Tacikistanlı muhalif lidere suikastin perde arkası

İstanbul Fatih’te sokakta başından vurularak öldürülen Tacikistanlı muhalif lider Umarali Kuvatov’un eşi Kumriznisa Hafizeova (34), ailece Süleyman Qayumov tarafından zehirlenmeleri ve kocasının suikasta kurban gidişini anlattı. 5 çocuk annesi olan Hafizeova, 2012’de Tacikistan’dan Kırgizistan’a kaçtıklarını, bu ülkedeki baskılar üzerine 1 ay sonra Rusya’ya gitmek zorunda kaldıklarını söyledi. 1 yıl Moskova’da kaldıklarını ifade eden Hafizeova, Türkiye’ye gelişlerini şöyle anlattı:

‘KOCAM SÜLEYMAN’A ÇOK GÜVENIYORDU’

“Moskova’dayken eşim, Dubai’ye gitti. Hakkında yakalama kararı olduğu için orada yakalandı. 10 ay hapis verdiler. Cezaevinden çıkınca Tacikistan’a gönderdiler. Ben de Rusya’daki baskılar üzerine çocuklarımı alıp Türkiye’ye geldim. Kocam, 2013 yılı aralık ayında Kazakistan üzerinden sahte pasaportla Türkiye’ye girerken havalimanında yakalandı. Yetkililere ‘muhalif olduğunu, öldürülmekten korktuğunu ve sığınmacı olarak BM’ye başvuracağını’ bildirmiş. Kırklareli’ndeki Mülteci Kampı’na konuldu. 2 ay önce de kamptan çıkıp yanımıza geldi.”

Kocasının sürekli ölüm tehdidi aldığını belirten Hafizeova, şöyle konuştu: “Hemşerilerimizin gittiği camide müezzin A.’yla tanıştı. Camide kalan Süleyman, müezzin kanalıyla eşimle tanışıp samimiyet kurdu. Hatta evimizi açtık, bizde de kaldı. Kocam, Süleyman’a çok güveniyordu. 1 ay önce Fatih’te kendine ev tuttu. O gün kocamın korumasını arayıp ‘Babamın mevlidi var, Umarali de gelsin. Karısı bize pilav yapıversin’ demiş.”

‘BOĞAZIM AĞRIYOR DEDİ ZEHİRLİ PİLAVI YEMEDİ’

Habertürk'ten Nihat Uludağ'ın haberine göre pilav için malzeme alıp Süleyman’ın evine gittiklerini dile getiren Hafizeova, “Masaya oturduk. Ancak Süleyman ‘Boğazım ağrıyor’ dedi ve bir şey yemedi. Bir ara markete gidip içecek aldı. Hepimize içmemiz ve yememiz için ısrar etti. Sık sık mutfağa gidiyordu. Ben şüphelendim ama kocam ihtimal vermedi. Eşimin koruması fenalaştı. Mutfağa gittikçe yemeklere zehir katıyormuş. Ben ve çocuklarım da fenalaştı. Bize gülerek bakıyordu. Kocam, ‘Bizi zehirledin’ dedi. Cevap vermedi. Sürünerek dışarı çıktık. Yardım isteyecektik. Kocam, dışarı çıktıktan 20 adım sonra yere düştü. Dışarıda bekleyen bir kişi, ensesine tabancayla ateş etti. Ses duymadık, susturucu takılıydı. Kimse yardıma gelmedi. Ben kocamı kucağıma alıp çocuklarımla hastaneye götürdüm. 11 yaşındaki oğlum katili görmüş. Görüntülerden teşhis etti” dedi.

PARA İÇİN YAPMIŞLAR

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Tacikistanlı muhalif lider Umarali Kuvatov’a yönelik suikastta 3 kişinin yer aldığını belirlerken, aralarında Süleyman Qayumov’un da olduğu 3 zanlıyı yakaladı. Tacikistan uyruklu oldukları tespit edilen 3 zanlının Esenyurt’ta bir yerde gizlendiklerini belirleyen polis, gece yarısı operasyonu düzenledi. Operasyonda, Süleyman Qayumov’la birlikte, tetikçilik ve gözcülük yapan 2 kişi kıskıvrak yakalandı. Umarali Kuvatov’un zehirli pilavı yiyerek fenalaşan karısı ve çocuklarını hastaneye götürmek için dışarı araç bakmak için çıktığı sırada “Süleyman” ile birlikte hareket eden tetikçinin suikast eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldı. 3 zanlının suikastı para karşılığında işledikleri öğrenildi.

CENAZE NAMAZI FATİH CAMİİ’NDE KILINACAK

Umarali Kuvatov’un cenaze namazı, Fatih Camii’nde kılınacak.

MÜEZZİN: BENİM DE CAN GÜVENLİĞİM YOK

Hafızeova’nın sözünü ettiği müezzin A.’ya, HABERTÜRK ulaştı. Muhalif kimliği nedeniyle 1 yıl önce Türkiye’ye yerleşen müezzin A., evi, işi ve oturma izni olmayan Süleyman Qayumov’a temizlik yapması karşılığında camide yaşaması için izin vermiş. Müezzin A., “Benim de can güvenliğim yok, öldürülmekten korkuyorum” diye konuştu.

GEÇTİĞİMİZ HAFTA DA ÇEÇEN SAVAŞÇI ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Geçtiğimiz hafta, Başakşehir’de 4 çocuğu ve eşiyle birlikte yaşayan 46 yaşındaki Çeçen Kaim Saduev, memleketi Çeçenistan’dan istediği honk adlı bitkiyi yedikten sonra zehirlenerek öldü. Saduev’in oğlu Cebir, “Honk’a zehir kattılar ve hepimizi öldürmek istediler” derken, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, “Bu bir suikasttır” iddiasında bulundu. Rusya’ya karşı savaşan Çeçen birliklerinde yer alırken kardeşlerini kaybetmesi üzerine 11 yıl önce İstanbul’a yerleşen Kaim Saduev’in yöresel yemeğine konulan zehirle hayatını kaybettiği iddia edildi.