Terör travması

Geçtiğimiz cumartesi hepimizin ocağına bir kez daha ateş düştü. Her gün kullandığım Dolmabahçe yolu korkunç bir tarihe tanıklık etti. Bu sabah da Kayseri'de aynı acıyı yaşadık. Yıllardır bitmeyen ve kökü kurumayan terör yine ansızın tokat gibi çarptı. Hiçbir günahı olmadan alınan canlar ve şehit analarının ortada kalan ahları. Ülkece çok kaotik bir süreçten geçiyoruz. Her sabah nasıl bir haberle uyanacağız diye bekliyoruz. Beklentilerimiz beklentisizlik denizinde boğulup duruyor. Kimsenin içinden bir şey yapmak gelmiyor. Bazen dimdik ayakta durmak ve güçlü olmak daha beter yoruyor insanı. Kalabalık yerlere gidemez olduk, Metroda herkesin çantasına bakar olduk "Acaba bu canlı bomba mıdır?" diye diye ruh sağlığımız elden gitti. Kimse böyle bir travmayı haketmiyor. Ama kaderimizde ve sınavımızda bunları yaşamak varmış.

CEM BOYNER'İN YAZDIĞI MEKTUP

Ülke olarak yaşanan bu süreçte insanlar birbirine artık bir yerlere girmek istediğini söylüyor. Aslında kimsenin tam fikri olmasa da ya Almanya da yaşayan akrabalarının yanına ya da çok uzaklara Amerika hayalleri kuruyor. Tam böyle bir ruh halinde Cem Boyner tüm çalışanlarına bir mail gönderdi. Yazı sosyal medya da paylaşım rekoru kırdı. Herkesin hislerine tercüman olan " Gitmeyin nereye gideceksiniz" özetli yazıda diğer ülkelerde de yaşanılan zorlukları diziyordu Boyner. Biz değil miyiz oysa tatile bile yurtdışına gittiğimizde dönüşte "Oh Ülkeme geldim" diyen. Biz bir yere gidemeyiz bu topraklar ruhumuza işlemiş bir kere. Hele duygusal bir toplum olarak ağlamaktan gözyaşımız kurur ince hastalığa yakalanırız uzak diyarlarda.

GALATA KULESİ'NİN HALİ

Geçtiğimiz hafta yıllar sonra İstanbul'a asırlardır emek veren Tarihi Galata Kulesi'ne çıktım. Evimin yakınında olan ve her gün binlerce turiste ev sahipliği yapan tarihi doku maalesef kötü bir durumda. Kule tam rant alanı olmuş. Özellikle Osmanlı kıyafetleri giydirilip turistlerin fotoğraflarını çekip satış sağlayan esnaf halli çalışanlar bir Türkiye gerçeğini daha yansıtıyor. Kulenin tam tepesinde bulunan kafe kısmında yenilikler yaptıklarından hiç bir tarihi dokuyu hissedemiyorsunuz. Başına buyruk çalışanlar ve kafe bölümünde şuursuzca açılmış bir radyo müziği ve arabesk hiç yakışmıyor. Büyükşehir ve Beyoğlu belediyesi duruma acil el atmalı.

HÜLYA AVŞAR MAKYAJI

Gerçekten kızlar arasında böyle tabir vardır. "Hülya Avşar makyajı" Bir kaç kız arkadaşımdan duymuşluğum vardır. 'Nedir?' o dediğimde "Az öz" makyaj demişlerdi. Geçttiğimiz gün bir güzellik salonundan çıkan Hülya Avşar makyajsız gayet doğal haliyle kendinden emin bir halde muhabirlerle sohbet etti. Sonra bu görüntüler "Hülya Avşar'a ne olmuş?" sorularını beraberinde getirdi. Kadın sabah haliyle gayet en doğal haliyle gitmiş. Bunu gizlememiş bile. Her fırsatta da hiçbir muhabirden kaçmaz. Valla yıllardır gündemden düşmeyen Hülya Avşar mihrap yerinde deyimiyle bir çok meslektaşına hala taş çıkartıp magazin gündeminden de düşmüyor.

SUZAN KARDEŞ'TEN DELİ CESARETİ

Suzan Kardeş'i sahneye çıktığı zamandan beri izlerim. Türkiye'de bir açığı kapatan Suzan Kardeş Balkan müziği ile yaptığı her sahnede herkes coşturuyor. Geçtiğimiz akşam Bkm mutfakta ilk kez müzikli bir stand-up gösteri yaptı Suzan. Gündelik hayatta da doğal haline ve sohbeti ile beni güldüren Suzan o gece de hayat hikayesinden kesitler sunarak herkesi güldürdü. Anne ve babasının anıları Sanatçı dostları ile yaşadığı hikayeleri tüm seyirciler pür dikkat dinlerken bir yandan da söylediği şarkılarla herkesi eğlendirdi. Marifetleri bitmeyen Suzan bu işi de o gece bayağı kıvırdı ve çok güldürdü. Devamı gelmeli bence.

YENİ YIL RİTÜELİ

Yaşanan bunca kayıptan sonra biten 2016'dan kimse mutlu olmadı. Nasıl olalım ki? Belirsizlikler içinde yaşayan topraklarımızda yeni yıla sayılı günler kala kimsede ne heyecan var ne tad. Her sene ışıl ışıl olan Beyoğlu bu sene terkedilmiş bir şehir gibi. Nişantaşı ışıklandırılsa da kimse daha o heyecana giremedi. Herkesin dilinde "şu 2016 çıksa da rahat etsek" cümlesi var. Çoğu insan yeni yıl programı dahi yapmamış olmasına rağmen mekanlar programlarını şimdiden hazırladı. Rezervasyonlarda yoğunluk olmasa da bence herkes son dakika ne yapacağına karar verecek. Güzel şeyler düşünmek ve iyi şeylere adapte olmaktan başka çaremiz yok. Ben de herkes gibi olumlama ritüeli yaparak,2017'yi umutla bekliyorum.