Gündem Tolga Şardan, DEAŞ'ın kanlı planını yazdı

Tolga Şardan, DEAŞ'ın kanlı planını yazdı

Paylaş
Tolga Şardan, DEAŞ'ın kanlı planını yazdı

16 Ekim'de Gaizantep'teki DEAŞ operasyonunda canlı bombalar kendilerini patlatmış ve 3 polis şehit düşmüştü. Hücre evinin yine 16 Ekim'de cemevini hedef alacak 2 aşamalı bir saldırı planı yaptığı ortaya çıktı....

Milliyet gazetesi muhabiri Tolga Şardan, Gaziantep'te DEAŞ'ın hücre evine yapılan son operasyonla ilgili çarpıcı bilgileri yazdı. Eğer DEAŞ'lı teröristler yakalanmasaydı, 16 Ekim'de önce Gaziantep'teki cemevi önündeki polisleri ardından da toplanan yaklaşık 3 bin kişiyi canlı bombalarla hedef alacaktı.

İşte Tolga Şardan'ın dikkat çeken o yazısı:


(....)


SURİYE HÜCRESİ



Ancak, Gaziantep’te IŞİD’e yönelik aynı gün bir kaç saat arayla iki canlı bomba hücresinin ortaya çıkarıldığı operasyona farklı bir açıdan bakmak gerekiyor.

Çünkü, Gaziantep Emniyeti’nin uzun süredir peşinde olduğu bir IŞİD hücresi şimdiye kadar benzerlerinden farklıydı.

Şahinbey ilçesindeki Beşyüzevler semtindeki operasyonda baskın yapılan hücre evinde kendini patlatan canlı bomba ile sağ yakalanan IŞİD’ci Suriye uyruklu çıktı.

Olay yerinde elde edilen deliller ve istihbarat çalışmaları sonucunda kendisini patlatan IŞİD’çinin Muhammed Şerif, aynı hücre evini paylaşan Suriyeli’nin kimliği ise Abdurrahman El Neccar olarak tespit edildi.

Gaziantep Emniyeti’nce yapılan çalışmalarda, her iki Suriyeli IŞİD’çinin kayıtlarda gözükmeyen isimler olduğu anlaşıldı.

Beşyüzevler’deki hücre evinin tamamen Suriye’den yönetildiği, her iki Suriye kökenli IŞİD’çinin Gaziantep ya da Türkiye’deki başka bir hücreyle temasının olmadığı belirlendi.

Bu “hayalet” eylem hücresinin tüm lojistik ihtiyaçlarının doğrudan Suriye’den sağlandığı, hiç yerel temasının bulunmadığı görüldü.

Eldeki tek bilgi ise, iki eylemcinin “kardeş” diye tanımladığı bir kişinin varlığı. Bu “kardeş”in varlığının belirlenmesiyle ilgili henüz bir sonuca ulaşılamadı.

Hücre evindeki Muhammed Şerif’in üzerindeki bombayı patlatmasıyla üç özel harekatçı polisin şehit olduğu operasyonda, evde ele geçirilen silah patlayıcılar ile sağ yakalanan IŞİD’çinin sorgusundan elde edilen bilgiler, yazının başlığını taşıyan planı aydınlattı.

EYLEM PLANI


Gaziantep Emniyeti’nin çalışmaları sonucunda eylem hücresinin hedefinin, operasyonun yapıldığı 16 Ekim günü cemevindeki 3 bin kişinin katıldığı cem olduğu belirlendi.

Evdeki patlayıcılarla birlikte Kaleşnikof marka otomatik silah ve el bombalarının bulunması dikkat çeken başka bir ayrıntı.

Gaziantep Emniyeti, cemevinin önünde görevlendirilen polis ekiplerinin de eylemcilerin hedefi olduğunu değerlendiriliyor.

Eldeki verilerle yapılan değerlendirmelere göre, IŞİD hücresi 2 aşamalı eylem planı yaptı.

El bombası ve otomatik silahı, güvenlik önlemi alan ve yardıma gelecek polislere karşı kullanmayı planladıkları değerlendirilen eylemcilerin, daha sonra cemevine canlı bomba eylemi yaparak adeta bir katliama hazırlandıkları belirtiliyor.

Suriyeli eylem hücresinin, cemevinin yanısıra Atatürkçü Düşünce Derneği ile Ülkü Ocakları’nın bulunduğu yerlerin keşiflerini yaptıkları saptandı.

Keşfi yapılan hedeflere yönelik eylem yapılması halinde yaşanacak sonuçları düşünmek bile ürkütücü.

Gaziantep Emniyeti, bu çerçevede çok önemli bir sürecin önünü kesmeyi başarmıştır. Emeği geçen tüm polis kadrosu övgüyü haketti.

Tabii bu hücrenin yanısıra IŞİD’in bombacısı Mehmet Kadir Cabael’in ikinci hücre evinde kendisini patlatması, her iki olayın birbiriyle bağlantı olasılığını ortaya koyuyor.

Emniyet güçleri, şu ana kadar henüz iki hücrenin birbiriyle bağlantısını net olarak ortaya koyabilmiş değil. Ancak, genel kanaat iki hücre arasında bir temasın olduğu yönünde.

Sonuç olarak, iki komşu ülkedeki istikrarsızlık ortamı bitmeden Türkiye, rahat yüzü görmeyecek.

Ülkenin kamu güvenliği ve bireyin can / mal güvenliğinin sağlanması hem zaman alacak, hem de büyük maliyete neden olacaktır.


Gaziantep'teki canlı bomba operasyonuyla ilgili yeni detaylar



Hücre evlerine operasyon