Hakan Çelenk Beş soruda son siyasi durum
HABERİ PAYLAŞ

Beş soruda son siyasi durum

Haberin Devamı

1- Seçimin üzerinden 30 gün geçti. Hâlâ bir koalisyon hükümeti çıkmaması normal mi?

1999’da koalisyon seçimden 40 gün sonra kurulmuş, 52 gün sonra güvenoyu almıştı. Erdoğan bile tek parti iktidarı olmasına rağmen 60. Hükümet’i 38 günde kurmuştu. Acele ve telaş anlamsız. Evet, koalisyonun 1 ayda çıkmaması normal. Ancak! Erdoğan’ın hükümet kurma görevi vermek için bu kadar beklemesi ciddi bir gecikme.

2- Erdoğan’ın gecikmesi, koalisyon turlarını etkiler mi?


Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanlık Divanı’nın oluşmasından 45 gün sonra hükümet kurulamamışsa erken seçim kararı -isterse- alabilir. 45 gün yeni başlıyor. Süre yeterli. Koalisyonu kuracak olan 1 günde kurar. Kurmayacak olana 1 yıl verseniz nafile. Oyalamak için binbir başka bahane bulunur. Süre daralması, koalisyon turları için ciddi etken değil.

3- Erdoğan’ın gecikmesi erken seçime götürme manevrası mı?


Niyeti seçimse bile bu yöntem anlamsız. Çünkü Ankara’nın eş dost evlerinde koalisyon turları çoktan başladı. İki parti görev almadan önce de ‘anlaşacağı varsa’ anlaşır. Görev verildiği gün de hükümeti ilan edilir. Sarayın görevi geciktirmesi de böylece anlamsız kalır. Erdoğan’ın kafasında başka bir şey olmalı.

4- Erdoğan’ın kafasında ne var?

Görüşmeler öncesi seçim yaralarını sarıp AKP’yi güçlendirmeyi hedefliyor. Nitekim TBMM başkanlık seçiminden güçlenerek çıktılar. ‘Topal ördek’ hükümetin Ankara’da 663 üst düzey atama yapması da bürokrasi gücünü Erdoğan’ın arkasında tahkim etme amaçlı. Erdoğan yeni bakanlara istediği yaptırmayabilir. Mevcut bakanlarla geçen her dakika onun için için kar sayılır. Beklemedeki diğer amaç muhalefetin hatasını kollayıp faydalanmaktı. Beklenen hata TBMM seçiminde yapıldı. ‘Divan’daki uzlaşmama tavrıyla hatalar sürüyor.

5- Partilerin söylediklerinden ne anlam çıkarmalıyız?

Koalisyona hevesli görünen bir parti hükümete giremezse itibar kaybeder. Tüm kapıları kapasa, bu kez erken seçim meydanlarında “Ülkeyi hükümetsiz bıraktı” diye suçlanır. O yüzden tribünlere oynamak zorundalar. O yüzden bir öyle, bir böyle konuşuyorlar. O yüzden bocalıyorlar. Halka açık mesajlardan bu günlerde net anlam çıkmaz. Fırtınadan nem kapan siyasi gözlemciler için de bu sıra tatile çıkıp beklemek en iyisi.

MUHALEFETE BONZAiCi DEDiLER DE NE OLDU?

MHP’li Yusuf Hallaçoğlu “Baykal’ı seçtirseydik AKP’nin tabiriyle ‘Dinsiz partinin adamını seçtiniz’ diye bize yükleneceklerdi” dedi!

MHP, HDP’ye kapıları “Desteklediğini bile desteklemem” diyerek kapatı. Korkuları AKP’nin kendilerine bölücü demesiydi. MHP bu gidişle “AKP bize ‘dinsiz’ der” korkusuyla CHP’ye de tüm kapıları kapatacak.

AKP’nin ağzı torba değil ki büzesin. Seçimden önce MHP’ye “Bonzaici” demişlerdi. Seçmen inanmadı. “Dinsiz”deyince mi inanacaklar? Böyle korkularla siyaset yapılmaz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder