Hakan Çelik Bir televizyon programından notlar
HABERİ PAYLAŞ

Bir televizyon programından notlar

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan son dönemdeki en kritik mesajlarını cuma akşamı Doğan Grubu'nun Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında verdi. PKK'nın çekilmesiyle ilgili devletin kırmızı çizgilerinin ilk kez açıklandığı programda Erdoğan'ın eyalet modeliyle ilgili değerlendirmeleri İsrail, Ruhban Okulu ve azınlıklara vatandaşlık verilmesine dair ifadeleri bu haftanın gündemini belirlemeye aday.


Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz program çok ses getirdi. “Başbakan ile özel” adını verdiğimiz yayın zamanlama açısından da ilginç bir döneme rastladı. Başbakan Erdoğan, Abdullah Öcalan’ın Nevruz’da okunan mesajından bu yana herhangi bir televizyon programına çıkmamıştı. Ayrıca Kürt meselesinin çözümüyle ilgili adımların bu kadar kapsamlı şekilde değerlendirildiği bir yayın yapılmamıştı.

Erdoğan’ın çözüm stratejisi

Erdoğan’ın mesajları Hürriyet’in yanı sıra PosTA Gazetesi’nde dün kapsamlı şekilde yer buldu. Kürt meselesi ve demokratikleşme konularına geniş ver veren Radikal Gazetesi ve bu süreçte farklı görüşlerden aydınlara ekranlarını açan CNN Türk’te de Erdoğan’ın verdiği mesajlar enine boyuna değerlendirildi. Erdoğan’ın açıklamaları Zaman, Habertürk, Akşam, Milliyet, star, Yeni Şafak, Vatan gibi gazetelerin neredeyse tamamında manşete çıktı. Öcalan’ın “silahlı çatışma döneminin bitişi” olarak yorumlanan mektubuna Başbakan’ın ne söyleyeceği, PKK’nın çekilme işleminin nasıl olacağı ve bu süreçte yaşanabilecek aksaklıklara devletin ne kadar tolerans göstereceği en çok merak edilen konulardı. Başbakan’ın açıklamaları arasında en çok dikkati çeken ifadeler çekilmenin şekliyle ilgiliydi. Erdoğan PKK’ya özetle “silahı bırak öyle çekil” mesajını gönderdi. Terör örgütü çekilmenin şartı olarak Türkiye’nin yasal düzenleme yaparak güvence vermesini şart koşuyordu. Erdoğan silahlı geçişe devletin seyirci kalamayacağını vurgulayarak PKK’lıların sırtlarına silah alıp sınır kapılarında şov yapmalarına izin verilemeyeceğini ilan etmiş oldu. Başbakan’ın bu çıkışı, PKK’nın silahsızlandırılmasıyla ilgili sürece kuşkuyla bakan toplum kesimlerini rahatlatabilecek nitelikte. Muhalefetin katkısı olmadan bu süreçte ilerleme sağlamak zor. Nitekim Erdoğan’a CHP ile işbirliği imkanları zorlanamaz mı? diyerek buna vurgu yaptım. Ancak Erdoğan örnekler vererek ana muhalefet partisinin katkı vermek istemediğini anlattı. Başbakan Erdoğan’a programın sonunda “İsrail’e ilişkilerde geçmişte olduğu gibi stratejik ilişki yakalanabilir mi?” diye sordum. Başbakan İsrail’le normalleşme adımlarını sıraladı ve Tel Aviv yönetiminin verdiği sözleri tutması halinde ilişkilerin eski seviyesine dönebileceğinin ilk işaretini vermiş oldu. Erdoğan’ın mayıs ayında yapacağı ABD ziyareti öncesinde bu mesajın sadece bölge başkentlerinde değil Washington’da da ses getireceğini tahmin ediyorum. Başbakan’ın eyaletlerle ilgili değerlendirmeleri de yarından itibaren enine boyuna tartışılacak gibi görünüyor.



CNN Türk’ten Hande Fırat’ın moderatörlüğündeki programda Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet yazarı Taha Akyol ve ben, Başbakan Erdoğan’a sorular yönelttik. Yayının ardından Doğan Grubu medya organlarının yönetici ve temsilcileriyle hatıra fotoğrafı çekildi.

Ekipte kimler var?

Şimdi biraz da Erdoğan ve ekibinin günlük çalışma stratejisine dair sahne arkası (back stage) bilgisi paylaşayım... Çünkü Erdoğan’ın yakın ekibinin nasıl çalıştığı çok merak ediliyor. Başbakan’ın muazzam enerjisi ve bununla paralel gelişen yoğun çalışma temposu var. Dünyadaki herhangi bir liderin böylesine dolu ajandası olduğunu sanmıyorum. Günde en az 2-3 toplantıda konuşuyor, kabulleri oluyor, bakanları ve belediye başkanlarıyla görüşüyor, her gün mutlaka sürpriz gelişmeler meydana geliyor ve program değişiyor. Hatta bunların arasına bazen yurt içi ve yurt dışı seyahatlerini sıkıştırıyor. Yakın ekibi açısından Erdoğan’ın temposuna ayak uydurabilmek kolay değil. Yanında ancak bu dinamizme dayanabilenler kalabiliyor. Erdoğan yerinde duramayan bir lider olduğu için ekibi de adeta “mobil başbakanlık” formatında görev yapıyor. Çekirdek ekipte Hasan Doğan, Mustafa Varank, Lütfullah Göktaş, Kayhan Özer gibi isimler var. Ayrıca iki önemli danışmanı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan ve Mücahit Arslan, Erdoğan’ın her an ulaşabileceği mesafedeler. Erdoğan televizyon yayınları öncesinde de danışmanlarıyla kısa bir görüşme yapıyor ve hangi mesajların üzerinde daha çok durulacağını belirliyor. Uluslararası tecrübesi olan gazeteci Lütfullah Göktaş medya iletişimi açısından öneriler sunarken, Yalçın Akdoğan kamuoyu algısı ve siyasi konularda taslak çerçeve belirliyor.

Danışmanlar

Soğukkanlılığı ve mütevazı kişiliğiyle tanınan Mücahit Arslan da Başbakan’ın her konuda görüşüne değer verdiği bir çalışma arkadaşı. AK Parti’de medya ve iletişimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Milli Eğitim eski Bakanı şimdi Parti Sözcüsü Doç. Dr. Hüseyin Çelik siyasi birikimi ve pratik analiz yeteneğiyle bu ekibin vitrindeki isimlerinden. Başbakan’ın yurt dışı seyahatlerinde bulunan ekonomiden politikaya önemli toplantılarını izleyen sümeyye Erdoğan’ın, iyi eğitimi ve çok boyutlu ilgi alanlarıyla Başbakan’ın en önemli yardımcılarından biri haline geldiğini gözlemliyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder