Yazgülü Aldoğan Trafik kazalarını önleyemedik gitti!
HABERİ PAYLAŞ

Trafik kazalarını önleyemedik gitti!

Haberin Devamı

Bilirim trafikle ilgili yazı okumayı sevmezsiniz! Trafik kazalarını önemserim, bu uğurda Trafik Müfettişi bile oldum, yıllarca azimle gördüğüm yanlışları not alıp trafik polislerine bildirdim. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, trafik kazalarını önlemede başarı sağlayamadık, kamu duyarlılığını harekete geçiremedik. Direksiyona geçen herkes canavara dönüşüyor! Uçağa binmekten korkanlara gülüp geçiyorum, ben asıl kara yolundan korkuyorum!

Trafik kazalarının birinci nedeni şoför hatasıdır. Şoförler sürat limitlerinin üstüne çıkmayı marifet bilirler. Hatalı sollama yaparlar. Araçlarının bakımı eksik, sürücülük bilgi ve yetenekleri yetersizdir. Ve müdahale etme şansı da olmayan yolcular, bu şoförlerin elinde ölür gider!

Anneler Günü’nde Muğla’da bir kıyım yaşandı, onlarca kadını, erkeği toprağa verdik bir tek midibüsten! Denizli Cumhuriyet Başsavcısı ve şoförünün bir trafik kazasına mı, cinayete mi kurban gittiği hâlâ belli değil. Kaç çocuk bu yüzden öksüz yetim kalıyor, kaç kişi evlatsız!

Niye dur denilemiyor?

Çünkü trafik denetimleri yetersiz. Denetim, durdurularak değil, trafikte giden araca yapılmalı. Denetim, ceza, evrak kontrolüyle değil, sürücü hatasına olmalı. Ne ki elde trafik polisi de kalmadı, uygulayacak hakim de, savcı da!

En iyisi, karayolundan uzak durun!

Oğuz Güven’in suçu ne?

Cumhuriyet Gazetesi’nin internet servisini yöneten meslekdaşımız Oğuz Güven, bir haberin başlığını kimine göre yanlış atmış. Bu mudur bir haftalığına gözaltına alınma ve tutuklanmanın nedeni?

Gazetecilik yapmak iyice kelle koltukta bir iş oldu. Artık yayın yönetmenlerine değil, savcılara hesap veriyoruz. Yakında imlâ hatasından içeri alacaklar!

Musa Kart neyin bedelini ödüyor, Kadri Gürsel, gireli iki ay olduğu Cumhuriyet’te aylardır tutuklu olarak neyin hesabını veriyor? Cezaevindeki 150 gazeteciden kaçı terörist, kaçı gazetecilik suçundan yatıyor? Olağanüstü hal uygulamaları basın üstünde denetim için fırsat oldu.

Bakarsınız savcı bu yazıyı beğenmedi, hop ben de içeri!

Yandaş gazeteci olmak zorunda mıyız?

Ne kadar yürürseniz o kadar ağaç dikilecek!

Pazartesi sabahı güne “yeşil adımlar” atarak başladık. Çevreye duyarlı bir boya firması olan Jotun, bir sosyal proje geliştirmiş. Telefonunuza indirdiğiniz aplikasyonla yürüdüğünüz yerler belirleniyor, attığınız her adım ağaca dönüşüyor!

Sürdürülebilirlik politikası için geliştirilen bu proje ile 15 Mayıs-31 Temmuz arasında 10 bin ağaç dikilmesi hedefleniyor. Bunu da siz, biz, 50 bin km yol yürüyerek gerçekleştireceğiz; çünkü böylece bu kadar yolun araçla kat edilmesi sonucu oluşacak karbon salınımını önlemiş olacağız.

Jotun Yeşiladımlar aplikasyonunu akıllı telefonumuza indirdik, başla dedik ve yürümeye başladık. Şehrin göbeğinde bilmediğim parklar varmış, yürüdük! Daha önce hiç yürünmemiş yollarda her 4 km için bir ağaç, yeşile boyanmış yollardan yürürseniz, 6 km için bir ağaç dikmeyi hedefliyor ve bunu size bildiriyorlar! Facebook’tan da performansınızı izliyorsunuz.

Jotun, Eiffel Kulesi’ni bile 7 yılda bir boyuyor ve bunu koruma amaçlı yapıyormuş. Şimdi sıra yolları ağaçla yeşile boyamada. Hadi başlayın yürümeye ve ağaç dikimine katkıda bulunmaya. Hem de sağlıklı kalırsınız.

Olay yerinden inceleme

HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik, 19 Nisan’da tutuklanarak Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Burcu Çelik, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olduğu için kaldığı cezaevinde hak ihlallerini inceleyip rapor haline getiriyor.

Çelik, bizzat yaşadığı ve kendisine iletilen 10 hak ihlalini TBMM’ye bildirerek yerinde inceleme yapılmasını istemiş. İddialar vahim. Durum da mizah ötesi, soğuk şaka gibi ama cezaevi koşullarını incelemek için tutuklanmış olmayı da fırsata çevirmek iyi bir hamle olmuş!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder