DEMOKRASİ PAKETİ

Türkiye son 10 yılda birçok alanda önemli işler başardı. Ekonomik büyüklüğünü, milli gelirini, üretim kapasitesini ikiye katladı, yaşam standartlarında gözle görülür bir iyileşme yakaladı. Ancak toplumsal düzeyde derin yarılma ve kutuplaşmaların önüne geçilemedi. Herkes birbirine kuşku ve öfkeyle bakıyor. Ekonomik başarıların hedefine varabilmesi için bu havanın dağıtılması lazım.

[[HAFTAYA]]

Nefret ve öfke dilinin hâkim olduğu seçim ortamı geride kaldığına göre şimdi bunun için önemli bir fırsat var. Hiç değilse cumhurbaşkanlığı seçimi daha makul bir ortamda gerçekleşmeli. Şimdi toplumsal barış ve dayanışmayı tesis edecek adımlara ihtiyaç var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim gecesinde Ankara’da yaptığı balkon konuşmasında bunun bazı işaretlerini vermişti. Seçimden güçlü şekilde çıkmanın verdiği özgüvenle birçok cesur adım atabilir, yaraları sarabilir. Başbakan’ın politikaları kendisine oy vermeyenlerin de hakkını hukukunu koruyacak kapsamda genişlemeli.

Erdoğan, geçen yıl Ankara’da izlediğim toplantıda “demokratikleşme paketi”ni açıklamıştı. Açılım genel olarak takdirle karşılanırken herkesin hemfikir olduğu nokta, bu adımların devamının gelmesi gerektiğiydi. Mayıs ayında hükümetin kapsamlı bir demokratikleşme paketi daha açıklayabileceğine dair işaretler var. Yaygın beklenti Kürt meselesinin çözümüyle ilgili. Ancak ben, bu kez ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması da dahil başka açılımlar bekliyorum. Özellikle de Aleviler ve azınlıkların hakları konularında. Türkiye’nin herhangi bir şarta bağlamaksızın Ruhban Okulu’nu hemen açması gerektiğine inanıyorum.

Yıllardır sürüncemede kalan ve bir türlü adım atılamayan bu mesele herkesi yordu. Ankara, şimdiye kadar hep mütekabiliyet esasına atıfta bulundu. Atina’ya cami açılması ve Batı Trakya’da müftü seçimi şartlarını ileri sürdü, konuyu buzdolabında tuttu. Yıllardır sürekli “bugün, yarın” diye söz verilen Patrikhane’de kırgınlık hâkim. Oyalandıklarını ve taleplerinin yerine getirilmediğini düşünen Patrik Bartholomeos artık bu konuyla ilgili hiç açıklama yapmıyor. Diğer konu, Alevi vatandaşlarla ilgili. Tarihi ve kültürel önyargıları aşmak için önümüzde büyük bir fırsat var. Hükümet Alevileri samimiyetle kucaklayan bir irade ortaya koyarsa Türkiye’nin iklimi çok olumlu yönde değişir.

*

Türkiye’nin yaşadığı süreçler bir Batılı ülke büyükelçisinin gözünden ne anlama geliyor? Ekonomi, politika ve sosyal hayatımızla ilgili dinamikler nasıl yorumlanıyor? Bu soruların yanıtını görevine yeni başlayan İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’a soracağım. Çok iyi derecede Türkçe konuşan Büyükelçi, eşi Magie Moore ile birlikte yarın saat 11.00’de Cnn Türk’te canlı yayın konuğum olacak. Türkiye’nin AB adaylığından vize konusuna kadar merak edilen birçok sorunun yanıtı bu programda.