Tedaviye ikna edin

Eşim 36 yaşında. İkimizin de ikinci evliliği. Evlendikten sonra ifade etti ki 33 yaşında menopoza girmiş. Aslında evlilikten beklediğim çocuk değil ama eşimin problemi sadece erken menopoza girmek değil. Kendisindeki fiziki ve ruhi problem cinsel birleşmeye engel. Doktordan aldığım randevuya da gitmiyor yani tedaviyi kabul etmiyor. Ayrıca evlilik öncesi kendisinin lise mezunu olduğunu söylemesine karşın evlendikten sonra lise mezunu olmadığını gördüm. Bu durum kendisini suçlama nedeni olabilir mi? K.G.

Okuyucum problemini anlattıktan sonra eşini suçlayabilip suçlayamayacağını sormuş. Önce şunu düzeltelim. Böyle bir olayda suçlama değil de evlilik birliğinin devam edip etmeyeceğinin araştırılması daha doğru olur. Öncelikle evlilikler doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulur. İnsanlar evlenirken birbirlerine doğruyu söylemelidir. Aksi halde evlilik hayatı boyunca tarafların şüphe içinde olması sağlıklı bir durum değildir. Okuyucumun eşi evlenmeden önce menopoza girmiş, okuyucum bunu mesele yapmıyor. Menopoza girme, evliliğin cinsel ilişki bölümünü etkilemeyebileceği ancak çocuk oluşunu engelleyeceği bilindiğinden ve okuyucumun çocuk beklentisi olmayışından dolayı bir problem olarak ortaya çıkmamış. Ancak evliliğin bir başka cephesi cinsel birliktelik. Okuyucumun evliliğinde bu imkansız. Zira anlatılandan görülen o ki birincisi ruhsal durumun ikincisi fiziki durumun cinsel birleşmeye engel olması.

Bunun tedavi ile giderilmesi mümkün ise bu tedavi olunmalıdır. Ancak eş buna yanaşmıyor. Böyle bir durumda üç konuda karar vermek gerekir. Birincisi; durumu kabullenip hayatı sürdürmek. Ancak erkek buna rıza göstermeye mecbur edilemez. Bu kişisel tercihtir. Kabullenir veya kabullenmez. İkinci davranış; bu durumun evlilik birliğinin çekilmez hale getirmiş olması nedeni ile ve kanunun ifadesi ile evlilik birliğinin sarsılmış olması nedeni ile boşanma davası açmaktır. Üçüncü davranış; mahkemeden evliliğin iptalini talep etmektir. Kişiler kanunda sayılı muhtelif nedenlerle evliliğin iptalini talep edebilirler. Bunlardan biri de “Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenme”dir. Okuyucum bu cinsel problemi bilmeden evlendiği için bu kanun yoluna başvurabilir ancak bu başvuru süreye tabi olup, probleme vakıf olunduktan sonraki altı ay içinde evliliğin iptali talep olunabilir. Şayet altı ay geçti ise bu nedenle iptal talep olunamaz.

Mektuptan evliliğin altı ayı geçtiği anlamını çıkardğımdan ve bu probleme evlilik tarihinden hemen sonra vakıf olunacağından öyle görüyorum ki evliliğe son verme niyetinde ise boşanma davası açmalı veya eşini tedaviye ikna edip evliliğe devam edecek. Elbette tercihimiz sorulursa, tercih tedaviye ikna edip, evliliğin devamına karar vermek olacaktır. Sorusu içinde bulunan ve soru özetine yansıtmadığım bir mesele için ise okuyucuma, “Şahsi düşüncedir. Bu konuda ikna yarar sağlamaz. Herkes kendi hür fikrine sahiptir. bunu konu etmeyin” demem gerekiyor