Şairin dediği gibi ne kadar çok öldük yaşamak için? Toplu insan ölümlerinin bu kadar kanıksandığı bir başka ülke daha var mıdır acaba? Dağda, yolda, işte, evde... mütemadiyen ölüyoruz her yerde!
* Ve daha da acısı ders almak, tedbirsizlikten, vurdumduymazlıktan, ciddiyetsizlikten kaynaklanan bu ölümlerin önüne geçmek yerine onlara ‘kaza’, ‘fıtrat’, ‘kader’ gibi isimler koyarak normalleştirme yoluna gidiyoruz.
[[HAFTAYA]]
* ‘10 bin işçi başına düşen iş yeri denetçi oranı’ rakamlarına baktınız mı hiç? Romanya birinci; 10 bin işçiye 2 denetçi düşüyor. Türkiye? 10 bin işçiye 0,3 denetçi ile sonuncu! Kusura bakmayın ama; böyle bir ülkede işçilerin çalışırken ölmelerine ne fıtrat denir ne de kaza!
* Albert Einstein 100 yıl önce söylemiş “Sürekli aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek aptallıktır” diye... Bizim sürekli yaptığımız o aynı şeyin adı be biliyor musunuz? Doğal olmayan afetleri doğal afetmiş gibi göstermek, cinayete, ihmale kazaya, kader, fıtrat, şehit gibi isimler takmaktan başka hiçbir şey!
* Başımıza gelen felaketleri hep kendi dışımızda gelişen nedenlerde aramak gibi bir hastalığımız var. Ve korkarım bu hastalık, hızla hayatımızın her alanına yayılıyor: Baksanıza... 320 bin nüfuslu, kadrosu 23 milyon Euro olan İzlanda, 75 milyon nüfuslu kadrosu 137 milyon Euro değerindeki Türkiye’yi 3-0 yendi... Milli Takımımızın Hocası Fatih Terim mağlubiyetin sebebini sordular... Hoca: ‘Rüzgar’ dedi!