Binali Yıldırım'dan diktatörlük formülü!

Ajanslar, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın ağzından "Seçimden sonra AK Parti azınlık hükümeti olur" şeklinde sözler geçti. Bu sözler ülkemiz ve AKP için vahim günlere işaret ediyordu. Bu yüzden acil bir analiz yazısı şart olmuştu.

Yazıyı "Binali Yıldırım bu rezaleti düzeltsin" diye bitirdim.

Tam yazıyı yayına vermek üzereydim ki Binali Yıldırım'dan bir iyi bir kötü haber geldi.

Kötü haber şu: Bir araba laf edip analizler parçaladım. Emeklerim boşa gitti.

İyi haber şu: Binali Yıldırım sözlerini düzeltti ve ülkemiz biraz rahatladı.

Bununla birlikte emeğim boşa gitmesin. Siyaseti takip edenler için bir siyasi zihin jimnastiği olarak yazı ilginç olabilir. Yazıyı yer darlığı yüzünden kağıt gazeteye değil ama internete aynen veriyorum.

Elbette haberi düzelttiği için Binali Yıldırım'ı tenzih ederek okumalısınız.

Orijinal başlığıyla yazı aşağıda.

***

BİNALİ YILDIRIM NE DEDİN SEN!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en yakın isimlerden Binali Yıldırım "Seçimlerden koalisyon sonucu çıksa bile, AK Parti azınlık hükümetiyle yoluna devam edip 1 yıl sonra seçime gitmek üzere azınlık hükümeti kurar" dedi.

Bunun anlamı iktidarın, devletin tepesindeki koltukları ne pahasına olursa olsun bırakmamak için tehlikeli oyunlar oynamaya çok yatkın olduğunu gösteriyor. Binali Yıldırım'ın sözleri tuhaf çelişkiler barındırıyor. Anlatalım.

Hükümet 45 günde biter!

* Azınlık hükümeti, tek başına iktidar çoğunluğunu elde edemeyen bir partinin hükümet kurması demektir. Azınlık hükümeti cumhurbaşkanından görevi aldıktan sonra 45 gün içinde güvenoyu alması gerekir. Yoksa hükümet anayasaya göre düşer.

Durum şu: AKP'nin azınlık hükümetinin sürdürülebilirliği, CHP, MHP ve HDP'den birinin bakanlık koltuğu almadan hükümete güvenoyu vermesiyle mümkün olur. Yeni biraz enayice olur. Belki bir partiye öyle vaatler yapar ki dışarıdan destek alır. Ama siyaseten mümkün görünmüyor. Bu azınlık hükümeti anayasal olarak sürdürülemez. İş, Efkan Ala'nın söylediği gibi anayasayı tanımamaya kadar varmazsa elbette.

1 yıl olağanüstü hal yaşarız

* Azınlık hükümetlerine olağanüstü durumlarda başvurulur. Örneğin son azınlık hükümetini 1999'da DSP lideri Ecevit, ANAP ve DYP'nin ülkeyi hızla seçime götürme koşuluyla verdiği güvenoyuyla kurabilmişti. Çünkü seçim öncesi boşluk olmamalıydı, kimsenin başka çaresi kalmamıştı, geçici bir durumdu.

Yeni durum ise şu: AKP'nin iktidara gelmemesi nasıl bir olağanüstü durum yaratacak ki azınlık hükümetine ihtiyaç var! Uzlaşmayla yürüyen koalisyon hükümetini bile istikrar için sakıncalı gören AKP, azınlıktan istikrar bekliyor. Azınlık olduğu için 1 yıl Meclis'te yasa çıkaramadan ülke yönetme taklidi yapmayı neden göze alıyorlar. Nedir bu telaş! Aslında tahmin ediyoruz. Başka birilerinin bakanlık koltuğuna oturup hesap defterlerini görmesi belki de büyük sıkıntı yaratacak.

Kuvvetli teamülü yıkamazsınız!

* Anayasaya göre cumhurbaşkanı seçimden sonra 1 milletvekiline hükümet kurma görevi verir. Çünkü evrensel demokraside 1'nci partiye görevin verilmesi anayasa kadar güçlü bir kuraldır ve yazmaya bile gerek yoktur. Bununla birlikte anayasaya yazılmaz çünkü, cumhurbaşkanının eli savaş durumu gibi hallerde rahat bırakılır.

Bu durumda sonuç şu olur: AKP azınlıkta kaldı ve diyelim ki CHP-MHP ikilisi ya da CHP-HDP atta CHP-MHP-HDP 300 milletvekiliyle hükümet kurmakta anlaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu partilere görev vermeyecek öyle mi! Binali Yıldırım'ın sözleri bu anlama geliyor. Hatta cumhurbaşkanının AKP'li bir koalisyonu bile kabul etmeyeceği anlamına geliyor. Bu durumda Meclis kapansın. Ne gerek var ki!

1 YIL AZINLIK FORMÜLÜ NASIL UYGULANIR?

Eğer 1 yıl azınlık hükümetini uygulamayı cidden akıllarından geçiriyorlarsa şöyle düşünmüşlerdir:

Anayasaya göre görevi aldıktan 45 gün içinde güven oyu alamayan hükümet düşüyor. Bu 45 gün içinde bakanlar görevi yapıyor. süre bitince cumhurbaşkanının yeniden görevlendirme yapması gerekiyor. Cumhurbaşkanı yeniden görevi aynı kişilere verir, 45 gün daha devam eder. Güvenoyu alınamaz. Sonra bir daha, bir daha. Devri daim hükümetler. Bunu yapamazlar. Çünkü ülke bunu kaldırmaz, AKP'yle birlikte çöker.

AKP'liler artık "Hoop ne oluyoruz" demeli

Hatırlatalım; 1. partiye, olmazsa 2. partiye görev verme teamülü anayasa kadar güçlüdür.

Azınlık hükümetine, başta AKP'lilerin itiraz etmesi gerekir.

Çünkü parti büyükleri artık dışarıdan hiçbir eleştiriyi dikkate almıyor.

Çünkü bunu yapmamak 'diktatörlük niyetleri var' söylemini besler.

Çünkü 300 milletvekilini bulmuş bir koalisyon uzlaşmasına bile görev verilmemesinden bahsediyoruz burada.

Çünkü yasa çıkaramayan, gayrimeşru bir hükümetle yönetilmek dünyayı bu ülkenin başına yıkar.

Çünkü bu dünya başımıza yıkılırsa AKP'liler de bizimle birlikte altında kalır.

AKP'YE DE ZARAR VERDİ

Cumhurbaşkanının gayriresmi danışmanı sayılan Binali Yıldırım, umalım ki pot kırmış olsun. Umarız ki bu rezaleti düzeltir.

O olmazsa, cumhurbaşkanı derhal bu potu düzelttirmeli. "Diktatör değilim, niyetim de yok" diyor sonuçta.

Ayrıca, AKP'nin tek başına iktidarı zaten sallantıda. Binali Yıldırım. kendi teşkilatında da güvensizlik yaratacak.