Hakan Çelenk Suriye'ye operasyon!
HABERİ PAYLAŞ

Suriye'ye operasyon!

“Suriye’ye kara operasyonu” şu sıralar haber başlıklarında kağıt üstünde şık duruyor.

Duruyor durmasına da; operasyon dediğimiz şey binlerce ‘Mehmet’in mayın fışkıran arazide kilometrelerce yol kat etmesidir.

Her duvarın arkasından roket fırlamasıdır. O duvarı topla yıkınca sivil öldürme riskidir.

Kağıtta durduğu gibi durmaz. Başlıklar bir anda operasyondan ‘kanlı savaş’a döner.

Suriye’ye girmek değil de umalım nasıl çıkılacağı iyi hesap edilir.

Olumlu bir çatışma mı?

Davutoğlu Türkiye’nin Suriye’de kara harekatında rol alabileceğini CNN’de dünyaya ilan etti.

Haberin Devamı

Erdoğan da şunu söyledi: “Kara operasyonu konusunda olumlu gelişmeler var...”

Bu cümleyi “Olumlu gelişmeler var. Savaşa gireceğiz” diye açabilir miyiz?

Tam tersi olsaydı, “Gelişmeler olumsuz. Savaşa giremeyeceğiz” mi diyecektik?

Sonu çatışmayla bitecek gelişmeye ‘olumlu’ nitelemesi yapılabilir mi? Normal bir ülkede ‘olumlu gelişme’, sorunları halkın güvenliği için çatışmasız halletme sürecine girmektir.

Normal bir ülkede askerin savaşa girme ihtimalinden “Tatsız gelişmeler var. Kara operasyonu zorunlu olabilir” diye söz edilir. Dış politikadaki sorunumuz, bin yıllık acı deneyimlerin ürettiği diplomatik dili ‘monşer tarzı’ diye küçümsemek olabilir.

Özensiz dil, ‘çatışma hevesi’ diye algılanıyor. Türkiye güven yitiriyor. Çünkü “Dile vurur ifadesi” diyorlar. O yüzden diplomatik dile dikkat!

Güven kaybı, kaybettirir

Amerika 2014’te tampon bölgeye olumsuz bakmıyordu.

Ne zaman bizimkilerin ağzından çıkan sözler “IŞİD’i bahane edip Esad ile savaşacaklar” algısı yarattı; işte o gün güven kayboldu.

Esad’la savaşmak bataklığı büyüteceği için Türkiye’nin tampon bölge izni rafa kalktı. O yüzden “Güven vermek önemli” cümlesi, boş laf değildir.

Halka güven verilmezse...

Evet, IŞİD’in Türkiye ve dünyanın başına bela olmaması için bizim askerin müdahalesi gerekli olabilir.

Türk ordusu böyle bir operasyonu başarabilecek tek bölgesel güç. Harekatın sınırları iyi izah edilebilirse ikna edilebilirim.

Ama bir dakika...

İktidar Suriye’yi iç politika kürsüsünde kullanıyor. AKP medyası Suriye analizlerini ‘büyük Türkiye doğuyor’ mantığı ile işliyor. Dil hoyrat olunca yüzde 49.5 dışındakilere güven vermiyor.

Haberin Devamı

İnsan “Bir zümrenin ideolojik hırsı için maceraya giriyoruz” diye düşünmeden edemiyor.

Ülke milli birliğini sağlayamıyor. Halkının yüzde 50.5’ini bile kendine inandıramamış iktidar, Ortadoğu’yu ikna edip nizam verecek!

Mantıklı durmuyor. İktidarın dış politika başarısı için önce kendi insanının tam desteğini alması şart.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder