Derya Özel Taşı en günahsız olan atsın
HABERİ PAYLAŞ

Taşı en günahsız olan atsın

Haberin Devamı

Hayatlarımız sosyal medyada herkesle paylaşıldığı sürece, yerli yersiz, haklı haksız çokça eleştiriden nasibimizi alıyoruz.

Elbette bunu yaşamak istemiyorsak, sosyal medyayı kullanmamak da bir seçenek. Gelin görün ki, en “İşle alakalı kullanıyorum” diyen biri bile, eninde sonunda yaşadığı o mutlu anı, tüm dünyayla paylaşmaktan kendini alamıyor.

Sosyal medya düzeni ve kullanımıyla ilgili sayısız makale yazılmıştır eminim. Hepimizin kendimize göre analizimizi, kendi sosyal medyamızı kullanma sebep ve mazeretlerimizi paylaşmışızdır. Sonuç pek değişmiyor. Yine de kullanıp, yine aynı mızıkçılıkla “Ama sen beni tanımıyorsun ki bu eleştiriyi yapıyorsun” diyebiliyoruz.

Eğer sıkı bir sosyal medya kullanıcısıysan, mızıklamaya pek hakkın yok. Bu kadar çok yazı yazıldığı halde insanlar hala seni, beni, onu hunharca eleştiriyorsa, ya paylaşmayacaksın, ya da işi kuralına göre oynayacaksın. Bazen şöyle bir bakıyorum neler paylaşılıyor diye, elbette herkes en mutlu , en güzel, en faydalı hissettiği fotoğraflarını paylaşıyor.

E bundan daha doğal ne olabilir ki? Ama hayır, kazayla bir kaç yorum okumaya kalksam, eyvah eyvah… Ne o fotoğrafı paylaşanın geçmişi kalmış, ne geleceği kalmış, ne samimiyeti kalmış… Bu fotoğrafları paylaşmamak kadar, takip eden için de takip etmemek gayet mantıklı bir seçenekken, bu yorumları yapmayı kendi renksiz hayatının bir zaferi olarak görebiliyor takipçi. Ben, kimin neyi neden ve nasıl paylaştığına takılmıyorum, yapılan yorumlara takılıyorum.

Bana gelen öyle acayip sözde eleştiriler vardı ki, ilk zamanlar sinirlensem de, sonraları bu insanların bunu neden yaptıklarını çözdüğümde artık üzerinde durmaz oldum. Mesela en son kızlarımla koyduğum bir fotoğrafın altına hanımefendinin biri bana ayar vermiş! Neden hep sarışın mavi gözlü olan çocuğuma sarılıyormuşum da, diğerine sarılmıyormuşum. İleride diğer kızım benden hesap sormaz mıymış ve hatta benden nefret etmez miymiş… Hiç üşenmedim o hanımın profiline baktım. Bir tane kızı var. Belli ki iki çocuk annelerinin iki farklı karakterde evlatla nasıl baş ettiğini bilmiyor. Problem değil amaaaa…

İş başka çocuklar üzerinden ahkam kesmeye ve uzmanlık taslamaya gelince külahları değişiriz. O hanıma; “iki yavrumun da karakterlerinin farklı olduğunu, biri daha sokulgan ve dokunmatikken, diğerinin bu durumdan daha çabuk sıkılan bir çocuk olduğunu, fotoğraf çektirmeye biri bayılırken, diğeri çoğu zaman beni kırmamak için poz verdiğini, evlatlarımla iletişimimin, gördüğü o fotoğraf karesinden çok daha derin ve sağlıklı olduğunu” uzun uzun yazdım ve sonra da sildim. Anlamayacak!

Çünkü o hanım, kucağından indirmeyip muhtemelen hala birlikte aynı yatakta uyuduğu çocuğu üzerinden muhteşem anneliğini baz alarak, diğer anneleri eleştirmeyi kendinde hak görecek. Eskiden bu kimseleri silkeleyerek kendine getirmek için deli bir arzu duyardım, şimdi sadece o zihniyetle yetiştirdiği yavrucaklar için üzülüyorum. Taşı en günahsız olan atsın diyeceğim ama onu da anlamayacaklar…

Sıradaki haber yükleniyor...
holder