliği ve bölgesel üretim kapasitelerinin geliştirilmesiyle istikrarlı yüksek büyüme sağlanacak.

Elektrikli araç teknolojileri desteklenecek

Programa göre, Patent Kanunu'nun yasalaştırılması hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde elektrikli araç teknolojileri desteklenmeye devam edilecek. Bu amaçla Hibrit ve Elektrikli Araç Araştırma Merkezi kurulacak.

Dünya piyasalarında yer bulabilen Türk Malı otomobilin üretilebilmesi için gereken destek ve teşvik mekanizmasını harekete geçirecek, Türkiye'nin çeşitli alanlardaki ihtiyacını karşılamak üzere çok amaçlı hava araçlarının üretilmesi desteklenecek.

2015 sonuna kadar 13 adet Organize Sanayi Bölgesi projesi ile 9 adet Küçük Sanayi Sitesi projesinin tamamlanması hedefleniyor.

Bilişim sektöründe ülkeyi Ar-Ge ve inovasyon üssü haline getirecek, 3 milyon metrekare alan üzerine Kocaeli'nde kurulmuş Bilişim Vadisi'nde 2015 yılında Ar-Ge firmalarına yer tahsisine başlanılacak.

Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde 2015 yılında yatırımcılara yer tahsisi yapılması hedefleniyor.

KOBİ'lere destek devam edecek

Esnaf, sanatkar ve KOBİ'lere önem verilmeye devam edilecek, kredi ve finansman şartlarının iyileştirilmesi, vergi, istihdam ve diğer yükümlülüklerin azaltılması, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi, yenilikçilik ve girişimciliğinin geliştirilmesi, altyapı, kümelenme ve ortaklık faaliyetleri desteklenecek.

KOBİ'lere yönelik KOBİ borsalarına açılma faaliyetlerini destekleyecek, Kredi Garanti Fonu'nun kefalet sağladığı KOBİ sayısı artırılacak. Girişim sermayesi fonları yaygınlaştırılacak.

Helal belgelendirme

Dünyadaki helal belgelendirme ihtiyaçlarını karşılamak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı-İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü kapsamındaki uluslararası helal belgelendirme ve akreditasyon faaliyetleri başlatıldı.

Milli işletim sistemi PARDUS'un önümüzdeki dönemde kamu kurumlarında ve özel sektörde kullanımının yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Ar-Ge harcamaları artacak

Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payı 2023 yılında yüzde 3 olacak. Ar-Ge harcamalarının üçte ikisinin özel sektör tarafından yapılması hedeflenecek.

Önümüzdeki dönemde, başta otomotiv, makine ve imalat teknolojileri, bilgi ve iletişim teknolojileri ile sağlık gibi alanlardaki araştırma altyapılarını oluşturmaya ve araştırmacı insan gücünü yetiştirmeye daha da önem verilecek. Bu çerçevede, 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun ile araştırma altyapıları performans esaslı olarak destekleyerek, özel sektörle yakın işbirliği içinde çalışan yapılar haline getirilecek. Ar-Ge ve yenilik projelerini teşvik edecek, araştırma sonuçlarının ticari ürün ve hizmete dönüşümüne öncelik verilecek.

Ülke açısından önem taşıyan enerji, sağlık, havacılık ve uzay, otomotiv ve raylı sistemler ile savunma sektörlerinde uluslararası rekabetçi teknolojik ürün ve markaların ortaya çıkarılmasını ivmelendirmek için Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı uygulamaya geçirilecek. Üniversitelerin, Teknoloji Transfer Ofisi desteklemeleri önümüzdeki dönemde artırılacak.

Kamu-üniversite-sanayi işbirliğini gerçekleştirmek, kurumsal ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak için Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Strateji Belgesi önümüzdeki dönemde yürürlüğe konulacak.

Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim Programı hayata geçirilecek. Kamu alımları yoluyla teknoloji transferini sağlamak ve yerli üretim yeteneğini artırmak amacıyla Sanayi İşbirliği Programı uygulanacak.

Gelecek yıl Kocaeli ve Kayseri olmak üzere, 2023 yılına kadar 81 ilde bilim merkezi açılacak.