Düz ovada siyaset için son şans

Çözüm sürecine temel taşı olan “Dağda kurşun sıkacağına, düz ovada siyaset yapsınlar” anlayışının tarihe gömülmemesi için bugünkü gösterilerde herkesin sorumlu davranması gerekiyor. Kritik eşiğe geldiğimizi önceki gün 10 saat 20 dakika süren Milli Güvenlik Kurulu’nun sonuç bildirgesinden anlıyoruz.

Korkmayın yazıya devam edin; uzun uzun MGK bildirisinin sıkıcı tercümesine girmeyeceğiz. Sadece şunu bilin ki MGK bir konuda “Kararlılık” diyorsa sonuçları olur. Çıkan bildiride üç konuda bu kelimeyi kulanmışlar; “paralel yapılarla mücadele”, “kamu düzeni” ve “Kıbrıs”.

Paralel’ sadece cemaat değil

“Cumhurbaşkanı Erdoğan cemaati MGK bildirisine koymuş ne var bunda” demeden önce bir düşünün. Erdoğan o deyimi çoğul kullanmıyordu. Evet paralel yapı oluşturma arzusu olduğu izlenimi veren bir cemaat var bu ülkede. Ama PKK da KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) adı altında Türkiye’nin güneydoğusundan, Suriye’nin kuzeybatısına uzanan bir devlet yapılanması için işe koyuldu.

KCK çatısı altında mahkemeler var. Avukatınız bile oluyormuş. Temyiz, eyalet mahkemelerine yapılıyormuş. Son kararı bizim anayasa mahkemesi niyetine Kandil’deki KCK Yüksek Konseyi veriyormuş.

Bir de ‘özsavunma güçleri’ var. ‘KCK devleti’ lügatında polis gücü demek. Hani biz ulusal haberlerde “PKK şunu bunu kaçırdı” diyoruz ya. PKK medyasına göre işlemin adı tutuklama!

Biz PKK haraç alıyor, araç yakıyor diyoruz ya. Aslında bu vergi ya da para cezası. İşte MGK’nın sözünü ettiği ikinci paralel devlet yapısı bu.

Devletten resmen rest

MGK ekliyor: “Sürecin oluşturduğu olumlu atmosferi ve huzur ortamını bozmaya yönelik provokatif olaylara karşı kamu düzeni ve güvenliğini koruma konusunda kararlılık teyit edilmiştir.” Devleti haklı bulursunuz ya da bulmazsınız ayrı konu ama bu cümle “Çözüm süreci diye devlet kurma çalışmanıza bile ses çıkarmadık ama yeter” şeklinde bir rest olarak okunmalı.

Cümlenin ilk hedefi de HDP’nin bugünkü Kobani gösterileri. 44 kişinin öldüğü 6-7 Ekim olaylarında 30 yıllık savaşın en kanlı döneminde bile oluşmamış siviller arası nefretin, çözüm süreciyle zirve yaptığına tanık olmuştuk. Yani durum kritik.

“Kan akmasın, düz ovada siyaset yapsınlar” demek televizyon ekranında afilli duruyor ama uygulama berbat. Aslında basit ama neden bu kadar zorlanılıyor? Bakalım bunun için ne yapılabilir?

Ovada siyaset rehberi

Düz ovada siyasette, molotof atmak olmaz; molotof atılmadıkça şiddet içermeyen gösteriyi gaz bombasıyla dağıtmak da olmaz.

Düz ovada siyasette, bölünme fikrini bile özgürce seslendirmek olur; askere polise saldırana güzelleme yapma pervasızlığı olmaz.

Düz ovada siyasette, PKK’yı lanetlemek olur; Kürtlere düşmanlık olmaz.

Düz ovada siyasette, ülkenin batısına “Sesimi duymadınız” diye kızmak olur; Atatürk’e bayrağa hakaret olmaz.

Bugünkü gösteriler düz ovada siyaset için iki tarafın da son şansı.

Yoksa kimse halk içinde düşmanlık ve ölüm getiren bu süreci artık tolore etmez.

Bugün düz ovada biraz siyasi davranın lütfen!