Giriş
Seyircisiz maçlara bulduğumuz dahiyane çözüme güzellemeler döşendik, döşeniyoruz. Ama işin rengi yavaş yavaş değişiyor. Kadınlarımız, küfür konusunda erkekleri hiç aratmıyor! Cezaya da ceza kesemeyeceğimize göre ilk akla gelen çare puan silmek.
Futbolda ‘Tribün Kültürü’ diye bir olgu vardır. İnsanlar eğlenmek, tuttukları takımları desteklemek, yenme-yenilme heyecanını yaşamak için tribünlere koşarlar. Bu, modern toplumlarda böyledir.
Onlarda da zaman zaman holiganizm olur ama bu durum süreklilik kazanmaz. Bizdeki ‘Tribün Kültürü’ algısı ise farklıdır. Geçmişten günümüze kadar uzanan ilkel bir zihniyet hakimdir Türkiye statlarına. [[HAFTAYA]]Tribünler bir deşarj olma yeri olarak görülür. Hafta boyu günlük yaşamda biriktirilen öfke, hafta sonu tribünlerde boşaltılır. Hayatın ağırlığı altında ezilen kitleler, tribünlerde iktidarını ilan eder. Deşarjın en etkili yolu ise küfürdür. Taraftarlar hançerelerini yırtarcasına rakibe, rakip taraftara ve yöneticilere, hakemlere küfreder.
Şiddete kapı aralıyor
Şiddete kapı aralaması nedeniyle küfürle mücadele eden federasyonlarımız şu ana kadar bunun önüne geçemedi. Seyircisiz cezalar tepki alınca da bu sezon dahiyane bir çözüm bulundu: Kadınlar ve çocuklar. Bu çözümü çok sevdik. Güzellemeler döşendik, döşenmeye devam ediyoruz. Ama işin rengi yavaş yavaş değişiyor. Kadınlarımız da küfür konusunda erkekleri aratmıyor! Cezaya da ceza kesemeyeceğimize göre sorunu çözmenin tek çaresi var: Puan silmek. İlk seferde kulübe ağır bir para cezası verilir. İkincisinde takımın puanı silinir. Üçüncüsünün ise olacağını sanmıyorum!
