Cem Kerpiççiler Ağrı'dan bir Novak Djokovic hikayesi!
HABERİ PAYLAŞ

Ağrı'dan bir Novak Djokovic hikayesi!

5 yıl önce Ağrı Tenis Kulübü ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü işbirliğiyle başlatılmıştı "Gecekondudan Tenis Kortuna" projesi. Ağrı’da yapılan kortların ardından sıra 'yetenek avcılığı'na, arama/taramaya gelmişti. Hamallık yapan baba ve ev kadını annenin 5 çocuğundan biriydi Hakan Anak. Tenis antrenörü Fırat Balkis'in radarına girenlerden biri oldu Hakan Anak.

Ters köşe yapmak istedi
Başka bir hikaye yazıp kaderini topu beklenmedik köşeye sert bir şekilde bırakarak alacağı sayılarla yazmak istiyordu. 5 yıl boyunca inatla çalıştı Hakan Anak, en büyük hedefi milli olmaktı. Antrenörü Fırat Balkis de "Ağrı’da teniste ilk defa milli takıma sporcu vermenin gururu ve mutluluğunu" yaşamak istiyordu.

Televizyondan izlerken...
Katıldığı tenis turnuvalarında elde ettiği başarılarla 16 yaş altı milli takımına seçilmeyi başarınca dünyalar onun oldu. "Tenise başlamadan önce televizyonlarda izliyorduk. Oynamak istiyordum. Bunu başardım ve milli takıma kadar geldim. Milli takıma seçildiğim için çok mutluyum. Uzun süre oynamayı düşünüyorum. Gençler tenisi bilmiyor olabilirler. Tenis onlara yabancı bir branş gelebilir ama mutlaka bütün gençlerin tenis oynamalarını tavsiye ederim" diyen Hakan Anak kendisine Sırp raket Novak Djokovic’i örnek aldığını söylüyor.

Haberin Devamı


Sayfanın en altında
"En büyük hedefim dünyada ilk 100’e girmek ve tek rakibim Novak Djokovic" diyen, bir hayal kuran,
bir hikayesi olan Ağrılı Hakan Anak'ı ve öyküsünü bir yerlerde duydunuz mu, okudunuz mu, izlediniz mi acaba? Ben memlekette adı 'spor' içeriği futbol gazetesi olan birçok yayın organında bu tür hikayeleri görmüyorum. Görsem de kenarda köşede sayfanın altına saklanıyor.

Bu yüzden 'Ağrı'yor aslında her yerimiz
Oysa Ağrı'da Djokovic olmayı aslında dünyanın 1 numarası olmayı hedefleyen bir sporcunun hikayesini Anadolu Ajansı'ndan Orhan Güngör olmasaydı öğrenemeyecektik mesela. Bütün gün spor yayını yaptıkları iddia eden televizyonlarda saatler süren sıkıcı tartışmalar yerine Hakan Anak'ın hikayesini izlemek istemez misiniz mesela? İşte tam da bu yüzden 'Ağrı'yor aslında her yerimiz. Dünyaya meydan okuyan hikayelerimiz varken, nelerle uğraşıyoruz? İsterseniz televizyonunuzu açıp bir spor kanalını izleyin ya da bir spor gazetesi alın bakın... Ne demek istediğimi çok iyi anlayacağınızdan eminim.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder