Yazgülü Aldoğan Sosyal devletin sonu
HABERİ PAYLAŞ

Sosyal devletin sonu

Haberin Devamı

Bir devir kapandı, güzel insanlar atlara binip gitti. Ne emekçinin hakkını savunan lider kaldı, ne emperyalizme karşı çıkan. Atatürk’ü örnek almış Latin Amerika lideri Castro’nun da öldüğü dünyada artık Putin, Trump, Esat gibi liderler hüküm sürüyor...

Anasına bak, oğlunu işten at!

Basının en naif kızlarındandı Perihan. Kaç yaşına gelmiş, babaanne olmuş ama hâlâ haber peşinde koşturur. İş dünyasında tanımadığı yoktur, ekonomi yazar, kulis bilir. İki çocuk yetiştirdi pırlanta gibi. Birini hâlâ Amerika’larda okutuyor, emekli maaşını katık ederek. Biri hukuk bitirdi. Avukatlık stajı derken devlet kapısına girdi, dış ticaret uzmanı oldu, 7 yıl İran’da çalıştı.

Suç sorulamıyor

Perihan da orası burası derken, en son Bugün Gazetesi’nde iş bulmuş, ekonomi kulisi yazıyordu. Gazete kayyuma geçince atılmayanlardan biriydi, cemaatle ilgisi yok çünkü. Gazete kapanınca, rastlaşmaz olduk iş toplantılarında. Meğer oğlunu da işten atmışlar, hem de ihraç! Ve kamu görevi diye avukatlık yapma hakkını bile elinden almışlar! “Bana bak” diyorum, “Bank Asya, malum sendika filan?” Haberi bile yok onlardan, eğer “Bugün Gazetesi’nde çalıştım diye mesele bensem, benimle paylaşsınlar kozlarını, çocuğumun ne günahı var, nerede kaldı suçun şahsiliği” diye göz yaşı döküyor. “Ailenin bebekleri var” diye eşi de çalışmadığı için aylardır, maddi manevi zor durumda kalmışlar. Bunun sonu nereye varacak?

Öğretmenler ne olacak?

Onu at, bunu at, değdi değmedi, suçluydu, değildi derken canını yaktığınız kişi sayısı yakınlarıyla milyonu buldu, bu toplumsal patlamaya yol açmayacak mı? Ağaç kabuğu yesinler, onların yaşamaya bile hakkı yok dediğiniz kişiler, suç işlediyse ispat edilsin. İhraçlarda gerekçe sormak bile suç! Sanki Ortaçağ’da kilise afaroz ediyor! Perihan Çakıroğlu, kendi yüzünden haksızlığa oğlu uğradı diye yanıp yakılıyor. Anaların ahını almamak; kurunun yanında yaş yakmamak, adaletin topuzunu kaçırmamak lazım! FETÖ’yle mücadele ancak hakkaniyetle olur. O kadar öğretmeni mağdur ettiler, “Geri alacağız” dediler, sadece 6 binini almışlar. İçlerinde sendikanın bir toplantısına katılmış olanlar bile yok! Çocuklar da öğretmen beklesin sınıfta...

İşçi ailesinden çıkan patron işçisini sayar

Sonu SA ile bitince akla Sabancılar gelir. SASA deyince de öyle sandım ama Merinos’un sahibi Erdemoğlu Grubu’na geçeli yenilenmiş, büyümüş, 50. yılı da gelmiş, kutlamaya Adana’ya gittim geçen hafta. SASA, 1.1 milyar lira cirosuyla, Adana’nın birinci, Türkiye’nin en büyük sanayi kurumlarından 75.si; arabayla bile gez gez bitmiyor. Suni elyaf üretiyorlar, tekstil ve mobilyada ham madde oluyor. Tam bir aile şirketi, İbrahim Erdemoğlu, SASA’yı ilk 30 arasına sokmayı, dünyada iddialı olmayı hedefliyor. Gözünü ihracata dikmiş, geçen yıl yaptıkları yüzde 15 büyümeyi ülke koşullarına rağmen beğenmiyor.

On bin öğrenci

Ama ağzından hükümetin politikalarını eleştiren tek satır da çıkmıyor. Babam bize “Siyaset ve futbolla ilgilenmeyeceksiniz” öğüdünü verdi diyor. İşçi ailesinden gelme, işçilerini ev sahibi yapmaktan gala yemeğine çağırmaya kadar “baba patron”. Ama daha iddialı sosyal işlere de imza atıyor, “Türkiye’de okuyan çocukların 2 binde biri bizim yaptırdığımız okullarda okuyor!” diyebiliyor. Orta öğretimde 15 milyon çocuk okuyor diye itiraz ettiğimde de “Evet on bin çocuk bizim okullarımızda okuyor” diyor. En fazla beş dakikada bir daha önce hiç duymadığım bir halk deyişi yumurtluyor. Not almaya yetişemiyorum, folklorik bir durum!

Aile şirketi ama...

Karşımıza abi, kardeş, enişte, çocuklarla geçtikleri için tam bir aile şirketi diyorum, ama aile yasası var, torpil yok, herkes işçi! İşçiler de öyle benimsemiş ki, gala gecesinde sunucu “Konuşmalar bitti, artık eğlenmeye hazır mısınız?” diye sorduğunda salondan koro halinde “HAYIIR” cevabı geliyor! Sonra herkes şaşıp kalıyor, evet kimsenin canı bu koşullarda eğlenmek istemiyor. Ülkenin neredeyse her bölgesinde, hatta Rusya’da bile fabrikaları var ama siyasi ve ekonomik krizden çok etkileniyorlar. “Ya kızı vereceksin, ya küstürmeyeceksin” diyor, “Dünyaya açılıyoruz, kavga etmeyelim” diye uyarıyor. Gel de anlat politikacıya! Ama SASA büyüyor, sanayi büyümeli ki istihdam artsın, insanlar geleceklerine inansın

Sıradaki haber yükleniyor...
holder