Çünkü yeni evli bir İtalyan çift, örgü koşu şortları üretmek için açtıkları o küçücük atölyede zar zor geçimlerini sağlıyordu. Ottavio 32, Rosita ise 22 yaşındaydı. Aradan geçen 10 yılda Rosita ve Ottavio, özellikle de aile arasındaki adıyla Tai Missoni’nin yaratıcı dehası bu küçük atölyenin sınırlarını zorladı. 1964 yılında tasarımcı Emanuelle Kahn’la tanışmaları onların artık önlenemez yükselişini de beraberinde getirdi. Sürekli yenilik peşinde koşan Missoni’ler, küçük atölyenin sınırlarını aşarak bir marka olmuşlardı artık.

Sansasyon yaratan ilk defile

Missoni markası Emanuelle Kahn’ın tasarımlarıyla ürettiği trikoları için defileler düzenlemeye başladı. Milano’daki üçüncü defile ise basında sansasyon olarak yer aldı. Çünkü Rosita Missoni, mankenlerin giydiği sütyenlerin trikoların içinden kötü göründüğünü düşünüp, sütyenleri çıkarttırdı. Spotlar altında patlayan flaşlar siyah trikoları transparan gösterince büyük bir şok yaşandı. Bu şok moda dünyasına bomba gibi düştü. Ertesi gün bu durum bütün gazetelerde yer aldı. Artık herkes Missoni adını duymuş oldu. Bu müthiş patlamanın ardından geometrik desenler, zigzag çizgilerle yaratılan ürünler, Missoni markasının günümüze kadar imzası gibi oldu. Folklorik desenler ve birçok renk ilk defa bir arada kullanılıyordu. Triko yeni bir yüze kavuşmuştu. Çizgilerle başlayan bu serüvende Missoni trikonun vazgeçilmez markası haline geldi.

Geniş İtalyan ailesi

Geniş, neşeli, tipik bir İtalyan ailesi Missoni’ler. Şirket de dolayısıyla bir aile şirketi. Rosita ve Tai Missoni’nin çocukları artık aktif olarak çalışıyor. Vittorio pazarlamadan sorumlu, Luca erkek koleksiyonunun başında. Rosita Missoni, 1990 yılında modaya ilgisini kaybettiğini söyleyerek aktif görevini kızı Angela’ya devretti. Angela Missoni bugün markanın kreatif direktörü. Ailenin en genç üyesi olan 1983 doğumlu Margherita ise Missoni’nin yüzü.

İyi kalpli prenses

Margherita Missoni, Missoni’nin marka elçisi. Katıldığı davetlerde Missoni kıyafetleri giyerek markanın yüzü, hatta resmi yüzü olma görevini layıkıyle yerine getiriyor. Bütün önemli davetlerde, partilerde boy gösteren bir parti kızı o, ama aynı zamanda ağır başlı bir parti kızı.

Moda sektörünün bu genç prensesi Columbia Üniversitesi’nde felsefe okumuş. Fakat oyunculuk merakı onu önce New York’a oyunculuk dersleri almaya götürmüş. Hatta rol aldığı ‘I am an Island’ adlı kısa film Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş. Margherita Missoni aynı zamanda ‘iyi kalpli prenses’; kendini Afrikalı çocuklara adamış.

Isıtan trikolar

Bugün Missoni trikolarında yine zigzaglar, yine folklorik desenler var ve koleksiyonlarda kırk farklı renk kullanılıyor. Bir trikonun Missoni olduğu artık bu özelliklerinden hemen anlaşılıyor. Missoni’nin bu kış koleksiyonu hem sıcak renk ve desenleriyle hem de dokusuyla soğuk kış günlerinde kadınların içini ısıtıyor. Uzun atkılar, bereler, uçuşan hırkalar, triko pantolonlar Missoni koleksiyonlarının en dikkat çeken örnekleri arasında. Ve bu kışın modası ‘snood’lar. ‘Snood’ ne tam atkı, ne de tam fular; boynunuzu sarıyor ve sizi sımsıcak tutuyor. Palto, gömlek, bluz, hatta elbise ile kombinleniyor. Bu sezonun en gözde aksesuarı olan Snood’lar, Missoni koleksiyonunda da yer alıyor.

Missoni Converse

Rengarenk zigzag, Missoni’nin sadece kışlık trikolarında değil, bahar ve yazlık elbiselerin kumaşlarında, mayolarında ve ayakkabılarında da vazgeçilmez deseni. Son olarak Converse spor ayakkabılar Missoni’nin ünlü zig zag deseni ile buluştu.. Converse’in Missoni ile işbirliği sonucu hazırlanan ‘Premium Chuck Hi Missoni’ adlı koleksiyon 2010 ilkbahar yaz sezonunda satışa sunulacak. Bu bahar ve yaz zigzag desenli Converse’lerle çok sükse yapacağız.

Rengarenk evler

Missoni moda dünyasında sadece giydirmek için varlık göstermiyor. Evleri de rengarenk desenleriyle süslüyor. Aynı Rosita ve Ottavio Missoni’nin, Angela Missoni’nin evleri gibi rengarenk hale getiriyor. Zigzag desen, paletindeki 40 renk ile evler de ısınıyor. Ev tekstili ile ilgilenen ise markanın yaratıcısı 79 yaşındaki Rosita Missoni.