Gündem Tecavüz ve katil zanlısından şok savunma!

Tecavüz ve katil zanlısından şok savunma!

Paylaş
Tecavüz ve katil zanlısından şok savunma!

Ormanlık alanda 11 yaşındaki bir kıza tecavüze kalkıştıktan sonra elleriyle boğup öldürdüğü, sonra da cesedi çabuk çürüsün çıplak olarak toprağa gömdüğü iddia edilen adamdan film senaryosu gibi savunma!

Eskişehir'de, ormanlık alana götürüp tecavüze kalkıştığı 11 yaşındaki Ö.U adlı kızı elleriyle boğarak öldürdükten sonra cesedini çabuk çürüsün diye çıplak olarak toprağa gömdüğü öne sürülen 49 yaşındaki, evli 6 çocuk babası inşaat işçisi Ali Haydar Körmeçli duruşmada suçlamaları kabul etmedi.

KIZLA ÖZ OĞLU İLİŞKİYE GİRMİŞ

Kızı tutuksuz yargılanan özel güvenlik görevlisi A.A ile bir arkadaşının öldürdüğünü, kendi öz oğlu 16 yaşındaki A.’nın da Ö.U ile ilişkiye girdiğini öne süren Körmeçli, "Onu ben öldürmedim. Suçsuzum" dedi.

6’ncı sınıf öğrencisi kız, 4 Eylül 2010 tarihinde, Çankaya Mahallesi’ndeki evlerinden Porsuk Spor Salonu’ndaki hentbol antrenmanına gitmek için ayrılmış ve 10 gün sonra Kent Ormanı’nda cesedi toprağa gömülü olarak bulunmuştu. Polis, katil zanlısı olarak Ali Haydar Körmeçli’yi yakalamıştı.

İfadesinde "Ö. ile ilişkiye girmek istedim, erken boşalmam nedeniyle başarılı olamadım. Ö. beni babasına ve amcasına söyleyeceği belirtince onu ellerimle boğdum. Cesedin çabuk çürümesi için de üzerindeki giysilerini çıkartıp toprağa gömdüm" diyen Körmekçi, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

CEZAEVİNDE İNTİHARA KALKIŞMIŞTI

Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tek kişilik odaya konulan Körmeçli, 22 Eylül 2010 tarihinde koğuş tuvaletindeki su borusuna kendini astı, ancak sabah sayımı için koğuşa giren infaz koruma memurları tarafından kurtarıldı. Körmeçli bir süre Eskişehir Devlet Hastanesi’nde tedavi gördükten sonra taburcu edilip can güvenliği açısından Ankara 2 Nolu Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne nakledildi.

Tutuklu sanık Ali Haydar Körmeçli ile olayı gizlediği öne sürülen tramvay özel güvenlik görevlisi 35 yaşındaki A.A'nın yargılanmalarına dün Eskişehir 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanıldı. Duruşma nedeniyle polis Adliye Sarayı çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı.

FİLM SENARYOSU GİBİ İDDİALARDA BULUNDU

Sanık Ali Haydar Körmeçli, duruşmada kendini savurarak suçsuz olduğunu öne sürdü. Ö.U'yu tutuksuz sanık özel güvenlik görevlisi A.A ile bir arkadaşının öldürdüğü, kendi öz oğlu 16 yaşındaki A.’nın Ö.U ile cinsel ilişkiye girdiği öne süren Körmeçli şu iddialarda bulundu:

"Suçu kabul etmiyorum. Suçu işlemedim. Çocuğu ben öldürmedim. Kanun önünde bunları ispatlayacağım. Olay günü güvenlik görevlisi A.A telefon ederek beni görev yaptığı tramvay durağına sohbete çağırdı. Ben de gittim. Sohbet ederken Ö. geldi. A. ile sohbet etmeye başladılar. 10’ar dakika arayla 3 tramvay gelip geçti, çocuk tramvaya binmedi.

'EŞİM PARA KARŞILIĞI İLİŞKİYE GİRİYORDU'

A., kızın kendi akrabası olduğunu, mesaisinin bitmesine çok olduğunu bu nedenle kızı benim evime götürmemi istedi. Mesai bitiminde bizim eve gelip Ö.U'yu alacağını söyledi. Ö.U'yu ATV denilen 4 tekerlekli motosikletimle evime götürdüm.



Evde kızım B. vardı. Eşim evde yoktu. Eşim para karşılığında erkeklerle ilişkiye giriyordu. Kızım B. çay demledi Ö. ile birlikte çay içtik. Saat 13.30’a kadar evde kaldık. Eve giderken de evde kendisiyle konuşmadık. Yaşı küçüktü. A.'nın nesi olduğunu sormadım. Kızım onunla sohbet etti. A. başkasının telefonundan beni arayıp kızı Odunpazarı Belediyesi’nin karşısında M.'nin dükkanına götürmemi istedi. Yola çıktıktan sonra A. tekrar aradı. Ö.'yü daha önce inşaat yaptığım eski hayvan pazarının oraya götürmemi söyledi. İnşaatta 15-20 dakika bekledik. A. bu sırada cep telefonumu çaldırıp kapattı.

Aradığımda binanın arka tarafında olduğunu söyledi. Yanında M. de vardı. Bir an önce çocuğu teslim edip ayrılmak istiyordum. Bana kızı Kent Ormanı’na götürmemi söylediler. Niye götüreceğimi sorduğumda orada söyleyeceklerini belirttiler. Beni de arkamdan otomobilleriyle takip edeceklerini söylediler. Ö. ile yola çıktık. Kıza nerede oturduğunu sordum. Çankaya Mahallesi’nde oturduğunu söyledi. Sanayi’den Şahintepesi’ne çıktım, Ö. oraları bilemedi, otobüsün çalıştığı yolun üzerine çıkarmam halinde evinin yolunu bilebileceğini söyledi.

'GERİ DÖNMEMİZİ SÖYLEDİ'

Ben evine bırakacaktım. Bu sırada bir apartmanın önünde bir yaşlı adam gördüm. Bana dedesinin olduğunu söyledi. Niye önce söylemediğini sordum geri dönmemizi söyledi. Geri dönemeyeceğimizi arkamızdan A. ve M.'nin geldiğini söyledim. Bir süre sonra A. ve M. bana durmam için selektör yaptı. Ben durmayıp Yeniket’teki polis merkezine gitmek için hızlandım. Ancak yolda beni yakaladılar. Beni dövdüler ve Ö. ile birlikte otomobillerine aldılar.

'BANA TABANCA ÇEKTİLER'

M. bana tabanca çekti. M. kızı Emirdağ’a götürmek istiyordu. A. yakalanacaklarını söyledi. Daha sonra A.'nın evine gittik. M. bira almaya gitti. Bir kasa bira alıp geldi. A. telefonla bir kadınla konuştu, bir saat sonra bir kadının geleceğini söyledi. Eve gelen kadın eşim E. idi. 30 dakika sonra 16 yaşındaki oğlum A da geldi. Oğlum gelince eşimin üzerine yürüdüm, M. ve A. beni tuttu. Ellerimi ve ayaklarımı bağladı. Bağırmamam için ağzıma pamuk tıkayıp koli bandıyla kapattılar. Bu sırada Ö. hüngür hüngür ağlıyordu. M. , A, eşim ve oğlum oturup bira içmeye başladılar. Sohbet sırasında Ö.'yü İstanbul’dan gelen çeteye vereceklerini söylediler.

'ERKEN BOŞALINCA YÜZÜNE TÜKÜRDÜLER'



Kızı, A. ve eşim yan odaya girerek ilişkiye girdi. Daha sonra oğlumu Ö. ile evlendireceklerini söylediler. Kızı odaya götürüp oğlumu da yanına gönderdiler. 20 dakika sonra odadan oğlum çıktı. Neler olduğunu sorduklarında ilişkiye girdiğini ancak erken boşaldığını söyleyince yüzüne tükürdüler.

Bir saat sonra A., M. ve eşim E. kızın odasına girdiler. Kapı açıldığında kız odada bana doğru "amca kurtar" diye bağırdı. Biraz zaman geçtikten sonra A. ve M. çöp poşeti içerisine koydukları Ö.'yü odadan çıkardılar. Kapıyı üzerime kilitleyip hep birlikte evden gittiler. Sabah ezanını okunduğunda A. ve M. geri geldi. Oğlum ve eşimi eve bıraktıklarını söylediler. Kızı sorduğumda onu da bir yere bıraktıklarını, bana çok soru sorduğumu belirtip ellerimi çözdüler.
Arabayla evimin önüne bıraktılar. Evde oğluma kızı sordum. A. ve M., Ö'yü Kent Ormanı’na gömdüklerini söyledi.

'NEREYE GÖMDÜKLERİNİ SORDUM'

Nereden bildiğini sorduğumda bana kendisinin de onların yanında olduğunu söyledi. Bu arada ben bir hata yapıp oğluma bana kızı nereye gömdüklerini göstermesini istedim. Motora binip birlikte Kent ormanına gittik. Evimiz yakın olduğu için oğlum Kent ormanını iyi bilir. Gömülen yeri hemen buldu.

Oraya yakın yerlerde polisler de kayıp olan kızı arıyorlardı. Polise cesedin yerini göstermem halinde başımızın ağrıyacağını düşündüm. Daha sonra eve gidip telefonla ihbarda bulunmak istedim. Eşim aramam durumunda A. ve M.'nin belalı insanlar olduğunu önce kendi kefenimi sonra çocuklarımın kefenimi almamı söyleyince ihbarda bulunmaktan vazgeçtim.

'İŞKENCE GÖRDÜM'

Olaydan 5 gün sonra A.'yı polisler gözaltına almış, A. daha sonra serbest bırakıldıktan sonra bene arayıp görüşmek istediği söyledi. M.'nin dükkanında buluştuk. Bana toplam 10 bin lira verdiler. Ne parası olduğunu sorduğumda ne parası olduğunu sormamı cebime koymamı belirtiler. Polisin beni gözaltına alması durumunda olayı anlatmamamı söylediler. Parayı alıp ayrıldım. Sonra polis beni yakaladı. Polisler bana işkence yaptı. Olay böyle oldu. Cezaevinde gardiyanlar beni dövdü. Bu nedenle de intihara kalkıştım. Ben suçsuzum. Kızı ben öldürmedim. Tahliyemi istiyorum."

‘BİRLİKTE ANNENE ÇİÇEK ALALIM' DEYİP KANDIRMIŞ

Tutuksuz sanık özel güvenlik görevlisi 35 yaşındaki bir çocuk babası A.A, Ali Haydar Körmeçli’nin iddialarını kabul etmeyerek kendisinin olayla bir ilgisinin bulunmadığını öne sürdü. A. da ifadesinde şu iddialarda bulundu:

"Körmeçli, çok iyi film yönetmeni olacak bir insan. Söylediklerinin hiçbiri doğru değil. Eşi annem yaşındadır. Hayatta böyle bir şey yapmam. Bizim kendilerine gidip gelmemiz yoktu. Evlerine bir kez arkadaşımla birlikte televizyon uydusunun ayarını yapmak için gitmiştik. Ben kızı ilk kez olay günü tramvay durağında gördüm. Bileti yoktu, ücretsiz tramvaya binebileceğini söyleyerek kendini durağın içerisine aldım.

M. diye birini tanımam. Sanığın söylediğinin aksine gibi benim evim Yenikent’te değil Huzur Mahallesi’ndedir ve müstakil değil 3 katlıdır. Olay nedeniyle beni işten çıkardılar. Olay günü 3 tramvay geçti ancak kız tramvayla binmedi. Sonradan öğrendiğime göre antrenman için gelmiş ancak antrenmanı olay günü yokmuş. Hocası gelirse diye beklemiş. Ö. tramvay durağındayken Ali Haydar Körmeçli yanımdaydı ve onunla sohbet ediyorduk. Bana, durakta bekleyen Ö.'nün, kızının arkadaşı olduğunu söyledi. Kızdan annesinin doğum günü olduğunu öğrenince kendisinin de çarşıya ineceğini, birlikte annesine çiçek alabileceklerini söyledi.

Ö. de Kermeçli’nin motoruna binip duraktan ayrıldılar. Ö'nün kaybolduğunu ertesi gün spor salonuna gelen polislerden öğrendim. Ali Haydar Körmeçli’yi aradım. Telefonda beni tehdit etti. Daha sonra durağa gelerek bana bıçak çekip "Söylersen senin için hayırlı olmaz" dedi. Sadece Ö.'yü çarşıya götürdüğünü, annesine çiçek aldıklarını ve çorba içtiklerini söyledi. Bu olayda ben suçsuzum."

Duruşma başlarken fenalık geçirdiği için salondan çıkartılan ve tekrar kızı Ö. ile birlikte duruşma salonuna giren baba R.U da ifadesinde sanığın cezalandırılmasını istedi. R.U şöyle dedi:

"Olaydan bir gün önce kızım bana hocasının aradığını hentbol antrenmanına çağırdığını söyledi. Sabah saat 08.30’da otobüse binip spor salonuna gitmiş. Antrenmanın olmadığını söylemişler. Hocasının telefon edip çağırdığını söyleyince diğer hocaları beklemesini söylemiş. Ö., bir süre bekledikten sonra tramvay durağına gitmiş. Saat 12.00 sıralarında eve dönmesi gerekiyordu. Gelmeyince aramaya çıktım. Akşam saat 18.00’e kadar kendi çabamla aradım. Bulamayınca polise başvurdum. Şikayetçiyim sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum" dedi.

Eskişehir 1’inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti sanıklardan Ali Haydar Körmeçli’nin tutukluluk halinin devamına, diğer sanık A.A’nın tutuksuz yargılanmasına karar vererek, Körmeçli'nin karısı ile oğlu ve diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 17 Mayıs 2011 tarihine erteledi.

Kemal ATLAN - Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR, (DHA)

4