Hakan Çelenk CHP ve MHP'ye mutluluk yazısı
HABERİ PAYLAŞ

CHP ve MHP'ye mutluluk yazısı

CHP ve MHP’nin ortak adayları İhsanoğlu için yürüttüğü kampanyanın ışık vermediği doğru bir tespitle çok yazılıp yazıp çiziliyor. Moraller bozulmuştur. Ama durun biraz! Ekmel Bey cephesi umutlarını kesmeli mi? Şimdi bir öykü anlatalım. 1988’de Şili diktatörü Pinochet, dünyada izole edildiği için ekonomi sıkıntıdadır. Ne var ki bizimki ölene kadar koltuğa yapışmak niyetindedir. Demokrasicilik oynamaya karar verir. Görev süresinin 8 yıl uzatmak için referandum düzenler. Dünyaya adil seçim sözü verir. Propagandayı serbest bıraktığını iddia eder. Ama tek somut vaadi vardır. Devlet televizyonunda “Hayır” kampanyasını yürüteceklere günde 15 dakika sansürsüz yer cerecektir.. Kendine güvenmekte haklıdır. Anketlerde ‘Evet’ yüzde 60’lardadır. Ürkek muhalifler bir an cesaretlenip ortak platform kurar. ‘Karizmatik’ liderleri yoktur. Her gün 15 dakika, ciddi mi ciddi bir adamı ekranda konuşturup, Pinochet’nin günahlarını anlattırmaya başlarlar. Hazırlanan jeneriklerde kefenle gezen temsili kurbanlar, ağlayan analar vardır. İlgi çekemezler. Ne o! Yoksa Şili halkı vicdansız mıdır?

Haberin Devamı

Lider olmadan yendiler

Reklamcı Eugenio Garcia’yı ararlar. Garcia o günleri şöyle anlatıyor: “Satacağım ürünün adı ‘Hayır’dı. ‘Hayır’ negatif kavramdır. İnsanlar negatifi satın almaz. Elde pazarlanacak lider de yoktu. ‘Hayır’ bir ürün yapmalıydım.” Pinochet’nin ise her diktatör gibi geçmişi kötüleme yeteneği sonsuzdu. Koltuktan kalkarsa, eski çatışmalı günlere döneceklerine insanları ikna etmişti. Hem diktatör de olsa köprüler, barajlar, yollar yapmıştı. Satacağı olumlu bir ürünü vardı. Garcia, “Olumsuzu olumsuzlukla yenemezsiniz” deyip Pinochet’yi kötüleme işini kenara itti. Yarattığı ürün ‘MUTLULUK’tu. Günlük 15 dakikayı bir reklam cıngılı ile değerlendirdi. Reklamda çocuklar neşeyle dans ediyor, aileler piknikte eğleniyordu. ‘Hayır’ın getireceği, mutlu geleceği anlatıyordu. “Hayır” kampanyasının destekçisi çatık kaşlı eski siyasetçiler itiraz etti. Kampanyanın yüreklere dokunması, vicdanlara seslenmesi gerektiği hamasetini yapıyorlardı. Milyonlar acı çekerken mutlu Şilili göstermek abesti. Hem cıvıl cıvıl kampanya, faşizmin toprak atındaki kurbanlarının ruhunu incitmez miydi? Garcia sonunda ikna eder. 15 dakikalık tv şovu ve sokakta güleryüzle broşür dağıtıp afiş asmak dışında propaganda imkanları yoktu. Kampanya Pinochet’den 15 puan eksiltti. Sonuç yüzde 56 ‘Hayır’dı. Bizim cumhurbaşkanlığı seçimi Erdoğan’a ‘evet’ diyenlerle ‘hayır’cıların referandumunda döndü. Türkiye’nin siyasi geleneğinde, dünyanın en eğlenceli halk dansı halayı mitinglerde çatık kaşlarla tehditkâr edayla sergilemek vardır. İntikam sloganları, sıkılı sağ-sol yumruklar, meydan okuyan bozkurt ya da zafer işaretleri. Bu geleneği kenara itip tebessüm etmenin zamanı gelmedi mi? Muhalefetin elinde ‘Kavga değil huzur verecek’, ‘bilge’, ‘namuslu’ gibi ambalajlanabilecek bir ürün var. Somurtmak yerine, bir reklam profesyoneli bulup çalışsalar yüzleri gülebilir.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder