'Tekirdağ yaşanacak en iyi kent'

RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN
alev.gursoy@posta.com.tr

‘KENTİMİZ KABUK DEĞİŞTİRİYOR’

■ 2014’te göreve geldiğinizden bu yana Tekirdağ’da neler değişti?

Boşa geçen bir zaman olmadı, çok iyi değerlendirdik. Mesai kavramımız neredeyse yok. Bu güzel kenti daha da güzelleştirmek için sabahın erken saatlerinde işe başlayıp, geç saatlere kadar yoğun şekilde çalışıyoruz.

Tekirdağ artık kabuk değiştiriyor. Uzun yıllar İstanbul’un arka bahçesi gibi düşünülmüş. İstanbul’dan göçün bir kısmı buraya gelmiş. Tekirdağ artık büyükşehir oldu ve Avrupa yakasındaki tek büyükşehir. Kentimiz, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı olacak.





■ Yapılan bir araştırmaya göre Tekirdağ, yaşanılabilir 4’üncü kentmiş. Bunu sağlamak için neler yapıyorsunuz?

Evet, Forbes Dergisi’nin araştırmasına göre Tekirdağ, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4’üncü sıraya yükseldi. Yani 5 basamak birden atladı. Göreve geldiğimizden bu yana merkez Şarköy dahil 11 ilçede alt yapıya girdik.

Örneğin Malkara ve Saray bölgelerindeki altyapı çalışmalarımız tamamen bitti. Merkezde de büyük ihtimalle 2017’nin Temmuz ayında tamamlanmış olacak.1 Temmuz 2017’den sonra hiçbir atık denize gitmeyecek. Atıklar biyolojik arıtma sisteminde değerlenecek. Çıkan su tarımda kullanılacak.




‘SORUNLARI AŞIYORUZ’

■ Tekirdağ’ın en büyük sorunu ne?

Tekirdağ deprem bölgesinde. Kuzey Marmara hattı ve oradan Şarköy’e uzanan fay hattını unutmamamız şart. Bunun için iki önemli plan yaptık. İstanbul Teknik Üniversitesi ile Kentsel Dönüşüm Master Planı ve İl Afet Acil Önlem Planı’nı tamamladık. Her ikisi de devreye girdi.

İkinci sorunumuz ulaşım. 17 bin nüfusumuz varken, Hükümet Caddesi’nde 3 taksi vardı. Ama şimdi nüfusumuz 185 bin ve Hükümet Caddesi’nden 32 bin 500 araç ile 45 bin insan geçiyor. Pamukkale Üniversitesi’yle kentin ulaşım master planını hazırladık. İlçelere ve mahallelere belediye otobüslerimizi koyduk.

Minibüsleri otobüse dönüştürmeye çalışıyoruz. Üçüncü konumuz ise binamızın olmaması. Kendi binamızın ihalesini yaptık. Temelini Aralık’ta atmayı hedefliyoruz. Tekirdağ’ın 80 yıllık ihtiyacını karşılayacak. Merkeze dağılmış olan tüm birimleri de orada toplayacağız.


‘ÇİFTÇİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYORUZ’

■ 5 tane vizyonunuz olduğunuz söyleniyor. Bahsetmeniz mümkün mü?

Her vilayete nasip olmayacak 5 vizyonumuz var. Aralarında tarım ve hayvancılık da var. Tekirdağ’ın 6 bin 113 kilometrekarelik arazisinin 3 bin 860 kilometrekaresinde tarım yapılıyor. Buğdayın 20’de biri, ayçiçeğinin yüzde 33’ü, üzümün yüzde 3’ü, arpanın yüzde 2’si bu bölgede üretiliyor.

Tekirdağ hayvancılık konusunda önemli bir yer. Bölge hastalıktan korunmuş. Yaklaşık 160 bin büyükbaş, 310 bin de küçükbaş hayvan var. Belediye olarak hayvancılığı destekliyoruz. Malkara’da bir et kombinası kuracağız, Mart’ta temellerini atacağız. Büyükşehir olarak süt maliyetlerini ve hayvancılıktaki girdileri azaltmak için yem fabrikası çalıştırıyoruz. Yemin kalitesini artırıp, fiyatını düşürdük.

Tarım Bakanlığı’nın yapması gerekenleri yapıyoruz. Ayrıca 110 bin dönüm merayı ıslah ediyoruz. Çiftçinin yüzünü güldüren bir belediyecilik anlayışımız var. Tekirdağ’da 50 bin arı kovanı var. 5 yılda bir 50 bin daha üreticiye dağıtacağız. Burada bağcılık da önemli bir tarımsal faaliyettir.

Çok önemli bir projemiz var. Sadece Saray bölgesinde manda yetiştiriciliği yapılıyor. Manda sütü çok değerlidir. Bir zamanlar o bölgede 10 bine yakın manda varmış, sonra 300’e düşmüş. Biz de teşviklerimizle sayıyı binin üzerine çıkardık. Seralarımız da var.

Tarım ve hayvancılık bizim konumuz. Diğer vizyonumuz ise sanayi. Özellikle Merkez, Çorlu, Kapaklı üçgeninde bin 564 sanayi kuruluşu var. Bir başka vizyonumuz da Namık Kemal Üniversitesi ve her ilçemizde bir tane olan meslek yüksek okulları. Turizm de vizyonlarımız arasında. Tekirdağ iki denizle komşu.

Her türlü güzelliğimiz var. En son vizyonumuz ise lojistik. 9 limanımız var. Türkiye’nin üçüncü büyük konteyner limanı Tekirdağ’da devreye girdi.



‘HEDEF, MUTLU BİR TEKİRDAĞ’

■ Peki turizm istediğiniz düzeyde mi?

Hayır. Ama artırmak için çok çalışıyoruz. Kentimiz doğal güzelliklerle kaplı. Bağcılık burada çok önemlidir. Tekirdağ, Türkiye’nin ‘Bordo’sudur. Herkes Şirince’yi bilir. Burada Şirince olacak en az 10 köy var. Uçmakdere Köyü’nü eko-köy haline getirmek istiyoruz.

Orada 51 tarihi tescilli evimizi restore edeceğiz. Gaziköy arkeolojik sit alanından çıkıp, kentsel sit alanına girdi. Orada da restore ettirdiğimiz çok güzel tarihi evlerimiz var. Turizme katkıda bulunacağız.

Hedefimiz, güçlü sanayisi, tarım ve hayvancılığı, lojistik, turizm yatırımları, üniversitesi, çevreye duyarlı kentleşmesini tamamlamış mutlu ve yaşanabilir bir Tekirdağ yaratmak.

■ Sosyal belediyecilikte neler yapıyorsunuz?

3 kadın dayanışma merkezi açtık. Psikologlarımız kadınlarımızla görüşüyorlar. Evde temizlik hizmeti de başlattık. Ayrıca engelli ulaşım aracı aldık. Cenazeleri de hiçbir ücret almadan istenilen yere götürüyoruz.

Tekirdağ’da günde yaklaşık 20 cenaze, 60 doğum ve 20 nikah oluyor. Hepsini tek tek arıyorum. Halkımı iyi günde de kötü günde de yalnız bırakmıyorum. Kadınlara yönelik kurslarımızın yanı sıra meslek edindirme kurslarımız var. Kültür Evleri de yapıyoruz.



‘TEKİRDAĞ’I İLERİYE GÖTÜRECEĞİZ’

■ Tekirdağ için en büyük projeniz nedir?

Tekirdağ’ı ileriye götürecek projelerimiz var. En büyük idealim, denizin bir kısmını doldurarak ikinci alternatif yolu yapmak. Bisiklet ve yürüyüş yolları da olacak.

Bir de en uç köyümüz Saray’ın Sefalan Köyü’nden Şarköy’ün Terziköyü’ne kadar gidecek bir belediye otobüsü koymak istiyorum. Halkımız rahat rahat gezebilsin.

‘MİRAS ATÖLYESİ YAPIYORUZ’

■ Sizi en çok heyecanlandıran projeleriniz neler?

Miras Atölyesi projesi. 1700’lü yıllarda Macar Kralı ülkesinde mağlup olmuş. Osmanlı da burada 36 sene misafir etmiş, evi var. Arkasındaki evler de Macarların Mahallesi diye düşünülmüş. O evlerden 6’sını restore ettik. Macar Sokağı’nı canlandıracağız.

Orada Miras Atölyesi 1 dediğimiz yeni evler yaptık. Bir de Uçmakdere’de Miras Atölyesi 2 var. 51 evi restore ederek, eko-köy haline getireceğiz. Tüm bunlar bittiğinde turizm patlayacak.

‘15 TEMMUZ’U ASLA UNUTAMAM’

■ 15 Temmuz’da neler yaşadınız?

Evde otururken eşim televizyona bakmamı isteyerek, “Galiba darbe oluyor” dedi. İnanmadım, “Darbe mi kaldı bu devirde” dedim. TRT’de bildiri yayınlanınca anladım.

Hemen belediyeye geçerek, “Beni buraya halk getirdi. Buraya gelirlerse direneceğim” dedim. Sonra Vali Bey aradı. Jandarma Alay Komutanı geldi. O da darbeye karşıydı. Belediyede sabah 07.00’ye kadar bekledim. Darbecilere teslim olmayacaktım.

O geceden sonra ise demokrasiye bağlılık yürüyüşü yaptık. Tekirdağ’da herhangi bir ayaklanma olmadı. Tüm partilerle o gece demokrasimize sahip çıktık.



Çiftçiye destek hep sürecek

Tarım ve hayvancılık konusunda projelerinin sürdüğünü anlatan Başkan Kadir Albayrak, “Şu an 50 bin kovanımız var. 5 yıl içinde çiftçimize 50 bin kovan daha dağıtacağız” diyor.