'Tek Büyük'te küçük işler

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, son maçta kaçan şampiyonluğun ardından kendi deyimiyle “travma” yaşamış, bu travmayı atlatmaya başladıktan sonra da “Tek büyük var Fenerbahçe” demişti. Bu sözün ardından özellikle teknik direktör konusunda “Tek büyük” tanımına uymayacak olaylar yaşandı Fenerbahçe’de. Başkan Yıldırım’ın gazetecilerle arası pek iyi değildir. İyi olduğu bilinen bir iki kişi “Daum gidiyor, Aykut geliyor” diye manşetler atmaya başladı. Sonrasında basının tamamına yakınında bu şekilde haberler çıktı. Ancak Daum geri adım atmayınca dünkü açıklama yapıldı: Daum ile yola devam edilecek. Ancak yardımcılarının büyük çoğunluğunun görevine son verilerek, Aykut Kocaman’ın da daha yetkili bir sportif direktör olacağı açıklanarak Daum istifaya zorlanıyor.

6.4 milyon euroluk tazminatı ödemek istemeyen Başkan Yıldırım, Daum’u yıldırma politikası izliyor. “Kesintisiz mesaiye devam edecek, sağlık kontrolünden geçecek” gibi ifadeler de Daum’u yıldırma politikasının göstergesidir. Peki, “Tek büyük” olduğu iddia edilen bir kulüpte böyle küçük işler yapılır mı? Daum yılmayıp görevine devam ettiği sürece “Amma da paragözmüş” denilecek, bu yönde haberler yapılması için çanak tutulacak. Sen adamı Köln’den koparırcasına alırsan adam “Sözleşme 1 yıllık olsun” derken “Yoo, olmaz! İlle de 3 yıllık” dersen, adamın sözleşmesine her istediği maddeyi koydurursan ve sonra gitmiyor diye “küçük işler” yaparsan “Tek büyük” sözü havada kalmaz mı?

Büyüklük yapıp Fener’in çanına ot tıkayan Aragones’i tazminatını ödeyip göndermen ne kadar doğruysa, bulunmaz Hint kumaşıymış gibi takımın başına ikinci kez Daum’u getirmen ve şimdi de “küçük işler”le göndermeye çalışman o kadar yanlış. Ah Zico ah, ne kadar büyük bir beddua etmişsin ki senden sonrası tufan oldu.