Giriş
por var. Bu yıl ailece spor yapacağız ama hangisini? Ben ve Derin kararlıyız. Biraz da doktor zoruyla. Çünkü ikimizde de az da olsa skolyoz, yani omurga eğriliği var. Bu nedenle karın ve sırt kaslarımızın her daim sert olması gerekiyor ki omurgamız dik kalabilsin. Haftanın 2 günü yüzeceğiz. Evdeki kararsızlar ise Duru ve baba! Hatta en kararsız olan evin yegane erkeği.
“Koşsam mı acaba? Yoksa spor salonuna mı gitsem? Zaten belim ağrıyor, her sporu yapamam” gibi klasik bahanelerle zaman kazanmaya çalışsa da en azından yaş 40’a gelmişken kaslarına biraz zaman ayırması gerektiği konusunda bilinçli. Duru ikilemde. O da bizimle yüzmek istiyor ama havuza girmek, ıslanmak, saç kurutmak, istediği gibi oynamak yerine sadece yüzme düşüncesi onu tedirgin ediyor. Evdeki Nintendo Wii sayesinde tenise merak sardığından seçeneği tenis. Spor kulübüne kaydını yaptırdık bile.
Bakalım sevip devam edecek mi? Bizde durum böyle ama aslında doğru olan bu değil! Nasıl çok okuyanların çocuğu daha çok okuyor, sigara içmeyen anne-babanın çocuğu sigaradan uzak duruyorsa bu da öyle. Spor yapan ailelerin çocukları da spora yatkın oluyor. İşte bu nedenle çocukları spora teşvik etmeliyiz. İlla sporcu olması için değil, yaşamlarnn bir yerine sporu da koymaları için. Peki bunun için ailelere düşen görevler ne?
- Çocuğunuz sporla ilgilenmezse başka fiziksel aktiviteler bulabilirsiniz. Örneğin, ailece bisiklete binebilir, doğa gezilerine çıkabilirsiniz.
- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla ip atlama, basketbol oynama gibi etkinliklere katılmasını sağlayarak aktif zaman geçirmesini destekleyebilirsiniz.
- Kazansa da kaybetse de onu koşulsuz sevdiğinizi hissettirin. Hedefin kazanmak değil, fiziksel kapasite ve yetenekleri geliştirmek olduğunu unutmayın. Gelişmiş yeteneklerini güçlendirin.
- Çocuğunuzun yetenekleri konusunda gerçekçi olun.
- Onu istemediği hiçbir aktiviteye zorlamayın.
- Spordan zevk alın, kendi hedeflerinizi belirleyin ve çocuğunuza doğru model olun. Unutmayın, çocuklar duyduklarından çok gördüklerini öğrenirler.
