Giriş
Haberin Devamı
THY'NİN İKRAM KISITLAMASI VE ESKİ KOLTUKLARI
Türk hava yolları geçen yıldan bu yana kemer sıkma politikasına hızla devam ediyor. Birçok yere sponsor olmaktan kaçınmayan THY müşteri memnuniyetini bir süredir göz ardı etmekle bence çok büyük yanlış yapıyor.
İlk önce iç hatlar yönünde Bodrum, İzmir, Dalaman, Antalya hariç business bölümünden alkol servisini tamamen kaldırdılar.
Hemen ardından birçok turistin de aktarma yaparken bekledikleri CİP bölümünde hem alkol hem yiyecek çeşitliliğini kısıtladılar. İkram konusunda Avrupa'nın 1 numarası olan THY ekonomi bölümünde uçanlara yine kısıtlamaya giderek, dış hatlarda 2 saatten az uçuşlarda ve iç hatların hepsinde sadece sandviç dağıtmaya başladı.
Business bölümüne her zaman özen gösteren THY ile geçtiğimiz gün İstanbul Bodrum uçuşunu yaptım. Servis esnasında mozzarella ve cacık kombinasyonunu görünce 'Ne mana' dedim Ertesi gün bu durumu Cengiz Semercioğlu da dile getirerek "Mozzarella ve cacık" kombinasyonunu saçma buldu ve köşesine taşıdı. Ayrıca THY diğer havayollarına birçok konuda fark atarken, koltukları eskimiş, perdeleri kirden simsiyah olmuş filosunda 108 adet bulunan Boeing 737/800 modellerini acil gözden geçirip iç bölümlerini değiştirmesi lazım.
ÇEŞME VE BODRUM HALA SEZONU YAKALAYAMADI
Havaların tam düzelmemesi, Ramazan ayı derken, Çeşme ve Bodrum başta olmak üzere birçok yazlık otel ve mekanlarda sezon istenildiği gibi gitmiyor. Hangi mekan işletmesi ya da esnafla konuşsam durumdan çok mutlu değiller.
Bodrum ve Çeşme'de isim yapmış tek elin parmaklarını geçmeyecek olan mekanlar dışında durum çok iç açıcı değil. Bayram tatili ile beraber yoğunluğun artacağı düşünülse de hala sezon istediği kapasiteyi yakalayamamış durumda.
HERKES YUNANİSTAN'A KAÇIYOR
Türkiye'de tatilciler son 5 yıldır Yunanistan'ın çoğu yerini keşfetmiş durumda. Arabasına atlayan aileler ve arkadaş grupları haftasonu Kapıkule'den giriş yaparak en yakın Yunan sahiline koşuyor. Alexandroupolis ve Thasos en çok tercih edilenlerden.
Ege kıyılarına yakın olanlar da bir feribotla ya Kos'a ya Rodos'a gidiyor. Her yıl tatil anlayışını değiştirenler gitgide çoğalırken, bir grup kesim de kendine yurt dışı tatil planları yapıyor. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri, insanlar aynı yeri defalarca görmek ve çok para harcamak istemiyorlar. Türkiye sınırları içinde çoğu yerde yüksek hesap ödeyen tatilciler, herhangi bir Yunanistan sınırında yeme içme kişi başı sadece 20 euro yani 80 lira gibi bir rakam ödüyorlar. Ayrıca mütevazi bir plaja girişte ne para ödüyorlar ne de soğuk davranışlı personelle karşılaşıyorlar.
YALIKAVAK'IN EN HAREKETLİ BEACH'İ
Palmarina'nın açıldığı yılla beraber, Yalıkavak iyice gelişti ve mekanlar birbirini hızla kovaladı. Bodrum'da son 3 yıldır açılan beach'lerin çoğu burada. Yalıkavak'ın yanyana sıralanmış plajlarının içinde kendini diğerlerinden ayrı kılan
Zayo Beach çok dikkatimi çekti.
Geniş bir alana sahip olan Zayo'da, sakinlik isteyenler iskelesinde güneşlerken, eğlence kafasına girmek isteyenler, her gün ayrı bir ünlü ismin sahneye çıktığı Happy Hour'da eğlenebiliyor.
İrem derici, Edis, Erdem Kınay, Merve Özbey, Abdullah İnal gibi isimlerin de olduğu Happy Hour'lar Zayo'da çok hareketli geçiyor. Benim gittiğim gün Ayşe Hatun Önal, oradaki herkesi gayet güzel coşturup bir güzel de eğlendirdi.
18 YAŞ GRUBU VE EĞLENCE ANLAYIŞLARI
Bodrum ve Çeşme hattında bir kaç yıldır 18 yaşından 22 yaş aralığına uzanan yeni jenerasyonun eğlence anlayışlarını gözlemliyorum. İçlerinde tatil dönemini sadece sörf ve su sporları ile ilgilenip geceleri de alternatif grupların konserlerini takip eden cool bir kitle var. Ama bu yaş grubunun büyük bir kısmı dünyada olup bitenden habersiz, sadece alkol için sabaha kadar kulüplerde babalarının kredi kartları ile limitsiz ve şuurlarını kaybedene kadar içiyorlar.
Hatta geçen yıl 19 yaşlarında bir gencin bir Beach kulübe gelip "Abi şu locayı bana tüm sezon gelmesem de kapatın" diyerek kredi kartından 50 bin lira çektirdiğine gözlerimle şahit oldum. Hayatlarını sadece lüks tüketime adayan bu kızlı erkekli gruplar alışveriş için de birbirleriyle yarışıyorlar. Hepimiz tabii ki o yaşlardan geçtik. Eğlenmek, delilik yapmak hepsinin hakkı. Ancak ailelerin "Benim cocuğum istediğini yapsın" diye ek kredi kartlarını ellerine tutuşturdukları bu nesilden mutsuz, her şeyi çabuk tüketmiş ve kariyerinde ne yapacağını bilemeyen bir vaziyet kalıyor.
TARKAN'IN GÖBEĞİNDEN SİZE NE?
Tarkan, Harbiye Açıkhava konser dizisine gayet başarılı bir şekilde devam ediyor. Enerjisinden hiçbir şey kaybetmeyen Tarkan'ın son albüm başarısı da tüm konserinde haline tavrına çok yansıyor. Sosyal medyada Tarkan'ın kilo almış halini konuşup sorun edenleri, tuhaf ve kıskanç buluyorum.
Gönül ister ki, hepimiz her zaman fit ve aynı kalalım. Ama bazen maalesef, halktan çoğu kişi sahne önünde olan kişilerin biyonik olmayıp, bir insan olduğunu unutabiliyor. O yüzden hepimizde sonsuz kredisi olan Tarkan'a "göbek yapmış" diyerek dalga geçmeye çalışanlara "Size ne"? diyorum.
