"Temas ve mesafe" üzerinden sevdim seni!

Hayat aslında çok karmaşık gibi gözükse de kimi zaman gayet 'basit' ve anlaşılabilir. Bütün hikaye aslında "temas" ve "mesafe" gibi iki kısa ama aslında çok 'uzun' kelime ile anlatılabilir. Rinus Michels ’in Total Futbol ’unun saha içi yönetmenliğini Ajax, Barcelona ve Hollanda Milli Takımı formaları ile yıllarca en üst düzeyde yapan Johan Cruyff'un futbolu temas, mesafe ve alan üzerinden okuması da belki de tam da nedenledir...

Le Monde'un kurucusu Hubert Beuve-Mry'nin "Gazetecilik temas ve mesafe mesleğidir" cümlesini de son dönemde yaşadığımız hayalkırıklığında hatırlamamız gerekirdi belki de. Bütün hikaye hayatta ve oyunda kime ne kadar yaklaşıp alanı nasıl değerlendirdiğimiz ile alakalı. Bu mesafe ve duruş tüm yaşantımızı belirliyor ve bizi biz yapan değerlerin başında geliyor biz ne kadar fark etmesek de...

İnsanları değerlendirirken kime ne kadar uzakta veya yakında olduğundan yola çıkarak tanımlamalar yapmak da mümkün elbete... Bir turnusol kağıdı vazifesi görür mü yakın ya da uzak olmak sizce de? Bana kalırsa çok önemli bir veri hayata ve oyuna dair. Hayatım boyunca 11 Numara'yı bu yüzden sevdim işte. Hep belirli bir mesafesi oldu 'hikaye'ye. Hep uzakta durdu, o 'subay ciddiyeti' kimilerinin hoşuna gitmese de benim onu sevmeme neden olan durumlardan biriydi yalnızca. Zor zamanlarda 'dik' durduğu, 3 Temmuz operasyonuna karşı olması gerektiği gibi direndiği için mesela beni hiç yanıltmadı Aykut Kocaman...

Şimdi yine çok zor zamanda ateşten bir gömlek giymeye karar verdi. Tarihin gidişatını liderler değiştirir zor zamanda aldıkları kararlarla. Umarım bu sefer daha güçlü gelmiştir göreve. Bu dakikadan sonra Kadıköy'de yeniden açılacak, "Kocaman umutlarımızın sahibi" ile yeni bir hikaye yazmaya çalışacak Aykut Kocaman. Başarılı olur ya da olmaz benim aklımda hep 7-1'lik Sigma Olomouc hezimetinde şeref golümüzü atan, 'iktidar'lara mümkün olabildiğince uzak duran, inandığından ödün vermeyen, binlerce kişi adını yüksek sesle haykırdığından muadilleri gibi kendinden geçmek yerine tribüne belirli bir mesafeye kadar yaklaşıp sonra elini kalbinin üstüne götürüp, başını eğerek taraftarları selamlayan olarak kalacak.