Mesut Yar Televizyon olmadan asla
HABERİ PAYLAŞ

Televizyon olmadan asla

Haberin Devamı

Birkaç günlüğüne ortamlardan uzaklaştık. Biraz da, “Televizyonun olmadığı bir coğrafya bulur muyuz acaba?” diyerek kafa dinlemek için...

İnsanlar tanıdık. Konuştuk. Gülüştük. Ama söz bir şekilde hep malum kutuya geldi. Televizyoncu olduğumu duyan açtı ağzını...

Son olarak kendimi 75 yaşında bir Çek ablamızla girdiğimiz sohbette “Binbir Gece”nin Şehrazat’ını, “Muhteşem Yüzyıl”ın Süleyman’ını ve “Adını Feriha Koydum”da Feriha’nın ne anlama geldiğini anlatırken hatırlıyorum...

Kadıncağız Türkçe’yi anlamakta da hiç zorluk çekmiyordu. “Dilimizi nereden biliyorsun?” diye sordum. “Sizin dizilerden öğrendim” dedi. O altını hep çizdiğimiz kültür ihracının ne olduğunu o an bir kez daha anladım...

“Dizilerimize bakıp da bizi yanlış anlamasa bari” diye içimden geçirdim. Tersine büyülenmişti. Hay Allah!

İKİ VEDA

Buralarda yokken internetten “Mehmed Bir Cihan Fatihi” ve “Vatanım Sensin” (Kanal D) isimli dizilerin sona erdiğini okudum...

İlki hemen bu hafta, ikincisi Mayıs ayının ilk haftası deniyordu. Keşke hiç bitmeselerdi. Mesela “Mehmed Bir Cihan Fatihi”. Şu gel geç dizi cayırtısı içinde farklı bir işti...


Televizyon olmadan asla

Maliyet ve reyting çıtası çok yukarılara konunca kendini anlatacak vakti daraldı. Hâl böyle olunca da dizi kimi zaman yavaş kimi zaman da fazla hızlı aktı. Rölantiye kavuşamadan da son buldu. Hakkı bu değildi!

“Vatanım Sensin” ise müstesna bir iş olarak hep hatırımda kalacak. İki sezonluk bir dizi olarak değil! Üzüldüm...

BU KEZ TERSİ OLDU

“İnsanlık Suçu” (Kanal D) yayınlanan son bölümünde çok alışık olmadığımız bir şey yaptı. Vitesi yükseltebilen ender işlerden biri olarak yaza uzanacak diziler potasına girdi...

Malum şu sıralarda bir dizi hangi reyting aralığında başlarsa daha da kötüye giderek birkaç bölümlük ömrünü tamamlıyor. Bu kez tersi oldu...


Televizyon olmadan asla

Geçtiğimiz cumartesi “Fazilet Hanım ve Kızları” (Star TV) yoktu. Oradan izleyici topladı. Biraz “Kalk Gidelim” (TRT 1) dizisinden müşteri aldı. Bir parça da elinde kumanda gezinen izleyiciye “dur bakayım ne oluyor o hatta?” dedirtti...

Üstelik bu sonucu reklam kuşaklarını kısmadan, kesintisiz dizi yayınlamadan aldı. Çok sık rastladığımız bir şey değil. O yüzden aldığı sonuçları görünce heyecan yaptım. Helal!

SAHİ OLUR MU?

Star TV önümüzdeki süreçte ağırlıklı olarak “içerik” üretecek diye duydum. Yani malum ortamlardaki dizi kasırgasının önünü program üreterek kesmeye çalışacak...

Herkesin sıkıntısı aynı. Bu kadar dizi içinde bir tercih yapabilmek çok zor. Herkes her diziyi aynı logodan da izlemiyor...

Yarışmaların, realiti programlarının, eğlence kuşaklarının “prime time” denilen zengin izlenme saatlerinde tekrar parladığını düşünsenize. “Yerli dizi yersiz fazla” diye hayıflanacak bir izleyici topluluğunun giderek kalabalıklaştığını hayal etsenize...


Televizyon olmadan asla

Hakikaten insana rüya gibi geliyor. Gençler gündelik dilde ne diyordu; “Ay hadi inşallah”...

Bu arada kanalın yaz ayları için bulduğu yetenek yarışması formatında jüri üyeliği için Nurgül Yeşilçay isminde karar kılınmış. Doğruysa akıllardan ilk geçen isim Gonca Vuslateri neden toptan çıktı acaba?

Televizyon olmadan asla

KEŞKE BİRİNE ODAKLANILSA

“Yasak Elma” (FOX) dizisinde Yıldız, Ender ve Halit üçlüsü arasında geçen kısım müthiş bir tempoda giderken, maalesef sıra Zeynep ve Alihan’a gelince tempoda istemsiz bir frene basma hali var...


Televizyon olmadan asla

Bir dizide birden fazla ilişkiyi anlatmak hiç kolay değil. Bu ilişkilerde aynı hızı yakalamak da öyle. Keşke en azından birine odaklanılsa da diğeri izleyicinin ayağına dolanmasa. Neyse, belki zamanla düzelir!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder