Siyaset TBMM olağanüstü toplandı -CANLI
Paylaş
TBMM olağanüstü toplandı -CANLI

Son günlerde artan terör saldırılarıyla ilgili CHP'nin isteği üzerine bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bugün saat 15:00'te olağanüstü toplandı. Oturumu CHP Başkanvekili Şafak Pavey yönetiyor

DAKİKA DAKİKA PARLAMENTODAKİ TOPLANTIDA SON DURUM

Haberin Devamı

SON DAKİKA - CHP'nin Meclis Araştırması önergesi TBMM'deki oylamada reddedildi! CHP'li ve HDP'li vekiller itiraz etti.

17.39 Başbakan Yardımıcısı Bülent Arınç sataş üzerine söz aldı

Sayın Baydemir'i yakınen tanıyorum. Keşke iki eş başkan gelseydi burada açıklama yapsalardı. Biz sırtımızı PKK'ya PYD'ye dayıyoruz diyenler burada olsaydı. Erkek eş başkan silahlanın çağrısı yaparken burada da aynı şeyleri söyleseydi.

Arınç'ın bu sözleri sonrası HDP sıralarında eleştiriler gelince Arınç, 'Hanımefendi sen bir sus' diye bağırdı.

17.36 HDP Diyarbakır milletvekili İdris Baluken sataşma üzerine söz aldı

Bugünkü görüşmelerden büyük bir hayal kırıklığı gördüğümü ifade etmek istiyorum. Burada rasyonel bir tartışmanın yapılmasını bekliyordum. Biz Türkiye'nin içine girdiği savaş girdabından çıkmak için Meclis'in müdahale etmesi gerektiğini düşünüyorduk. Ama maalesef tüm halkımızı hayal kırıklığına düşüren bu oturum gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

17.23 CHP adına önerge sahibi Levent Gök kürsüye çıktı

LEVENT GÖK'ÜN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI

Bugüne kadar terörden hayatını kaybeden tüm masum insanlarımızı, şehitlerimizi, askerlerimizi polislerimizi rahmetle anıyorum.

Bugün konuşmaları izliyorum, bakıyorum ki kaos yaratan konuşmalar izliyoruz. Terör karşısında 4 parti birlik olmayacak da ne zaman beraber olacağız. Bu üslup nedir böyle? Konuşmalarımıza dikkat edelim. Teröristler bizi kıs kıs izliyor.

2002-2007-2011 yıllarında iktidara gelmiş, 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan parlamento bunu konuşmayacak da kim konuşacak?

Bugün çözüm süreci bitti diyorsa bunun sorumlusu iktidardır. Suriye'nin iç çatışmasında taraf olanlar bugün yaşananların sebebidir. IŞİD tehlikesine karşı siyasi iktidarı uyardık. IŞİD tehlikesi sınırımız dışında değil içeride. Sincan'da hemen hergün IŞİD'e her gün dolmuşla sefer yapıldığını görmüyor musunuz? IŞİD'i işitmediniz.

Çözüm sürec başlatıldığında o zaman biz size yanlış yapıyorsunuz dedik. Çözümün adresi Meclis dedik size kredi veriyoruz dedik siz bizim teklifimizi elinizin tersiyle ittiniz. Ülkemizdeki Kürt sorununun çözüm adresi de Meclis'tir. Biz CHP olarak bütün partilerle AKP'li kardeşlerimizi, HDP'li kardeşlerimi MHP'li kardeşlerimizi bir araya gelmeye çağırıyoruz. Gelin terör meselesine el koyalım.

Haberin Devamı

Biz sorumluluğumuzu biliyoruz.

16.59 AK Parti adına Ahmet Aydın kürsüye çıktı

AHMET AYDIN'IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI

MHP sözcüsünü dinlerken HDP'nin bize minnet etmesi gerektiğini gördük. HDP sözcüsünü dinlerken de MHP'nin bize minnet etmesi gerektiğini gördük.
(Bu sözler sonrası MHP ve HDP sıralarından Aydın'a sert tepki gösterdi)

Burada kürsüde konuşanların hiç biri Ak Parti ve Erdoğan'a söylediği sözlerin onda birini söylemiyor.

Ak Parti'ye kadar 14 ayrı hükümet gelmiş geçmiş. Hiç bir hükümet Ak Parti'nin paradigmasını hayata geçirememiştir.

Silahları terk ederek devletin demokratik dönüşümü için siyasete yönelmek gerekmektedir. Devletin demokratik dönüşümü için uğraşmamız gerekiyor. Sadece 7 Haziran'dan bu yana 650 terör eylemi gerçekleştirilmiş.

PKK ve HDP operasyonlarla ilgili olarak erken seçim senaryoları gündeme getiriyorlar. Seçim ve operasyonlar arasında bir bağ kurmak hadsizliktir. Evet tek başına iktidarı istedik. Ama demokrasiyi zorlamadık. Demokrasiyi zorlamak için yapılanlar ortada. Yeter ki bu sorun çözülsün gerekirse baldıran zehri içerim dediği için bunu yapıyorsunuz.

Haberin Devamı

Eğer Kobani düşmediyse bu Türkiye'nin desteğinden dolayı gerçekleşmedi.

Biz diyoruz ki PKK olsun DEAŞ olsun DHKP-C olsun bütün terör örgütlerini kınıyoruz lanetliyoruz.

Kimileri polislere yönelik saldırıları kınadılar ama PKK'yı lanetlemiyorlar.

Bugün buradan bir kez daha yüksek sesle haykırıyorum. Hükümet ile IŞİd arasında bağlantı kuranları kınıyorum.

Bir köşe yazarı IŞİD'le ilgili yaptığı açıklamada sayın Cumhurbaşkanımızı hedef aldı. Bu çok çirkin bir iftiradır.

Terörizm karşısında nerede duruyorsunuz? Ya silah ya siyaset diyeceksiniz. HDP bir yol ayrımında bir tercih yapmak zorunda. Bu ülkenin iş adamlarını yargı mensuplarını katleden DHKP-c üyelerini neden lanetlemiyorsunuz. PKK, kendi içindeki DEAŞ'çı yaklaşımı terk etmelidir.

Haberin Devamı

ÇÖZÜM SÜRECİNDE NELER Mİ YAPTIK

160 maddede pozitif adımlar attık. Bugüne kadar olağanüstü halin kaldırılması, çocuklarına kürtçe isim verilmesi önündeki engelin kaldırılması, Farklı dil ve lehçelerde reklam izni verildi. TRT6 sonra TRT Kurdi yayını gerçekleşti. Kürt dili ve edebiyatı bölümü kuruldu. Kürtçe filmlere destek verildi. Cezaevinde anadilde görüşme imkanı sağlandı. Yaylalar meralar yeniden açıldı. Kürtçe ilk defa TBMM kataloğunda yer aldı. AA Kürtçe yayın başlattı.

Şimdi bunları HDP'nin eş genel başkanı dahi hayal edemezdi.

Biz bunları yaparken terör örgütü üyeleri ve yöneticileri ne yaptı. PKK çekilmeyi durdurduğunu açıkladı. HDP Kobani nedeniyle halkı sokağa çağırdı. Olaylarda 52 kişi hayatını kaybetti.

Burada kim terörden yana kim barıştan yana. Devlet teröre izin vermez. Devlet durduk yere operasyon yapmıyor. Devlet PKK terör örgütünün başlattığı saldırıları sonlandırmak için operasyon yapılıyor.

16.35 MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ kürsüye çıktı

ÜMİT ÖZDAĞ'IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI

Şehit edilen Binbaşımıza sahip çıkan Muş Varto ve Bulanık halkımıza da özel teşekkürlerimi sunuyorum.

Otradoğu'daki savaş oyunlarını analiz etmeden yaşadığımız terör sorununu tahlil etmemiz söz konusu değil. Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan 'İş çığırından çıkmıştı' dedi. Bu sözler MHP'nin haklı eleştirilerini gözler önüne sermiştir. Erdoğan ve Davutoğlu işin çığırından çıktığını ve herkesin ayağını denk alması gerektiğini kabul etmişlerdir.

Öcalan bir başbakan yardımcısı tarafından dünyaya Kürtler'in lideri olarak lanse etmiştir.

1990'lı yıllarda PKK'ya karşı mücadele eden askerler yargılandı. Güvenlikçi politikalar diye eleştirdiğiniz kişiler terörü çöp sepetine atmıştı.

Terör örgütü hükümetin sağladığı imkanlarla örgütlenmelerini hızlandırırken, Oslo'da PKK'yı rahatsız eden vali ve güvenlik birimleri atandı.

Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'dan tabut gelmiyordu ama kahraman köy korucularımızın tabutları güneydoğuda kaldı.

Haziran 2015 seçimlerinde PKK 1940'lardaki seçimlerde açık oy gizli tasnif yöntemiyle oy kullandılar. HDP'nin elinde silah yok silahı arkasına saklamışlar.

Davutoğlu diyor ki çözüm süreci devam eder muhataplar değişir. Yapmayın yeni muhatabınız Diyarbakır Kabzımanlar Derneği Başkanı mı olacak?

Suriye gibi ülkelerde rejimi çökertirseniz devleti de ortadan kaldırmış olursunuz. Aynı şeyi Afganistan'da, Irak'ta gördük.

Şimdi Türkiye'de selefi cihatçı bir kadro yetişiyor. Bunun Türkiye'nin güvenliği için büyük bir tehlike olduğunu görüyorsunuz anlıyorsunuz.

PKK'nın siyasi kolundan söz açılınca Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği hususu dile getirmek istiyorum. MHP'nin HDP'ye karşı aldığı tavır HDP'ye oy veren seçmeni yok saymakla itham etmektedir. Kürtler ve Zazalar bizim öz kardeşimizdir. Ancak müzakereler sürecinde PKK'nın ve PKK yandaşı örgütlerin meşruluk kazandığını görüyoruz. PKK'nın meşrulaştırılmasını isteyen çevreler HDP-MHP koalisyon senaryoları üretmektedirler.

Biz PKK'nın yaptığı 360 katliamı unutmadık, unutmayacağız. Çocukların katledilmesini meşrulaştırmaya çalışan zihniyeti affetmedik affetmeyeceğiz. İstiklal Marşımızı söylemeyen milletvekilleriyle uzlaşmadık uzlaşmayacağız.

Önümüzdeki günlerde askerlerimize polislerimize yönelik infazların devam edeceği görülüyor

16.11 CHP adına İstanbul milletvekili Murat Özçelik kürsüye çıktı

Özçelik'in kürsüye çıktığı sırada AK Parti sıralarında 'Ailecek AK Parti'ye vermiştiniz değil mi' dedi.

MURAT ÖZÇELİK'İN KONUŞMASI

Son bir haftada 46 vatandaşımız hayatını kaybetti. Acımız çok büyük. Bu olayların tamamına değindi ama Suruç'ta katledilen 31 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ardından Binbaşımız, askerlerimiz, polisimiz şehit edildi. Bu terör eylemelerini gerçekleştireni lanetle kınıyoruz.

Olaylara silsileyle bakarsak Suriye'deki savaşla Türkiye'de başımıza gelenler arasında bazı irtibatlar kurabiliriz. 2013 yılında Cilvegözü'nde patlama oluyor burada 3 yurttaşımız 14 de Suriyeli kişi ölüyor. 11 Mayıs 'ta Reyhanlı'da 50 kişi hayatını kaybediyor. 2014 Ocak ayında Hatay'da Suriye'ye silah götürüldüğü iddia edilen bir TIR durduruluyor. MİT mensuplarının aranmasına izin verilmiyor. Bundan bir kaç gün sonra Adana - Ceyhan'da 4 TIR aratılmıyor.

2014 Mart ayında Niğde'de IŞİD 1 polisimizi 1 askerimizi şehit ediliyor. Bu arada Türkiye sınırındaki bazı köylere saldırıyor. Burada IŞİD 15 kişiyi katlediyor.

IŞİD 6 Haziran'da Musul'a saldırıyor. Musul Başkonsolosluğumuza, Irak yetkilileri IŞİD kapıda burayı terk edin deniyor ama Ankara'dan terk edin demediği için 46 vatandaşımız IŞİD'in elinde günlerce kaldı.

Sonra Şengal'e yöneldi IŞİD ve sonrasında da Kobani'ye saldırı gerçekleşti.

5 Haziran'da HDP'nin Diyarbakır mitingine bombalı saldırı yapılıyor. Sonra da Suruç'taki olay yaşanıyor. Bir defa Suriye içinde IŞİD diye bir örgüt var ama Türkiye'nin aldığı tedbirlere baktığımızda hiç bir şey yok.

Suriye'den az sayıda mülteciler geliyordu. Bir süre sonra bütün güney illerimizde çok ciddi sosyal sorunlar ortaya çıktı ve öyle bir hal aldı ki bu Türkiye'de kendi vatandaşlarımız arasında da infiale yol açtı.

Bir de baktık ki IŞİD'e dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkiye'yi transit ülke olarak kullanan binlerce insan gitmiş. Ve öyle ki oradaki çatışmalar neticesinde Türkiye'deki hastaneler kullanıldı ve bu destek Türkiye'nin gözünü başka yere çekmesi Türkiye'de de önemli bir faliyetin başlamasına neden oldu.

"YAKLAŞIK 10 BİN VATANDAŞIMIZ IŞİD SAFLARINDA..."

IŞİD bu zaman zarfında maalesef adam devşirme faaliyetine, eğitim faaliyetine girişti. Yaklaşık 10 bin kendi vatandaşımız ya IŞİD'in saflarına gitti savaştı ya da lojistik faliyetler içinde oldu.

IŞİD, şu anda Gaziantep'in karşısındaki köylerde 8-12 yaşlarındaki çocuklarımıza kendi eğitimlerini verdiği iddia ediliyor.

Her ne kadar Türkiye hükümetin aldığı kararlarla sanki bir politika değişikliğine gidiyormuş gibi görünse de bu böyle değil. Türkiye'de eş zamanlı başlatılan operasyonlar ve IŞİD ve PKK'ya yönelik sınır ötesi hareketler, Suriye politikası, çözüm süreci ve selefi gruplara yönelik göz yummanın devam edememesi üzerine başlatılmıştır.

Çözüm süreci daha önce şeffaf gitmeyen bu konunun gerçek anlamda TBMM çatısı altında ele alınması büyük önem kazanıyor.

MECLİS'TE TANSİYON YÜKSELDİ

15.40 HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir kürsüye çıktı. Baydemir'in konuşması sırasında AK Parti sıralarından tepkiler geldi. Tansiyon yükselince Meclis Başkanvekili Şafak Pavey, 'Lütfen egolarınıza hakim olun' dedi

İşte Baydemir'in konuşmasının satır başları:

Şiddet sarmalından çıkmak temennisiyle sözlerime başlamak istiyorum. Türkiye'nin 8 Haziran tarihinden itibaren tüm farklılıklarla parlamentoda yer almasını memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Ama maalesef Türkiye halklarının Türkiye farklılıklarının bir bütün olarak parlamenterlere siyaset mekanizmasına barışın ortaklaşın uzlaşın ve 80 yıllık ret ve inkar polititikalarını ortadan kaldırın mesajı alınmadı.

Suruç'taki saldırı sonrası Türkiye'nin her evinde 'Allah'ım bu son acımız olsun' duası çıktı.

HDP olarak bugünden sonra bütün duruşumuz bir daha asla ve kata tek bir insanımızın hayatını kaybetmemesinin pratiği ve çabası olacaktır. Hepinizin huzurunda çağrıda bulunmak istiyorum. Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmaktan imtina ettiklerimizden de hesaba çekileceğiz.

Bu parlamento AKP'siyle, CHP'siyle, MHP'siyle tek bir kardeşimizin hayatını kaybetmesini istemiyorsak irade burasıdır.

Bulunduğumuz zeminde bu savaş ve darbe pratiğine dur diyelim. 2013 yılından neredeyse seçim sathı mahaline kadar devam eden çatışmasızlık zeminin ne kadar kıymetili olduğunu bugün daha iyi idrak ediyoruz.

Aciliyetle, ivedilikle toprağa tek bir canımızın daha toprağa düşmemesi için ortak iradeyi harekete geçirelim.

Gelin neden bu sarmal ve şiddet dalgası neden başlatıldı bunu konuşalım.

2013 yılında Öcalan'ın Nevruz mesajıyla başlayan bir süreç vardı. Ağrı'da yapılan provokasyonla bu süreç sekteye uğratılmak istendi.

Yurttaş tercihini ortaya koyarken hesap sorabilir bir pozisyona geldi. Hükümet bir kez daha 1993'lerin 2000'li yılların refleksine geri döndü. O geri dönü bir kez daha Türkiye'nin batısına asker ve polis cenazesi götürerek doğuya da gerilla ve korucu cenazesi götürerek HDP'yi baraj altına itmek istemiştir.

Sayın Cumhurbaşkanı tek başına iktidar olamazsak B ve C planlarımız vardı demişti. İşte o planlar hayata geçirildi.
İktidar olma uğruna bugün Türkiye'nin dört bir yanına cenazelerin gitme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Yapılması gereken bir kez daha barış zeminine geriş dönüsünde başka çaremiz yoktur. Ortaya koyduğumuz tablo Mersin'de, Ağrı'da, Diyarbakır'da yaşatılan saldırılar, partimize yönelik saldırılar. Diyarbakır'daki katliam girişimi bunlar etkin bir şekilde soruşturulsa failler ortaya çıkarılsaydı emin olun Suruç'taki katliamı Türkiye yaşamamış olacaktır. Bugün maalesef bir darbe mekaniğiyle karşı karşıyız.

Bizim açımızdan Suruç'ta katledilen kardeşlerimizin yaşam hakları kadar Ceylanpınar'da uykusunda cinayetle öldürülenlerin yaşam hakları aynıdır.

Ya Rab tek başına iktidar olma uğruna fidanlar toprağa gömülüyor, defnediliyor. Beni de seni de yaratan Rabbim şahittir ki benim ve arkadaşlarımın vekilliği askerin, polisin, gerillanın hayatına kurban olsun.

Gelin şiddet ve savaş kimden gelirse gelsin, hiç bir farkı olmaksızın hep birlikte sizin savaş yapmanıza izin vermeyeceğiz diyelim. Bizler birbirimizden farklı fikirlere ve farklı yaşam tarzlarına sahibiz. Ben bu çağrıyı vicdan sahibi vekillere sesleniyorum. Gelin yürek yüreğe verelim. Gelin bir kez daha hiç kimseden hiç kimseye kalleşliğin olmaması için biz bariyer oluşturalım.

Bugün bu Meclis evet derse bu savaş 48 saat içinde durur. İnsanların ölmeyeceği bir zemini yaratırız.

Neden 8 Haziran'dan beri İmralı Heyeti'nin İmralı'ya gitmesine izin vermiyorsunuz?

Ağrı'dan başlayıp, Mersin

15.21 Babakan Yardımıcıs Bülent Arınç kürsüye çıktı.

Arınç'ın konuşması başladığı sırada sosyal medyada Arınç'ın vekil olmadığı da konuşulan konulardan biriydi.

Bülent Arınç'ın açıklamalarının satır başları:

Burada Meclis'i olağanüstü gündemle toplantıya çağırdığı için teşekkür ediyorum.

Hem Suruç'ta meydana gelen kanlı olay arkasından yaşanan olaylar ve en son bir binbaşı ve bir uzman çavuşun şehit edilmesi. Şiddet olayları kapsamında ülkemizde bir üzüntü hakim. Meclis'imiz olarak bunu konuşmak en tabi görevimiz.

10 Temmuz 2014 tarihli terörün sonlandırılması ile ilgili kanun çıkarılmıştı. Bu kanunla ilgili esaslar da Bakanlar Kurulu kararıyla yayınlandı.

Çözüm süreci bugün de tartışılacaktır. Devam edecek mi sona mı erdi diye bir tartışma var. Ete kemiğe bürünmüş bir çözüm süreci var. 12 yıldan beri iktidarını sürdüren AK Parti iktidarlarında AB uyum süreci ve demokratikleşme paketleriyle çok önemli adımlar atıldı.

20 Temmuz'da Suruç'ta yaşanan katliam diyebileceğimiz bir terör saldırısı sonrasında hükümetimizin güçlendirdiği kriz merkezinden durumu an be an takip ettik. 3 terör örgütüne karşı PKK ve bağlantılı örgütlerine DAEŞ ve DHKP-C'ye karşı operasyonlar yapıldı. Sonuçları da açıklandı.

'ÇOK HASİS DAVRANDINIZ SAYIN BAŞKAN'

Arınç, süresinin bitmesinin ardından Pavey'e dönerek "Sayın Başkan ek süre verecek misiniz?" dedi. Pavey de "Olağanüstü bir gündemle toplanmış olmamız nedeniyle 2 dakika ek süre veriyorum" yanıtını verdi. Süreyi az bulan Arınç, "Çok hasis davrandınız Sayın Başkan" sözleriyle tepki gösterdi.

15.10 TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağıran önerge okutuluyor.

15.07 Toplantı yeter sayısının çıkmasından sonra Şafak Pavey kişisel görüşlerini anlatan bir konuşma yapıyor.

İşte Şafak Pavey'in TBMM'deki o konuşması:

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu olağanüstü acı koşullar içinde olağanüstü toplanmış bulunuyoruz. Öncelikle insanlık dışı terör tuzaklarıyla kaybettiğimiz gençlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi canlarımızı saygıyla yasla ve rahmetle anmak istiyorum. Yakınlarına sabır diliyorum. Ben her terörün ardından görünmez yaralıları da merak ederim. Kaçını daha kaybettiğimizi kaçının ömür boyu engelli kaldığını... Onları bekleyen zahmetli geleceği düşünürüm. Burada yaratacağımız her asabiyet her tansiyon yükselişi, sokağa katmerli şiddete teşviki olarak dönebilir. Oysa insanlarımız öfkelerimizden ve nefretlerimizden çok daha kıymetlidir. Çünkü bu vatan hırslarımızdan çok daha kıymetlidir. Bizler varlıklarımıza bir şeyler katmak için değil varlıklarımızla bir şeyler katmak için Meclis'teyiz. Oldukça hassas günlerdeyiz. Siyasi şiddet toplumsal huzursuzluk bizi her zamankinde çok daha acil sağduyu ve mantığa çağırıyor. Felaketin neye benzediğini unutanlara su satmak için yangın çıkarmak fikri cazip gelebilir. Fakat yangın bir felakettir. Ve felaketten kar umanları da yakar. Alternatif hafızalar ülkesinden vazgeçip sadece ortak hafızamızı takip etsek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum.

15.00 TBMM, saat 15.00 itibariyle CHP Meclis Başkanvekili Şafak Pavey başkanlığında toplandı.

Son günlerdeki artan terör olayları ve yaşanan gelişmeler nedeniyle CHP'nin isteği üzerine TBMM Genel Başkanı İsmet Yılmaz, Meclis'i bugün için olağanüstü toplantıya çağırdı.

Yılmaz, siyasi parti gruplarına gönderdiği yazıda, TBMM'yi; CHP Grup Başkanvekilleri Levent Gök, Engin Altay ve Özgür Özel'in, "Toplu yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine, Anayasa'nın 93, TBMM İçtüzüğü'nün 7. maddeleri gereğince 29 Temmuz 2015 Çarşamba günü saat 15.00'te olağanüstü toplantıya çağırdığını bildirmişti.