Cumartesi Postası Tokatlı Bill Gates: Mehmet Önder

Tokatlı Bill Gates: Mehmet Önder

Paylaş
Tokatlı Bill Gates: Mehmet Önder

Matematik mühendisi Mehmet Önder farklı alanlarda yaptığı yazılımlar sayesinde 'Türkiye'nin Bill Gates'i olarak ün yaptı.

RÖPORTAJ: NİLÜFER KAS

n.kas@hotmail.com

Okuma-yazma bilmeyen bir işçinin oğlu olan Tokatlı Mehmet Önder, dünyanın birçok ülkesine yazılım ihraç eden Uyumsoft’un sahibi.

Türkiye’nin e-devlete geçişinde TBMM, Sanayi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere farklı kamu kurum ve özel sektör için yazılım yapan işadamı Mehmet Önder çarpıcı açıklamalarda bulundu: Seçimlerde oyların bir yazılımla değiştirilmesi, ÖSYM’deki şifre iddiaları, internetten servis edilen skandal kasetler...

Kendinizi tanıtır mısınız?

Tokat-Reşadiye’nin Doğantepe köyünde 1961 yılında doğdum. 7 yaşındayken İstanbul’a göç ettik. Babam Süreyyapaşa Hastanesi’nde işçiydi. Annemle babamın okuma yazması yoktu. 5 kardeşin en küçüğüyüm. Babam, bütün imkânlarını ben okuyayım diye seferber etti. Eğitim hayatım boyunca matematikle aram çok iyiydi. Bu nedenle İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’ne girdim. Matematik mühendisi ne yapar bilmiyordum ama en iyi dersim matematikti. Amacım akademisyen olmaktı. Son sınıfta hocama “Okul bitiyor, ben ne yapacağım?” diye sordum. Hocam bana “Akademisyen olmak için üç şey gerekir: Birincisi aileden paran olmalı. Ayrıca, bu işi yapabilmek için yeteneğin olmalı ve bu işi seviyor olman lazım” dedi.

Ya sonra?..

Akademisyen kafasıyla üniversiteyi bitiren birinin işletmeci kafasıyla pişmesi gerekiyordu. Ticaret adamı olmak için ticaretle ilgili geçmişimim olması lazımdı. Biz de o da yoktu. Kırılma noktam bu oldu. ‘En iyisi matematik öğretmeni olayım’ diye dekanıma gittim. Beni “Biz sizi öğretmen olasınız diye değil, mühendis olasınız diye yetiştirdik” diyerek kapıdan kovdu. Haklıydı. Bilgisayarcı olmaya karar verdim.

1980’lerde Türkiye’de bilgisayarın ‘b’si yokken böyle bir iş yapmak nereden çıktı?

80’li yılların efsanevi bilgisayarı Commodore 64’leri hatırlarsınız; o furyada bilgisayarcı oldum. 1986’da bir bilgisayar firmasına girdim. Sonra bir gruba geçtim, 10 yıl sürdü. Bilgi sistemleri konusunda yöneticilik yaptım. Bilgiyi organize ediyordum. Matematik kafası gelişmiş birinin yapacağı bir işti. O şirkette çok şey öğrendim. O zamanlar öğrendiklerimi bugün kendi şirketimde uyguluyorum. Türkiye’nin bilgiye önem verdiği dönemler yaşanacağını ta o zamanlar söylemiştim. Tek başıma UyumSoft’u kurdum. O dönem yine bu katta, dipte, küçük bir odada çalışıyordum. O günlerden başlayıp bugünlere geldik. 30 metrekarelik bir alandan 1500 metrekarelik bir alana genişledik. Ankara ve Azerbaycan’da da ofis açtık.

“Bütün milletvekillerini e-randevuya geçirdik”

Fırsatları çok iyi değerlendirmişsiniz. Türkiye’nin e-devlet’e geçiş sürecinde neler yaptınız?

Türkiye yaklaşık 10 yıldır e-devlet projelerini konuşuyor ama son 2 yıldır uygulamaya geçildi. Devletin kullanacağı yazılımlar yaptık. Bunlardan biri kıyı emniyetiyle ilgili projeydi. Kıyı emniyetinde geliş-geçişler ve güvenlik konularındaki portal yapılarını organize ettik. TBMM’de giriş turnikelerinden başlayan güvenlik sistem yapılanmasını oluşturduk. Milletvekillerini internet üzerinden e-randevuya geçirdik. Sanayi Bakanlığı için Ar-Ge projelerinin internet üzerinden kabulünü sağlayacak portalı yaptık.

Bill Gates’in kurduğu Microsoft dünya yazılım devi. Siz de Türkiye’nin Bill Gates’i olabilir misiniz?

Şu anda 450 kurumsal işletmenin yazılımını yapıyoruz. Bu sektörde en çok büyüyen bir-iki firmadan biriyiz. ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) sektöründe yerli yazılım firmaları ile yabancı yazılım firmaları arasına geçmiş durumdayız. Türkiye’de yerli firmaların önündeyiz, dünyadakilere yetişmeye çalışıyoruz. Hedefim, Türkiye’nin Bill Gates’i olmak. Bunu başardıktan sonra Avrupa ve Amerika’nın gidemediği Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetler coğrafyasında UyumSoft’u liderleştirmek istiyoruz.

Sizce Bill Gates nasıl bu kadar başarılı oldu?

Bill Gates’in birkaç basit kuralı var: Kopyalanabilir sistemler oluşturdu. Fiyatını çok ucuzlattı. Dünyanın dağıtım yapan entegratörleriyle bütünleşti. Bir standart oluşturdular. Aslında bizim standart ürünlerimiz de kopyalanabilir. Fiyatlarımızı biz de ucuzlattık. Ama onların elinde olan bir şey, bizde yok: Dünya entegratörleri Türkiye’de maalesef bizimle beraber değil. PC üreticileri onlarla çalışıyor. Ülke markanızla alakalı bir durumdan bahsediyorum. Bize de artık dünyadan teklifler geliyor. UyumSoft’u Amerika’ya taşımak isteyen firmalar var. Onlar için kıvrak, hızlı ve atak çalışabilir bir firmayız.

“Teknolojiyi kullanan fırsatı yakalayacak”

Sizin kaç saatiniz bilgisayarın başında geçiyor?

Çok az. Az önce, sizin de gördüğünüz gibi bilgisayarımın şifresini bile unutmuşum. Şirketimi artık Iphone’dan yönetiyorum. Eşim ve çocuklarım benden daha iyi bilgisayarcı.

UyumSoft olarak hayata geçireceğiniz projeleriniz var mı?

Üç yıldır Ar-Ge çalışması yapıyorduk. Eylül’den itibaren KOBİ paketini tanıtacağız. Türkiye’de 3 milyon KOBİ var. Ürün danışmanlığı konusunda uzaktan eğitim vereceğiz. Artık herkesin web sayfası olacak. Teknolojiyi kullanan, fırsat yakalayacak. Rekabet, teknolojiyi iyi kullanma döneminde. Buna erken yatırım yapanlar ön plana geçecek. Bunu başarırsak en küçük işletmemiz bile dünyanın en büyük işletmesine kafa tutabilir. Dünyanın en büyük işletmeleri, hantal yapıya sahip. İnternet devriminden bilgi devrimine geçenler, başarıyı yakalayacak.

“İZİ SİLMEK İÇİN UZMAN OLMALI”

Son dönemde yurt dışından seks kasetleri servisi yapılıyor ama kimin getirdiği bulunamıyor. İz takip edilemiyor mu?

Servis, dünyanın her yerinden yapılabilir. Yeter ki internet omurgası gelişmiş olsun. İz takibini kaldırmak ise ciddi uzmanlık ister. O servisin yapıldığı yerden itibaren tek tek iz takibinin silinmesi gerekiyor. Aksi takdirde nereden yapıldığı tespit edilir.

ÖSYM’deki şifre konusuna ne diyorsunuz?

Soru kitapçıklarının yanıtlarını bilgisayara yüklediğinizde arkada bir algoritma olduğunu görürsünüz. Bu algoritma da bir şifreye dayalıdır. Bilgisayar aptal bir makinedir. Algoritmaya göre yanıt verir. Bilgisayarı akıllı hale getiren, yazılımdır. Algoritmanın çözülmesi için kişiye servis yapılması lazım. Eskiden 10’lu gruplar halinde kitapçıklar sunuluyordu, şimdi kişiye özgü sunuluyor. İstenirse böyle bir servis yapmak, sistemin açığını bulmak mümkün. Ama kısıtlayıcı bir sürü de yolu var.

“Bilgisayarda oy çoğaltılabilir”

Sağlık Bakanlığı’na, morglarda cesetler karışmasın diye bir proje yapmışsınız.

Sistem, dünyada bir ilk. Afet sürecinde hastaların ve ölülerin takibini yapmak için bir barkod sistemi geliştirdik. Cihazlara yüklenen yazılım sayesinde kaza yerinde yaralının koluna şifreli bir barkod takılıyor. Barkod bilgisayara geçince hastanın takibi kolayca yapılıyor. Projeyi Sağlık Bakanlığı’na sunduk.

Seçim yaklaşıyor. Vatandaş oy sayımında bilgisayar yazılımının devreye gireceğini ve adaletli bir seçim olmayacağını konuşuyor...

Bugün iphone’larla iş yönetiliyor, toplu mesaj aktarımı yapılıyor... Bunun arkasındaki sistem software (yazılım). Software’i iyi kullanan bunu yapar. Ben, siyasi partilerin teknolojiyi iyi kullandığına inanmıyorum. Parti liderleri miting yapmak yerine uzaktan eğitim metodunda olduğu gibi cepten herkese ulaşabilir.

Milletvekilleri ve liderler bilgisayarı iyi kullanıyor mu?

Çoğu milletvekili iyi kullanmıyor. Ağır çalışıyorlar. Politik arenada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açık ara önde. Gül’ün twitter hesabı da var. Parti liderleri yoğun olduğu için onlar adına birileri çalışıyor mu bilmiyorum. Ama iş dünyasında patronların bu tür hesabını yönetenler olduğunu biliyorum.

(28.05.2011 tarihli Cumartesi Postası'ından alınmıştır.)

2

Haberin Devamı