Gündem Trabzon'da kıyameti koparan itfaiye aracı!

Trabzon'da kıyameti koparan itfaiye aracı!

Paylaş
Trabzon'da kıyameti koparan itfaiye aracı!

İhtiyaç üzerine Diyarbakır Belediyesi'nden hibe olarak istenen itfaiye aracı yüzünden kıyamet koptu

Trabzon'un Düzköy ilçesine bağlı Çayırbağı beldesinin AK Partili Belediye Başkanı Hilmi Köroğlu’nun, beldesinin itfaiye aracı ihtiyacını karşılamak için Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in kapısını çalması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Belde halkı ikiye bölündü, araca bomba ihbarı bile yapıldı. Başkan Köroğlu, tepkileri anlamsız bulduğunu belirterek, “Orası da Türkiye Cumhuriyeti’nin belediyesi, burası da. Bizim ihtiyacımız vardı, verdiler. Bizde fazlalık olsaydı onlara verirdik” dedi.

'NE SORUN OLABİLİR?'

Trabzon’a 45 kilometre uzaklıktaki yaklaşık 5 bin nüfuslu Çayırbağı Beldesi’nde iki aydır tek gündem konusu, bir itfaiye aracı. İtfaiye aracının en önemli özelliği ise Diyarbakır Belediyesi’nden hibe yoluyla alınması. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e olan tepkiler nedeniyle ilçe halkı ikiye bölündü. Buna karşılık vatandaşların büyük çoğunluğu da, “Orası da Türkiye Cumhuriyeti’nin bir belediyesi. Yardım alınmasında ne gibi sorun olabilir?” görüşünü savundu.

'BAYDEMİR TEYZEMİN OĞLU KADAR YAKINDIR'

Çayırbağı’nın AK Partili Belediye Başkanı Hilmi Köroğlu, Diyarbakır Belediyesi’nden alınan itfaiye aracının öyküsünü anlatırken, “Beldemizin yolunu Diyarbakırlı müteahhit bir arkadaş yapıyor. Bu yolu yaparken itfaiye aracı lazım oldu. Bizim de 1978 model eski ve çalışmayan bir aracımız vardı. Müteahhit arkadaşa, ‘Bizim aracımız çalışmıyor. Diyarbakır Belediyesi’nde vardır. Siz aracı olun, bir itfaiye aracı alalım oradan. Hem sizin işinizi görür, hem de biz faydalanırız’ dedim.



O da sağ olsun, ‘Başkanla görüşeyim. Teyzemin oğlu kadar yakınımdır’ dedi. Osman Baydemir’in de böylece haberi oldu olaydan. Haziran ayında belediye başkanları semineri için Antalya’ya gittik. Yemek molasında Osman Baydemir’i gördüm, yanına gidip kendimi tanıttım. Konuyu anlattım. Haberinin olduğunu ve ilgileneceğini söyledi. Seminer dönüşünde Diyarbakır Belediyesi’ni aradım. Encümen kararını çıkarttım. Sağ olsunlar ayarladılar itfaiye aracını aldık”ifadesini kullandı.

İTFAİYE ARACINA BOMBA İHBARI

Hilmi Köroğlu, Aralık ayında Diyarbakır Belediyesi’nin kendilerinden itfaiye aracını Trabzon’a getirmek üzere bir şoför istediğini belirterek, “Şoför arkadaş da aracı buraya getirdi. Bir çok şey yazıldı çizildi. ‘Araç yolda durduruldu falan’ diye. Bu yönde hiçbir şey olmadı. Yolda durdurmadılar. Hatta bazı belediyelere uğrayıp mazot aldı aracımız. Hepsi yardımcı oldu. Tek olayımız Trabzon’da meydana geldi. Tıp Fakültesi’nin yanında benim marketim var. Evin anahtarını oraya bırakmıştım. Arkadaşlar Diyarbakır dönüşünde markete uğrayıp evin anahtarını aldı. Bu sırada park halinde olan Diyarbakır plakalı itfaiye aracını görenler, polise ‘Bomba yüklü araç var’ diye haber vermişler.

Polisler gelmiş, arabanın çevresini sarmış. Sonra bizim çocuklar polislere olayı anlatınca komiser de özür diledi. Başka bir olay yok. Şu ana kadar 5 - 6 yangına müdahale ettik. İnsanlar memnun. Diyarbakırlı arkadaşlar yıllardır burada çalışıyor. Onlar bize biz onlara yardımcı oluyoruz. Ama bu durum çok değişik bir olaya dönüştü. Gazetelerde bir sürü şeyler yazıldı. Dışarıdan tepki almadım. Jandarmanın gelip soruşturma yaptığı söylendi. Öyle şey yok. Halk da tepki göstermedi. Bunlar düzmece laflar. Çok üzülüyorum bunlara” dedi.



Hilmi Köroğlu, Diyarbakır’ın da Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kenti ve belediyesi olduğunu belirterek, “Biz de Türkiye Cumhuriyeti’nin belediyesiyiz. Bizim vergilerimizle alındı o araç. Burası da orası da bizim vatanımız. Niye bu kadar tepki gördü anlamadım. Diyarbakır’ı sanki resmen verdik Baydemir’e. Çok üzüldük tepki gösterilmesine. Bizde fazlalık araç olsaydı onlara verirdik. Onlarda vardı bize verdiler” diye konuştu.

Aracın üzerindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yazısının silinip silinmeyeceğiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Hilmi Köroğlu, “Yazıyı tabii ki sileceğiz. Çayırbağı Belediyesi diye yazı ısmarladık. Ama bu yazı kalsa, Diyarbakır olsa ne olur yani. Ama belediyemizin malı olduğu için ileride kendi yazımızı koyacağız. Bu tür davranışların demokratik açılıma da katkısı olması lazım. Onlar da bizim insanımız. Aynı ülkenin vatandaşıyız. Bu ayrımcılığa anlam veremiyorum. Bunun bir sonunun gelmesi lazım” dedi.

'ÇOK MİSAFİRPERVER İNSANLAR'

Beldede iki aydır hizmet veren ve 6 yangına müdahale eden itfaiye aracının Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden alınmasına Çayırbağı sakinleri de farklı tepkiler gösteriyor. Bahri Kalıntaş, aracın alınmasının doğal olduğunu belirterek, “Orası da bizim memleketimiz. Ayrı bir yer değil ki. Bu aracı almamamızı söyleyen kişiler belediyeye o imkanı tanısınlar o zaman. Demek ki ihtiyacımız var. İhtiyacı olan bir belediye hibe ile alıyor. Suç mu? Orası da Türkiye’nin bir belediyesi. Doğaldır. Fazla araçları vardı, verdiler. Bizim olsa biz de onlara veririz” dedi.

Süleyman Birinci ise, “Araç verilmesini güzel karşılıyoruz. Yanan evlere geliyor. Yardım bu yani. Başka bir şey değil. Orası da Türkiye. Bunda ayrımcılık olmaz” diye konuştu. Muzaffer Birinci de, “Bize yardım verildiği için olumlu karşılıyoruz. Diyarbakır da bizim. Ben de oralarda çok çalıştım. Çok misafirperver insanlar” dedi.

'FAKİRSEK FAKİRLİĞİMİZİ BİLECEĞİZ'

İlçede ifaiye aracı alımını destekleyenlerin yanı sıra bu olaya tepki gösteren de var. Belediye Başkanı Hilmi Köroğlu’nun akrabası Ahmet Köroğlu, “Diyarbakır’dan gelen itfaiye aracına karşıyım. Onlar Türk halkı ile barışık bir toplum değil. Biz fakirsek fakirliğimizi bileceğiz. Eskiden bu yana yangınları nasıl söndürüyorsak yine söndürürüz. Karşıyım ben bu araca. Araç yangınları söndürebilir ama onlar da Türkleri aşağılamış. O aracın bizim saf ve temiz köyümüzün aracı olmasını istemiyorum. Biz kendi paramızı toplar alırız. Zaten öyle ahım şahım bir araç da değil” dedi.

Hamit Birinci ise, “Kabul etmiyoruz. Çünkü Türk milletini aşağılıyorlar. Cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorlar. Devlete doğru dürüst vergi vermiyorlar. Her şart onlara sağlandığı halde yine Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na hakaret ediyorlar. Niye Ankara veya İstanbul Belediyeleri vermedi de orası verdi? Yöneticilerimiz önderlik yapsa para toplar ve aracı biz de alırdık” diye konuştu.

Ömür AVCI,Osman ŞİŞKO/DÜZKÖY (Trabzon), (DHA)

4