Tuğçe Özcan Siyasetçiler ve estetik
HABERİ PAYLAŞ

Siyasetçiler ve estetik

Haberin Devamı

Toplumumuzda nedense zihinlere yerleşmiş şöyle bir algı var: Büyük ve önemli işler yapan yüksek rütbeli kişiler, eğer çok iyi görünürse sanki sorumluluk aldığı mesleki işlerini savsaklıyormuş gibi algılıyoruz. Sanki trendleri takip etmek ve stil sahibi olmak işini ihmal etmek anlamına gelir gibi saçma bir yanılsama içindeyiz.

Düşünsenize stiletto giyen ve Fransız ojesi süren bir hakime olsa mesela, onu görünce ne düşünürsünüz?

Ya da her yıl 2 kere düzenli olarak botoksunu yaptıran porselen ciltli bir kadın bakan olsa mecliste?

Ya da Nasa’da çalışan bir bilimkadınını izin gününde dudak dolgusu yaptırmaya gittiğini gözünüzün önüne getirseniz?
Ya da bir gün gazetede gece gündüz demeden çalışan bir erkek siyasetçinin yorgunluktan ve uykusuzluktan torbalanmış gözaltlarını göz kapağı estetiği ile aldırdığını okusanız, ne düşünürsünüz?

Büyük ihtimalle “İşi gücü yok, estetik ile uğraşıyor” dersiniz. Çünkü toplumsal hafızalarımızda bu bahsettiğim örneklerle örtüşen tek bir karemiz yok. Nedendir bilmiyorum, bakımlı olmak ve iyi görünmek kendine saygının bir parçası değil de sorumluluklardan çalma gibi algılanıyor.

İşin içine eğer medikal estetik uygulamalar da varsa, kendine zaman harcayan bir insanı nedense boş bir uğraşın içindeymiş gibi düşünüp yaftalıyoruz. Bu yüzden de, kalıplarımızın dışına çıkan bir örnek görünce şaşırıyoruz.

Mesela Kanada’nın tek başına iktidar olan Başbakanı Justin Trudeau’yu görünce cool havasına hayran oluyoruz. 2012 yılında Meksika’da başkanlık yapmaya başlayan Enrique Peña’yı en çok okunan web sitelerimizde “en yakışıklı devlet başkanı” ilan ediyoruz. İsveç’li Hans Linde’yi görünce “Keşke bizim ülkemizde olsa” başlıklı haberler yapıyoruz. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın yakışıklılığına sözlüklerde bile sık sık dem vuruyoruz.

Siyasetçileri sağlıklı, fit, şık, pırıl pırıl ve bakımlı görmeyi seviyoruz, ancak onları üstlendikleri sorumluluğun büyüklüğü sebebiyle hiçbir zaman cilt bakımı yaptırırken, ya da spor salonunda mekik çekerken hayal edemiyoruz.
Durum kadınlara çevrildiğinde aslında oklar daha acımasız. Çünkü nedendir bilinmez entelektüel çevrelerde özellikle botokslu olmak bir magazinsel eylem olarak algılanıyor ve sık sık ince bir dalga konusu oluyor. Oysa botoks yüzdeki kırışıklıkları durdurmak, aşırı terlemeyi önlemek ve migren ağrısını hafifletmek için uygulanan bir tedavi şekli. Kişinin hayat tarzı, eğitim düzeyi, siyasi tercihi ya da bilgi birikimi ile doğru orantılı değerlendirilmeyecek kadar da çizgileri net.

Siyasetçilerin dış temsilciliklerde de bizleri temsil ettiğini hatırlarsak, zihinlerdeki bu estetik önyargısını değiştirmek için hala neyi beklediğimizi merak ediyorum. İyi görünmenin, kendine değer vermenin ve özgüvenin cinsiyeti, mesleği ve yaşı yok…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder