Milli duygulara vitamin gibi geldi bu Avrupa krizi.
Avusturyası, Almanyası, Hollandası hep birlikte Türkiye’ye bir mağduriyet nişanı taktılar. Nitekim yaygın kanaat:
- EVET cephesi avantajlı. İlhan Cihaner’in deyişiyle “İçeride düşman yaratamayınca” acaba sahiden dışarıya mı başvuruldu?
★
Yoksa Avrupa kendi ayağıyla tıpış tıpış bir oyuna mı geldi?
Öyle veya böyle... Ama bu pası EVETçilerin iyi kullandığı muhakkak.
Üzerine üzerine giderek yaptıkları taktik faul, skor tabelasına yansımışa benzer.
★
Aslında HAYIRCIlar iyi bir damar yakalamıştı...
Fena gitmiyordu...
Çünkü:
● CHP, din üzerinden tartışmalara hiç girmedi.
● İrticaydı, şeriattı, yok saltanattı... Bu gibi evhamları hiç sergilemedi... Diktatör kelimesini bile kullanmadı. Tek Adam’la yetindi.
● Dışarıdan gelen dalgalara da iyi direndi. Milli Koro’dan hiç geri kalmadı. Hollanda’ya Almanya’ya CHP de tavır koydu.
Doğru yaptı.
★
Bütün bunlar tamam. Ama ne var ki, Cumhuriyet Hükümeti Bakanları’na, dışarıda uygulanan o engellemeler, EVET cephesini mağdur etti. İşin hakaret faslı unutuldu. Geriye milli refleks kaldı.
Öyle ya, EVETçilere Kılıçdaroğlu’nun bile desteği sağlanmıştır. Ne yapacaktı Kemal Bey? “Nazi artıkları”nın yanında mı yer alacaktı?
★
İlhan Cihaner’in tabiriyle “yeni düşman” bellidir. Kafası da fazla işlemiyor. 16 Nisan’a kadar bu kadarcık malzeme yeter de artar bile.
İş bilenin, kılıç kuşananın azizim.
14 Mart 2017, Salı 05:00
Haberin Devamı