Tek Başına…

Gelecekte Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kanlı 15 Temmuz darbesine nasıl girişebildiğini anlamak isteyenlerin başvuracağı kaynaklardan birisi Albay Ahmet Zeki Üçok’un “Tek Başına” kitabı (Doğan Kitap) olacak.

Zeki Üçok, kitabın başlığı gibi 2008 yılında tek başına FETÖ’cülere karşı verdiği mücadeleyi ve kendisine kurulan kumpasları isim isim, tarih tarih anlatıyor.

FETÖ’cü alçak subaylar

Kitabı okuduğunuzda “Tek Başına” başlığının ne kadar yerinde olduğunu anlıyorsunuz. Karargah Evleri ve TSK içinde FETÖ’cü yapılanmaya yönelik ilk ve son soruşturma olan Kayseri Işık Evleri soruşturmalarından başlayarak verdiği mücadelede nasıl yalnız bırakıldığını görüyorsunuz.

Kitapta FETÖ liderinin bir emri ile kendi halkına bomba yağdıracak, tanklarla ateş açacak kadar alçaklaşan FETÖ’cü subayların ordu içinde nasıl yükseltildiğini okuyacaksınız.

Zeki Üçok, kitabında FETÖ’cülerin silahlı kuvvetleri ele geçirme stratejisinin iki önemli ayağı olduğunu yazıyor. İlki sınav sorularını çalarak okullara militanlarını yerleştirmek, diğeri TSK içinde kendisinden olmayan subayları kumpas davalarla tasfiye etmek.

Gerisi kendiğinden geldi zaten. TSK’nın Adli Müşavirlik dahil her noktası FETÖ’cüler tarafından kontrol altına alındı. Zeki Üçok bu sürece seyirci kalan komutanlarını da şöyle suçluyor:

Dünya tarihinde yok

“Necdet Özel ve İlker Başbuğ dönemindeki, 958 subay kaybı dünya tarihinde yoktur. Sorun hukuki yönden adli müşavirliğin yanlış yönlendirmesi, askeri savcılara görev verilmemesi ve soruşturma dışı bırakılmasından kaynaklandı.

O yüzden Özel ve Başbuğ yanında Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu’yu sorumlu görmüşümdür. Diğer bir sorumlusu da Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin’dir. (Başbuğ, Pekin ve Çubuklu daha sonra aynı davalar kapsamında tutuklandı.)

Bunların döneminde neredeyse tüm rütbelerde terfi edenlerin yüzde 70’i Fethullahçı. TSK içinde Jandarma dahil 174 kişiye ulaştılar. 15 Temmuz’da darbeye katılan iki orgeneral, 35 tümgeneral, 124 tuğgeneral var. Bu 171 FETÖ’cü general darbeye teşebbüsten ya tutuklandılar ya açığa alındılar ya da kaçtılar.”

Elbette herkes yaşanan süreçten gerekli dersi çıkarmıştır. Tehlikeyi gören birkaç kişi görevini yapmaya çalıştı. Ancak bu rakamlar bile tehlikenin tahmin edilenden büyük olduğunu ve hala varlığını koruduğunu gösteriyor. Evet Zeki Üçok o günlerde tek başınaydı ama artık değil.