Gündem TBMM'de bütçe maratonu gergin başladı

TBMM'de bütçe maratonu gergin başladı

Paylaş
TBMM'de bütçe maratonu gergin başladı

TBMM’de 2018 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler devam ederken objektife ilginç anlar yansıdı. Maliye Bakanı Naci Ağbal kürsüde bütçe üzerine konuşmasını yaparken, Hükümet sıralarındaki Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yerinden kalkarak Başbakan Binali Yıldırım’ın yanına geldi.

Bakan Yılmaz, masaya koyduğu laptop’tan Başbakan Binali Yıldırım’a bir konu hakkında bilgi verdi. Başbakan, bilgileri not alırken Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da bu anı ilgiyle izledi.

Bütçe maratonunda gergin anlar da yaşandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken hükümete sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'a Rıza Sarraf ve 17/25 Aralık operasyonunda yargılanan 4 bakan için çağrıda bulundu, "Gelin bu dosyaları yeniden açalım" dedi. CHP lideri, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin Bakanlık tarafından görevden alınmasına da tepki gösterdi, "Bir belediye başkanının ağzından bir lokma haram lokma inerse yaşatmam! Buradan söylüyorum CHP'li vekillere; Benim,dünürümün, çocuklarımın hesaplarının incelenmesi için araştırma önergesi verin. Beş kuruş bulursanız gelip özür dileyeceğim" ifadelerini kullandı.



Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Bizim İran'la ticari ilişkiye hiç itirazımız yok. Rıza Sarraf'a o dönem en büyük sert eleştirileri ben yaptım. Hakkımda en çok dava açan kişilerden birisi Sarraf'tır. Bir sahtekardır. Rıza Sarraf denilen şarlatan, rüşvetçi dönemin 3 bakan ve bir genel müdürünü parayla satın almıştı. Amerika'da görüşülen davadn rahatsızım. Burada temizlenmeli. Bizim hakkımız yok mu? Hukukumuz yok mu? Binali Yıldırım'a çağrıda bulunuyorum; Gelin bu dosyaları yeniden açalım. Yetmedi Sarraf'ı televizyona çıkarıp arkasına bayrak koydular. O sahtekar kanala A Haber'e söylüyorum. Rıza Sarraf'a şeref madalyası taktılar. Şeref madalyası mı takacaksın yoksa ben senin boynuna hain madalyası mı takacağım?


CHP lideri Kılıçdaroğlu TBMM'de bütçe maratonunda konuştu


"GÜLER 'ÖNÜNE YATARIM' DEDİ"


Casusluğun örneğine bakın. 11 Ekim 2013'te Rıza Sarraf telefon ediyor, 'Beni MİT takip ediyor' diyor. Muammer Güler araştırıyor. Arıyor diyor ki "Abicim sen rahat ol bir şey olursa ben önüne yatarım. Senin İçişleri Bakanlığı'nda, MİT'de bir şeyin yok." Şimdi ABD'de bu dava görülüyor. Soru şu: Bu şarlatana devletin görevini kim verdi? Binali Yıldırım'a soramıyorum MİT'i ondan aldılar yukarı verdiler. Sadece bu mu? Kozmik odayı terör örgütüne açtılar. Terör örgütü geldi devletin bütün sırlarını aldı ABD'ye FETÖ terör örgütüne verdi. Hesabını veren olmadı.


"RÜŞVETE FAİZ ÖDEYEN TEK ÜLKEYİZ"


Halkbank'ın avukatı bile dönemim genel müdürünün rüşvet aldığını söyledi. Dünyada rüşvete faiz ödeyen tek ülke biziz. Türkiye'nin bu ayıptan kurtulması lazım. Böyle bir adama şeref madalyası takmak lazım. A Haber'e Sabah gazetesine söyleyelim. Bu sahtekar müdürü bir de Ziraat Bankası'na getirdik.

Rıza Sarraf 150 bin ton buğday ihraç ediyorlar güya. İhraç ettikleri gemi 5 bin ton alıyor. Bunun da soruşturması lazım. Bütün bunlar olurken Sayın Erdoğan'ın ağzından Rıza Sarraf için tek cümle çıkmış değil.

YILDIRIM'DAN CHP LİDERİNE YANIT


Başbakan Yıldırım'dan cevap Kılıçdaroğlu'na cevap gecikmedi. Yıldırım şu ifadeleri kullandı:



"Sayın Kılıçdaroğlu 'Zarrab davasını gelin tekrar açalım' dedi. Bunu söylerken 'şarlatan, sahtekar' dedi. Zarrab hakkında İstanbul Cumhurİyet Başsavcılığınca soruşturma açılmış, takipsizlik kararıyla kapanmıştır. İtiraz edilmiş. Adı geçen bakanlar hakkında bu yüce meclis soruşturma komisyonu kurmuş ve komisyon raporunu hazırlamış, soruşturmaya gerek olmadığı kararı vermiş. Şahsa bir bakalım: Bu şahıs diyor ki; ''Ben yalan söylersem ceza almadan kurtulacağım.''

Yalanlarıyla da kurtulmak için önüne geleni karalıyor suçluyor. Kılıçdaroğlu'na katılıyorum. Biz şarlatanın söylediklerine mi itibar edeceğiz yoksa yüce meclisin söylediklerine mi itibar edeceğiz. Yüce meclisin kararına itibar edeceğiz. FETÖ'cüler orada kendilerini seferber etmişler. Bu davanın sanığı olarak çıkıp tanığa dönen bu şahıs, 'Ben yalan söylersem ceza almaktan kurtulacağım' diyor. Biz şarlatanın söylediklerine itibar etmeyeceğiz."