Mesut Yar Suyun öfkesini düşünüyorum...
HABERİ PAYLAŞ

Suyun öfkesini düşünüyorum...

Haberin Devamı

Suyun öfkesini düşünüyorum...

Üç günden beri aralıksız yağıyor yağmur. Hatta önceki gece bir ara fırtınaya dönüştü. Ağaçlar yapraklarıyla vedalaştı. Ve sabah uyandığım kent hakikaten yağmurun altında çırılçıplak duruyordu... Bu yağmur, bu bereketli su hangi günahlarımızı temizler bilemiyorum? Bu gri kent, bu iç sıkan karanlıktan nasıl çıkabilir, onu da... Adana’da kız öğrenci yurdunda çıkan yangında yitirdiğimiz çocukları düşünüyorum ister istemez.

Yağmur yanan yürekleri serinletebilir mi? Ya da kendi yolunda seyrederken üzerine düşen arabanın altında kalan sevgili ağabeyim Erdal Tosun’un masum kanını alıp gider mi asfaltın üstünden? Üç günden beri aralıksız yağıyor yağmur. Suyu hiç bu kadar öfkeli ve istikrarlı görmemiştim. Göğün gözyaşı yerinkilere karışıyor. Çırılçıplak bir çaresizliğin ıslağındayız. Üşüyoruz!

FRENE BASMAK LAZIM!

Bin yılın radyo ustası Berna Kaytaz, “Hayatı yavaşlatın biraz” diyor. Yıllardır onu dinlediğim her radyo istasyonunda bize telkin ettiği sükuneti istikrarlı olarak buluyorum... Şu sıralar en çok dinlediğim radyo frekansı olan “Slow Time”da, kendisinin davetiyle 1 saatlik “seçmelerim” programı yaptım.

Kulağımın içindeki o kutunun bizzat kendisinde kendime mırıldandıklarım arasında “frene basmak da” vardı... Bir parça huzur ve dinginlik arayanlara, radyoların arama düğmesinde Slow Time adresini bulmalarını tavsiye ediyorum. Böylece yavaşladıkça değerlenen bir hayatı da keşfedeceksiniz, inanın!

Cumartesi geceleri Hülya Avşar’la!

Haber, “Hülya Avşar hangi kanala kapağı attı?” diye soruyor. Sonra altında yanıtını veriyor; “Star TV’ye geçti”... Ben meseleye “kapağı attı” ufkundan değil, “hangi kanalla anlaştı?” merakından bakacağım. Haber doğru, anlaşılan kanal Star TV oldu. Yapılacak program da “gözden geçirilmiş” bir Hülya Avşar Show... Aslında bahsettiğimiz ekranların tık nefes olmasına rağmen en uzun süre hayatta kalabilmiş TV programı.

Tam da dün “Hülya Avşar uzun zamandır sessiz, kesin bir şey patlatacak” diye söyleşirken bu haber geldi... Seversiniz ya da tam tersi. Hülya Avşar’ın ekrana yakıştığını düşünüyorum. Ama Acun’un kanatları altından neden ayrıldığını bilmiyorum. Bana göre asıl haber de o zaten...

Bilemiyoruz eyvah Necdet Ağabey!

Erdal (Tosun) ağabey Burada Laf Çok’a konuk olmuştu. Sakin bir adamdı. Belli ki sadece sevenlerine gösterdiği sıcak yüreğini kamuyla paylaşmayı sevmiyordu... Bir Demet Tiyatro’da hayvanlar alemini bize alternatif bir belgesel tadında aktaran komik replikleriyle gönlümüzdeki yerini müstesnalar arşivine taşıyan “Eyvah Necdet” unutulur bir karakter miydi? Karakter deyince akla ilk gelen isimlerden olan Erdal Tosun’u unutabilecek miyiz peki?

Yanıt çok net; “Hayır”. Net olmayan soru da Eyvah Necdet’ten gelsin; “Sen iyi insanlar neden erkenden ölür, bilir misin Züleyha?”... Bilemiyoruz Erdal ağabey, bilemiyoruz. Allah seni rahmetiyle ödüllendirsin!

Yaşasınnnn!

İçimdeki çocuk hâlâ masallar yazıyor. Hâlâ en sevdiği şeylerden biri çizgi filmler izlemek. Modern animasyonlara biraz daha temkinli yaklaşıyor. Devam eden bir Şeker Kız Candy ya da Heidi romantizminin izinde... Ama yine de gözlerim her gün reyting listesinde Kuzucuk (TRT Çocuk) isimli animasyonun kaçıncı olduğunun telaşı içinde... Ve evet, birkaç saat süren kuşak programlarını benim Kuzucuğum çimen niyetine yiyor. Yaşasınnnn!

Alkol sağlığa zararlıdır

Hasan Sert kardeşimiz posta kutuma şu ana kadar okuduğum en sert mesajını not düşmüş; “Babam ve Ailesi (Kanal D) dizisinde yaşanan kötülük ve zulüm insanı alkolik yapar vallahi” diyor... Aman diyorum Hasan kardeşime; “Alkol sağlığa zararlıdır, bu bir. Dizilerdeki kötülükleri üst üste koyup toplasak ve buna hayıflansak dünya üzerinde alkol rezervi bırakmayız. Durum öyle vahim, bu da iki!”..

Sıradaki haber yükleniyor...
holder