Giriş
Çoğu yollarda ve hayli zorlukla geçen iki günlük Hakkari gezisini serinkanlı düşünmek gerek. Elbet işin şakası güzeldi: “Beşiktaş Belediyesi ile Hakkari Belediyesi savaşıyor mu ki barış anlaşması imzalıyor?” Savaşmıyorlar elbet ama sevişmiyorlardı da! İstanbul’un en zengin belediyesi, seçmeninin yüzde 70’i tuzu kuru CHP’li, Kürt milliyetçiliğinin zirvesi yoksul Hakkari’yle nasıl köprü kurar? Orada, Hakkarililerin, gençlerin uzatılan bu dostluk elinden ne kadar mutlu olduklarını görünce iyi bir iş oldu dedim. Beşiktaş Belediyesi’nin ekipleri gece yarısı Hakkari’nin sokaklarına asfalt dökerken gençleri, kadınları Nevruz Meydanı’nda Boğaziçi Üniversitesi’nin Caz Korosu’nu dinliyor; gökyüzünü mermiler değil, havai fişekler aydınlatıyor. Gençler “Düğünler de olmasa bizim burada katılabileceğimiz hiç bir sosyal hayat yok, bu bizim için bir ilk” diyor. Beşiktaş Belediyesi, yolları asfaltladıktan sonra engelliler için bir de merkez yapacak. En önemlisi, en radikallerle dost olunabileceğinin örneğini oluşturacak.
[[HAFTAYA]]
Hakkarililer de gelecek
Beşiktaş Belediyesi’nin Hakkari’ye yaptığı çıkarmada sadece gazeteciler, Fatsalı Kadir İnanır gibi sevgi ve ilgiden bunalan sanatçılar yoktu. Muhtarlardan meclis üyelerine, Çarşı grubuna, Beşiktaşlılar da vardı. Ve Hakkarililer hepimizi çok güzel ağırladı. Sokaklara kurulan sofralarda yüzlerce Hakkarili ile beraber yemek yedik, evlerde misafir edildik. Şimdi sıra onlarda, onlar gelmek istiyor! Kiminle konuşsak, biz de İstanbul’a geleceğiz diye gözleri parlıyor. 21 Eylül’de İstanbul’da yapılacak ikinci buluşma Hakkarililerin coşkusuna, Beşiktaşlıların altta kalmamak için onları ağırlamalarına sahne olacak. Hatta Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Hakkarili Başkanları paraşütle barışa atlamaya ikna etmeye çalışıyor! Bu çılgın projeye şimdilik Kürt tarafı evet demedi. Gözleri kararırsa İstanbul semaları barış uğruna gökte uçan başkanlar da görebilir!
Kılıçdaroğlu ve Demirtaş memnun
Tabii ki bu dostluk siyasetin içinde gelişiyor. Belediye Başkanları, parti dışında hareket etmiyor. Selahattin Demirtaş, Hazinedar’la görüşüyor; o da Hakkari Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu’nu Kılıçdaroğlu ile görüştürüyor. CHP’nin çözüm sürecinin dışında kalması, eskiden milletvekili çıkardığı o coğrafyada yok olması yanlış. CHP, sıkışıp kaldığı yeri aşmak için dindar kesime açılmayı denedi. Hakikisi iktidardayken onun seçmeni seni ne yapsın? Üstelik kendi laik seçmenini kızdırdı. Kürt milliyetçiliğine ise hep uzak durdu. Çözüm süreci içinde en büyük kazanım, silahların susmuş olması. Ve bundan en çok da Kürtler memnun! Bölünmek istemedikleri de ortada. CHP, cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP ile işbirliği yapsaydı bundan daha iyi olabilir miydi? Öyle gözüküyor. Ortadoğu’daki siyasette roller değişiyor. İslam maskesi altında kafa kesen terör örgütü IŞİD’e karşı Peşmerge ve PKK, yani Kürtler savaşıyor. CHP, dindarlar ve Türk milliyetçileri ile işbirliğinden kaybederek çıktı. AKP ise Kürtlerle çözüm sürecinden sürekli puan alıyor. CHP bu sürece “hiç bir şeyden haberimiz yok” diye dışarıdan bakıp homurdanarak değil, müdahil olarak barışa katkıda bulunmalı.
