Tuğçe Özcan Tatil neydi sahi?
HABERİ PAYLAŞ

Tatil neydi sahi?

Haberin Devamı

Karpuz kabuğunun denize düşmesiyle yurdum insanı da soluğu bir bir sahil kasabalarında almaya başladı. Hele ki bayramın gelişiyle sosyal medyanın “deniz, güneş, kum” üçlüsünden fazlaca nasibini alacağı şu günlerde insanların tatil anlayışlarını sorgulamak istiyorum.

“Her şey dahil” bir sistemde sabah erkenden kalkıp havuz kenarında şezlong kapma derdiyle başlayıp, açık büfenin ucu bucağı olmayan kuyruğunda kapalı tereyağı ve krem peynir almak için sıraya girilen günler tatil mi mesela? Ya da otel ücretini 9 taksit ile kredi kartından çektirip limiti dolduktan sonra, insan tatilde gerçekten rahatlayabilir mi?

Susmayan telefonumuzla ve Instagram bağımlılığımızla hayat akıp giderken sizce de bir şeyler kaçırmıyor muyuz?
Güneşin altında bebek yağı sürüp saatlerce yatarak pigmentlerinizi ve gençliğinizi ciddi bir tehdit altına aldığınızda, sizce hücreleriniz de tatil yapmış oluyor mu?

Hele ki plaja fondöten ve maşalı saçla inen, imitasyon takıları ve topuklu terlikleri ile bir katalog çekiminden fırlamış misali denize inen kadınlar; sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu?

Olgunluğu sadece yaş hanesinden alarak ruhunu eğitimsiz bırakmış kişilerin grup tatillerine katılmaları size göre de yasaklanmalı mı?

Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor

Velev ki bunların hepsi size oldukça uzak ihtimaller. Peki, başını şöyle ardına yasladığında esen rüzgarı mı hissediyorsun, yoksa kafanda gezen tilkileri mi düşünüyorsun?

Hesap kitap işleri, çokça kafa yorulan gönül meseleleri, hayatımızı zorlaştıran kişiler, kırdıklarımız ve kırıldıklarımız, faturası, kirası, saçımızın dip boyası, vergisi, stopajı, personelin maaşı, geçmişe takılıp kalmalar, gelecek için kaygılanmalar, olmayacak işleri abartmalar…
Tatil zamanı ne olur atın bunların üstüne bir çizik!

Anda kalmak

Bu deyimi çok duymuşuzdur da, ne olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Geçenlerde çok güzel bir tanım duydum anda kalmak ile ilgili. “Anda kalmak sadece Bungee jumping yaparken mümkünmüş. Çünkü o sırada yaşadığımız korku ve adrenalin yüzünden sadece ve sadece o ana odaklanıyormuş beyin.

Geçmişi değiştiremeyiz, yarını da bilemeyiz. Ama geçmişten aldığımız derslerle bugün daha sağlam adımlar atabiliriz.
Yer, mekan, zaman fark etmeksizin; kötü şeylere takılıp kalmadan, geleceği çok kurcalamadan anda kaldığımız kısacık bir mola varsa, gerçek tatil budur bence. Şemsiyeli kokteyl olmasa da olur.


Sıradaki haber yükleniyor...
holder