Hakan Çelenk Demokraside olağanüstü hal
HABERİ PAYLAŞ

Demokraside olağanüstü hal

Demokrasimizle ilgili bir kıyamet alameti daha belirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’nu sarayda toplayacak. Toplantılar düzenli sürecek. Bu olağanüstü haldir. Anlatalım..

Erdoğan’ın toplantı çağrısı, cumhurbaşkanının yetkilerini sıralayan Anayasa’nın 103. maddesine dayanıyor. Madde, “Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde bakanlar kurulunu başkanlığı altında toplar” diyor.

Yapılan şeklen yasal ama meşruiyeti yoktur. Anayasayı bu şekilde yorumlarsanız, rejiminiz seçilmiş padişahlıktan başka bir şey olamaz.

Haberin Devamı

Örnekle anlatalım. Türkiye’nin siyasi sisteminde cumhurbaşkanı seçimden sonra birinci partinin genel başkanına ya da başkanın tercih ettiği birine hükümet kurma yetkisini verir. Uygulama anayasal zorunluluk değildir. Anayasamızın dediği sadece şudur: “Cumhurbaşkanı bir milletvekiline hükümet yetkisini verir.”

Zorunluluk değilse neden tüm cumhurbaşkanları önce birinci partiye yetki verir? Hadi vermesin bakalım. Demokraside kıyametin kopacağı gün o gündür. Öyle değil mi?

YORUMLARI SAPTIRMAK

Anayasayı bu kafayla yorumlarsak,

* “Anayasada yazmıyor” diye seçimi kazansa bile CHP’ye hükümet kurma yetkisini vermeyebilirsiniz.

* “Anayasada engel yok” diye seçimlerden sonra sürekli geçici hükümetler kurdurup işinize gelmeyen partilere iktidarı vermezsiniz.

* “Anayasa’da seçimi kaldıramazsın yazmıyor” diye seçimleri ebediyen iptal edebiliriz. (Hitler öyle yapmıştı)

* “Anayasa’da yaptırımı yok” diye veto ettiğiniz yasa ikinci kez önünüze gelirse imzalamayıp Resmi Gazete’de yayımlatmayabilirsiniz.

(AKP, HSYK yasasını Resmi Gazete’de geç yayınlatarak şeytanın aklına gelmez dahiyane yasal çözümler üretme yeteneğini zaten bize göstermişti)

MUĞLAK YETKİNİN ANLAMI NE?

Siyasi gelenek bazen yasadan güçlüdür. Anayasa yazıcıları, yetkiyi kötüye kullanmayacağı varsayılan cumhurbaşkanlarına olağanüstü halde kullanması için boş alanlar bırakır. Bu elastik yetki, 12 Eylül Anayasası’na özgü falan değil tüm dünyada parlamenter rejimler için geçerlidir.

Toparlarsak; demokrasinin ‘acil çıkış merdiveni’ cumhurbaşkanının hükümete başkanlık etme yetkisi de olağanüstü haller için var.

Haberin Devamı

Anayasanın her yanı hükümetin geniş yetkileriyle dolu. ‘Sorumsuz’ sayılan cumhurbaşkanının işi ise güçlü başbakanın yetkilerini frenlemektir. Buna karşılık icra gücü olmaması gibi önemli bir eksikliği vardır. O eksiklik olmasa yargıdaki atama gücü de düşünülünce ülke resmen tek adam yönetimine gider.

Buna ‘Check and balance’ yani ‘denetle ve dengele’ denir. İlke, diktatörlük ihtimaline karşı geliştirildi.

Kuvvetler ayrılığından bile şikayet eden Erdoğan için yürütme aygıtı içinde ‘check and balance’ fazla lüks kaçmış görünüyor.

Parlamenter anayasaya başkanlık sistemi elbisesi giydirmeye kalkarsanız hukuk devletine saygınız konsunda kuşkuya düşülür.

Başbakan ve bakanlarımız demokrasi kaçağı toplantıların mutat hale gelmesine itiraz etmeliler. Bu, demokrasi için siyasi sorumluluktur.

Ama.. ama durun biraz..

Yahu sakın siz Anayasa’nın 105’inci maddesindeki ‘cumhurbaşkanının sorumsuzluk ilkesi’ni yanlış yorumlamış olmayın!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder