Giriş
Cumhurbaşkanı ilk kez halk oyuyla seçilecek. Türkiye bu tür bir seçimin acemisi. Sıradışı seçimin kampanyası nasıl olur, anlamak ve anlatmak için Trakya gezisinde Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçim otobüsüne bindim. Ekmel Bey’le yol boyu sohbet ettik. Geziden çıkan iki sonuç var:
1 - Trakya’da CHP fire vermez gibi.
2 - Ekmek kampanyası halka inmeyi başarmış
Ekmel Bey seçmenin kendine verdiği ekmekleri önce kimseye vermiyor. Akşam iftarı açacağı yere ekmeklerini götürüp bölüştürüyor. Seçmen bunu medyada izliyor ya da partililerden duymuş oluyor. Ve Ekmel Bey’e her yerde daha fazla ekmek getiriliyor. Bu kampanya yayılırsa Ekmel Bey kazanabilir.
CHP’liler Trakya’da mutlu
Trakya gezisine “Parti bayrağı olmadan coşku olmaz” önyargısıyla katılmıştım. Evet, bir tane bile parti bayrağı yoktu. Ama Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’de coşku yerinde. Bölgeden yüzde 60’larda oy aldığı için haliyle çoğunluk CHP’li. MHP’liler de az değil. Otobüsteki CHP’li milletvekilleriyle ayrı ayrı sohbet ettik. Hepsi, İhsanoğlu adını duyunca seçmenin başta tedirgin olup tereddüt yaşadığını ama tanıdıkça kimsenin sıkıntısı kalmadığını söylüyor. Otobüsten uzaklaşıp sokaklarda turluyorum. Ekmel Bey’i tanımayan CHP’li büfeci “Ama parti istiyorsa veririm” diyor tereddütsüz. Bir simitçi “Ya oy kullanmam ya da Tayyip’e veririm” dedikten sonra “Edirne CHP’li. Mecbur gidip Ekmel’e verirler” diyor. Sokaktan görüşler benzer şekilde uzayıp gidiyor.
‘Tanıdılar, sevdiler sıkıntı yok’
Tekirdağ ve Kırklareli’nde coşku daha fazla. Çoğu parti organizasyonuyla değil, kendi başına gelmiş. Bu Ekmel Bey için iyi işaret. Evet, CHP’nin en sıkı kalelerinden ilk izlenimlere göre, Ekmel Bey için CHP’den fire yok. MHP için değerlendirmeyi ise onların güçlü olduğu kentte yapmak gerekir. Otobüste Ekmel Bey’e fire meselesini ve bazı seçmenlerin laiklik meselesiyle ilgili kaygılarını soruyorum: “Aslında iki partide de böyle bir sorun yok. Bu sorun iki partiye dışarıdan enjekte edilmeye çalışıldı. CHP’de bir miktar sorun vardı, halledildi. MHP’de böyle bir şeyin olduğu zaten fazla mübağlalıydı. Beni artık tanıdılar ve sevdiler. Konu kapanmalı artık.”
Sıradışı bir kampanya
Sıradışı ve bayraksız bu seçim kampanyasında sıradışı bir şeyler olmak zorundaydı ve oldu. Kalabalığın içinden Ekmel Bey’e ekmek uzatanları görüyoruz. Eeee.. Ekmekler ne oluyor? Öğreniyoruz... İlk kez bir kadın ‘ekmekli’ kampanyadan etkilenip Ekmel Bey’e ekmek vermiş. Ekmel Bey de ekmeği otobüse getirmiş. Akşam iftar sofrasında “Halkın ekmeğini ziyan etmek olmaz” deyip ekmeği bölüştürmüş. Ekmel Bey’e Trakya’da verilen ekmekler de akşam Tekirdağ’daki iftara getirilip bölüştürüldü. Ekmek uzatanlara “Nerden aklınıza geldi bu?” deyince öğlen televizyonda görmüşler diğer ekmek uzatanları. Bakalım bu olay yayılacak mı? Yoksa bu kampanya tutacak mı? Ekmel Bey şöyle diyor: 'Bizim iftarlar plastik çatal kaşıkla kağıt tabakta. Rakibimizin parası çok, porselen tabakta yiyor. Kampanyamız birlik üzerine. Ekmeğimizi bölüşerek hep birlikte kazanacağız. Bundan tabii ne olabilir. Halkımız ekmeği sever. Ekmek bizim kutsalımız.'
‘İlk turda seçilirim’
Ekmel Bey, öğle namazı için Selimiye Camii’ne girdiğinde ilk kez AKP’li seçmenle karşı karşıya gelmesini gözlemleme fırsatımız oldu. Birisi “Cami’de bir CHP adayı. Bu günleri de mi görecektik?” diye yarı alaylı bir ifadeyle arkadaşına takılıyordu. Ekmel Bey’e “AKP’lilere ulaşabiliyor musunuz?” diye sordum yanıtladı: “Bursa’da iftarda çok AK Partili vardı. AK Parti bu miletin önemli bir bölümüdür. Ben onları iyi tanıyorum. Göreceksiniz oy verecekler. İlk turda seçilirim.”
‘AK PARTİLİLERDEN TEŞVİK GÖRDÜM’
Bazı AKP’lilerle konuştuğunuzu söylemiştiniz adaylık öncesi. Üst düzey, önemli AKP’liler mi bunlar?
Gayet tabii. Kurucular arasındalardı. Beni en hızlı teşvik edenler onlar oldu.
Hâlâ faal görevdeler mi?
Ben bunu tarih için bir gün yazacağım. Ama şimdi söylenmez.
Sayın Gül’ün performansı için ne düşünüyorsunuz?
Şu an cumhurbaşkanı. Bir şey söylemem. Tarih herkesi yerine koyar.
Siz örneğin MİT yasası gibi bir yasa gelse onaylar mıydınız?
Teknik olarak bu yasanın ne anlama geldiğini bilmiyorum. Seçildiğimde önüme gelince bakarım. Şunu söylerim. Çankaya Köşkü otomatik onay makamı olamaz. Cumhurbaşkanı siyaseten anlayan ama siyaset üstü birisidir.
17 Aralık süreciyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
İddialar delilleriyle ortaya konduktan sonra mahkemelerin halletmesi gerekir. Siyasi istismar yapılmamalı.
Ama tartışma zaten siyasilerin yargılanmamaması üzerine...
Eski Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy, mahkemenin önüne çıkıyor. Yolsuzluk konusunda zaten dokunulmazlık olmaması lazım. (Dikkat ederseniz hem AKP hem de muhalefete dokundurdu. Hep dikkatli, dengeli ve asla sivri konuşmuyor... H.Ç.)
Sayın Erdoğan ‘saksı’ dedi.Sert karşılık vermemeye kararlı mısınız?
Beni bilen bilir, böyleyim.
