Giriş
7 Haziran seçimleri öncesi Erdoğan, “Başkanlık için 400 milletvekili verin huzur içinde çözülsün bu iş” demişti..
O gün “Seçimi kaybetse bile huzur bozup yine başkanlık deneyecek” diye kaygılanan çok olmuştu.
7 Haziran’da AKP, değil 400'ü tek başına hükümet kuracak 276'yı bile bulamadı.
O gün “Erdoğan işin peşini bırakır” diye huzur bulan çok olmuştu.
8 Haziran’da, Erdoğan ses yükseltmeme orucuna başladı.
O gün “Erdoğan hep sessiz kalır” diye huzur bulan çok olmuştu.
20 Temmuz’da, teröristler siyasi ortamdan fırsat devşirip insan öldürmeye başlayınca huzur bitti.
O gün teröre karşı en etkili silahın, huzur verecek hoşgörülü uzlaşma hükümeti olduğu anlaşılmıştı.
Perşembe günü huzur getiren bir hükümet kurulabilirdi.
Ama çarşamba günü Erdoğan bizi huzura götürecek hükümetin kurulacağı masayı “Davutoğlu intihar mı etsin” diye 24 saat önceden devirmişti bile.
Şimdi, hâlâ huzuru sağlamamız için hükümete ihtiyacımız var.
Ama dün Erdoğan, huzursuzluktan fırsat çıkarıp “Şimdi yapılması gereken, fiili durumun kesinleştirilmesidir” diyerek başkanlık için manevraya başladı.
Dün “Erdoğan başkanlık için huzursuzluk çıkarmakla tehdit etti” diyenler, bugün haklı mı çıktılar bilinmez ama...
- Ama artık şu kesin ki Erdoğan'ın önceliği huzur verecek bir hükümet çıkması değil, kendi otoriter başkanlığı üzerine siyasi kumar oynamak.
- Şu kesin ki konuyu açmak huzursuz ülkeye huzur değil yeni gerilim getirir ve Erdoğan bunu bile bile üzerine gidiyor.
- Şu kesin ki Erdoğan kan akan, ekonominin alarm verdiği ortamda kendi başkanlığını huzura tercih ediyor.
- Şu da kesin ki başkan olamayacak, çünkü eski gücü yok.
- Kesin olmayan ise ateşe atmaktan çekinmediği halkın halinin ne olacağı.
DAVUTOĞLU ARTIK VELAYET ALTINDA
Davutoğlu’nun başdanışmanı Hüseyin Çelik, CHP ile AKP'nin nihai görüşmesine bir gün kala “Koalisyon için milimetrik anlaşmak gerekmez” demişti. CHP’li bir kaynağım, bu sözleri uzlaşma sinyali olarak algıladıklarını söylüyor. Belli ki Erdoğan da öyle düşündü ki aynı saatlerde “Görüşleri örtüşmüyorsa Davutoğlu intihar mı etsin” demişti. Bu sözleri herkesin masa devirmek olarak algılayacağını 40 yıllık siyasetçi Erdoğan iyi biliyordu elbette. Davutoğlu'na en ufak manevra alanı bırakmamak için kamuoyu önünde konuştu; dün de aynen devam etti. Bu iki gün sonrasında Davutoğlu “Vesayet atında değilim” derken haklı. Çünkü artık velayet altında. Erdoğan artık Davutoğlu’nun siyasi velisidir.
