Bazı ülkelerde üniversite eğitimi çok pahalı oluyor. Birleşik Krallık da üniversitenin pahalı olduğu ülkelerden biri. Üstelik öğrenciler kimi zaman derslere gitmeyip gittiklerinde de dersi dinlemek yerine telefonlarıyla ilgilenmeyi tercih edebiliyor. Bazıları konferanslardan ve derslerden ziyade Snapchat’te veya Twitter’da olan biteni merak ediyor. Üniversite öğrencileri birer yetişkin olduğu için azarlanmaları ya da disipline gönderilmeleri pek mümkün değil. Peki ya rüşvet verilmesi mümkün olsaydı? İskandinavya’da yakaladığı büyük başarının ardından Birleşik Krallık’ta da hizmete sunulan Hold adlı uygulamanın çıkış noktası tam olarak bu. Uygulamanın kullanımı son derece basit. Öğrenciler telefonlarının aktivitesini izleyen Hold uygulamasını indiriyor. Telefona bakmadan geçirilen her 20 dakikada bir puan kazanılıyor. Puanlar ne anlama geliyor? Hediye. Yeterince puan kazandıklarında öğrenciler Amazon, Vue ve Coffe Nero gibi markalardan çeşitli indirimler ve hediyeler kazanabiliyor.

HOLD MARKALARLA YAPTIĞI ANLAŞMALARDAN PARA KAZANIYOR

Bir de puanları bağışlama seçeneği var. Uygulamayı kullanan öğrenciler puanlarla okul kitapları ya da kırtasiye malzemeleri alabiliyor. Alınanlar da UNICEF tarafından ihtiyaç sahibi çocuklara gönderiliyor.

Hold, markalarla yaptığı anlaşmalardan para kazanıyor. Oyunlaştırılmış yönünü bir kenara bırakacak olursak, bu uygulama aslında şirketin öğrencilerin paralarının bir kısmını almasını sağlayan bir pazarlama aracı olarak görülebilir. Aslında epeyce ilginç bir fikir ve bir yandan da hoş bir insani yönü var. Öte yandan temel düzeyde baktığımızda biraz üzücü bir şey değil mi? Akıllı telefonlar beynimizi o kadar kontrol altına almış ki çok az bir bir irade gücü gösterebilmek için ödüllendirilmemiz gerekiyor. Bu durum kendisine iletildiğinde Hold uygulamasının kurucusu Maths Mathisen şu cevabı verdi:

Telefon bağımlılığı konusunda hızlı bir araştırma yaparsanız, bunun jenerasyonlar ve toplumlar genelinde tecrübe edilen büyük bir sorun olduğunu görürsünüz. Asıl kötü olan şey, günümüz öğrencilerinin dikkatini dağıtan çok fazla cihaz (en başta da mobil telefonlar) olması. Biz, öğrencilerin telefonlarını ellerinden almak zorunda kalmadan bu sorunlara çözüm getirmek istiyoruz.

HOLD ŞU ANDA SADECE NORVEÇ, İSVEÇ VE BİRLEŞİK KRALLIK'TA

Matthisen, öğrencilerin bu sorunların bilincinde olduğunu ve çözmek için adım atmaya istekli olduklarını da ekleyerek “Davranış değişikliği yaratmak için olumlu pekiştireç vermek yeni bir olay değil. Mesela bir ebeveyn, çocuğunun odasını temiz ve düzenli tutması gibi görevler karşılığında ona harçlık verebilir.” dedi.

Yetişkin bireylere de bu şekilde muamele edildiğini görmek biraz kırıcı olsa da teknolojinin (ve bizi sürekli olarak dış dünyaya bağlayan, titreyen, bip sesi çıkaran cihazların) beyinlerimizi önemli ölçüde etkilediğini birçok insan kabul ediyor. Dikkat süresi kavramı artık neredeyse tarihe karışmış durumda. Bu sadece üniversite öğrencileri için değil herkes için geçerli bir durum.

Hold uygulamasının yaratıcıları uygulamanın iş yerleri ve eğitimin diğer tabakalarında da kullanılmasını istiyor ancak uygulama şu anda sadece Norveç, İsveç ve Birleşik Krallık’ta okuyan üniversite öğrencileri tarafından kullanılabiliyor.

dunyahalleri.com