Başörtüsüne özgürlük Alevilere eşitlik

Başörtüsü artık ortaöğretimde serbest. 5’inci sınıf öğrencisi 10 yaşındaki kız çocuğu okulda başörtüsü takabilecek. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kararı şöyle savundu: “Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayan her özgürlük genişlemesi, özgürleşme iyidir. Ortaokullarda ve liselerde zaten belli okullarda bu uygulama vardı. Bazı öğrenci ve velilerinden gelen yoğun talepler doğrultusunda bu uygulamanın kapsamı genişletildi.”

Travmatik tartışma

Burada laiklik tartışmasına girmeyi düşünmüyorum. “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” derslerinin pratikte tek tip din eğitimi şekline dönüştüğü bir ortamda artık bunun bir yararı yok. Öğretmenlerin öğrencilere “Kimin evinde Kur’an var. Evinde Kuran olmayanlar cehenneme gider” dediği bir sistemde artık ne gerçek din bilgisini ne de değerlerini konuşmak anlamlı değil.

Artık kuraklığa karşı öğrencilere sınıfta yağmur duası yaptırılan bir dönemden geçiyoruz. Hele hele 10 yaşındaki kız çocuğunun başörtüsü üzerinden “özgürlük” tartışması en çok o kız çocuklarına zarar verir. Üniversitede başörtüsü yasağının yarattığı tartışma ortamının bir benzerinin 10 yaşındaki kızların etrafında yaşanması travmatik sonuçlar yaratır. Bunu tartışmayı eğitmenlere, pedagoglara yani işin uzmanlarına ve ailelere bırakalım.

Bakan Avcı’ya sorular

Benim üzerinde durmak istediğim kavram; eşitlik, inançlara saygıda eşitlik. O yüzden Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın sözlerine geri dönüyorum; “Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayan her özgürlük genişlemesi, özgürleşme iyidir. Bazı öğrenci velilerinden gelen talep üzerine uygulamanın kapsamı genişletildi…” Peki Sayın Nabi Avcı, yıllardır “Zorunlu din dersinden muaf tutulmak istiyoruz” diyen Alevi velilerden gelen talepler neden dikkate alınmıyor. Velilerinden gelen talepler doğrultusunda zorunlu din dersi uygulaması değiştirilmiyor ve özgürlükler genişletilmiyor?

Alevi öğrencinin zorunlu din dersinden muaf olması kimin özgürlüğünü kısıtlar? Tam da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘zorunlu din derslerinin bir insan hakları ihlali olduğuna’ ilişkin kararını açıklandığı dönemde bu alanda bir adım atın da “özgürlük” kadar “eşitliğe” de önem verdiğiniz anlaşılsın. Yoksa “Herkes eşittir ama Sunniler Alevilerden daha da eşittir” mi diyorsunuz?