Terör iklimi: Kutuplaşma

Hiç tanımadığı insanları vahşice katleden bir teröristin amacı nedir?

İşte bu sorunun cevabını yılbaşı gecesi Reina isimli Türk ve yabancı müşterisi olan eğlence yerine yapılan saldırı sonrası ortaya çıkan tablo veriyor: Korku, kutuplaşma, kaos, ayrışma ve tabii çatışma.

Terör örgütlerinin ulaşmak istediği sonuç açısından en verimli ülkelerden biri Türkiye… Yılbaşı gecesi Türk ve yabancı müşterileri olan Reina isimli eğlence yerine yapılan saldırı tam bunun örneğiydi.

Son derece profesyonel bir saldırıyla Türk ve yabancı 39 kişi öldürüldü, 65 kişi yaralandı. Elbette kaçan saldırganın kimliği ve bağlı olduğu örgüt ortaya çıktığında amacı da anlaşılacak.

Arkasından tahmin edilen küresel terör örgütü DEAŞ çıksa da yaşadığımız kutuplaşma ve çatışma olgusunu yok etmiyor.

Derinleşme tehlikesi

Önce saldırının yılbaşı eğlencesi yapılan bir mekanda yapılması ardından daha sonra doğrulanmasa da olayın ilk anlarında teröristin Noel baba kıyafetli bir cani olduğu söylenir söylenmez kutuplaşma kendisini gösterdi.

Yılbaşının kutlanmasına karşı olanların saldırı kurbanları için söyledikleri ve yazdıkları kutuplaşmanın ne kadar derinleşeceğinin işareti. İktidarın tutumu bu konuda belirleyici.

Diyanet 30 Aralık günü hazırladığı hutbede yılbaşı için “Değerlerimizle örtüşmeyen gayr-i meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz” demişti.

Ayrıca yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesine karşı çıkıldığı söyleniyor.

Akıl ve sağduyu

İsrafa karşı çıkabilirsiniz ama yılbaşı için “başka kültürlerin, başka dünyaların” nitelemesini yaptığınızda dilinizle kutuplaşmaya hizmet ederseniz. Öyle de oldu.

Ardından da Reina saldırısı sonrası terör eyleminin ibadethane ya da eğlence yerini hedef alması arasında fark olmadığını açıklamak zorunda kalırsınız. Saldırının küresel boyutu olabileceğini gözardı edenler ise toplumsal kutuplaşmanın diğer tarafı.

DEAŞ’ın Fransa’nın başkenti Paris’te ya da ABD’nin Orlando kentindeki saldırısı ile benzeyen bu eylemi, küresel terör faktörünü gözardı ederek iç siyaset kavgasına konu edenlerin hali de diğerinden farksız.

Zaten terör de böyle bir iklim arar: Akıldan, sağduyudan, karşılıklı saygıdan ayrışmış bir toplum. Bunların yanında aklı olan, hesap yapmayı bilen herkes hiçbir terör örgütünün Türkiye gibi bir ülkeyi yenemeyeceğini bilir. Saldırıları ile acı çektirir ama içten bölebilirse kendince başarmış sayılır.