Trump'ın Cemal Kaşıkçı'yı öldüren Suudilere arka çıkmasının nedeni!

TRUMP’LA GELEN İKTİDAR

ABD Başkanı Donald Trump ilk yurt dışı ziyaretini Mayıs 2017’de Suudi Arabistan’a yapmıştı. Suudi Kral Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile dünyayı temsil eden küreye ellerini koyarak poz veren Trump, ABD’nin Ortadoğu’da yeni bir ittifak arayışında olduğunu söylemişti. Bu ziyaretin hemen ardından Kral Selman (82); Trump ve damadı Jared Kushner ile yakın ilişki içindeki oğlu Prens Muhammed bin Selman’ı ‘veliaht’ olarak atamıştı.

MİLYAR DOLARLAR AKITTI

33 yaşındaki Prens, fiilen devletin yönetimini ele alınca minnettarlığını ABD’den 110 milyar dolarlık silah siparişi vererek göstermişti. ABD’nin petrol fiyatları ile oynayarak İran’ı sıkıştırma politikasına destek verdi. Yemen’de İran’la yürütülen mezhep savaşını körükledi. Bu sırada Lübnan Başbakanı Hariri, gizemli şekilde uçakla Suudi Arabistan’a götürülüp, istifa ettirildi. İran, bundan İsrail’e hizmet ettiğini savunduğu Veliaht Prens’i sorumlu tutmuştu.

İŞKENCE LİSTELERİ

Trump ve Veliaht Prens arasındaki ilişki karşılıklı devam etti. Veliaht Prens’in Müslüman Kardeşler’e destek vermekle suçladığı Katar’ı ablukaya almasına Trump arka çıkmıştı. Veliaht Prens, iç politikada yüzlerce muhalif prensi tutuklatıp işkenceyle paralarına el koyarken, ABD’den cılız tepkilerin ötesinde ses çıkmadı. Tutuklanacaklar listesini de damat Kushner’in verdiği iddia edilmişti.

DESTEK SÜRÜYOR

Suudi Arabistan 250 milyar dolarlık bir fonla ABD’deki teknoloji şirketlerini desteklemeye devam ediyor. Suudiler, son 2 senede ABD’deki teknoloji şirketlerine 90 milyar dolardan fazla para aktardı. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın (Jamal Khashoggi) öldürülmesi konusunda da Trump-Prens dayanışması devam ediyor. Donald Trump, yönetimindeki hiç kimsenin Veliaht Prens’i suçlamadığını söyledi.

‘İKTİDARDA KALMALI’

Trump, Prens’in ‘ülkesini sadakatle seven, çok iyi kontrole sahip, güçlü bir kişi olduğu’nu belirterek yerine başka bir liderin gelmesini tercih etmeyeceğini dile getirdi. İran’la mücadelenin önemine dikkat çeken Trump, “Orada İsrail’i korumaya yardım edecek başka kimsemiz yok” diye konuştu. Suudilere silah satışının kesilmesi yönündeki baskılara da değinen Trump, “Bizden almazlarsa bundan Çin ve Rusya çıkar elde eder” dedi.

BÜYÜK RESMEN BAKIN

Donald Trump; ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yapan selefi Barack Obama’nın aksine, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra önce Suudi Arabistan’a, ardından da İsrail ve Vatikan’a gitmişti. Trump, Müslüman ülkelerle yeni bir işbirliği kuracağını söylemişti. Trump; Riyad’da Müslüman Kardeşler üyesi Mursi’yi darbeyle devirerek iktidara gelen Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Suudi Arabistan Kralı Selman ile ellerini dünyayı temsil eden bir kürenin üzerine koyarak verdiği pozla ABD’nin izleyeceği politikanın işaretlerini vermişti.

GERİDE CEVAPSIZ SORULAR KALDI

Gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın en yakın adamlarından oluşan istihbarat ekibi tarafından İstanbul’da öldürüldü. Kaşıkçı’nın cesedinin yeri kadar neden böyle bir operasyonun hedefi olduğu da merak konusu. Kaşıkçı’nın çalkantılı fikir dünyası ve karmaşık ilişkileri sorunun yanıtının bulunmasını zorlaştırıyor.

İSTİHBARAT BAĞLANTILARI

Kaşıkçı, ABD’de eğitim aldıktan sonra ülkesine dönmüş ve gazeteciliğe başlamıştı. Soğuk Savaş döneminde Afganistan’a giden Kaşıkçı aşırı dinci terör örgütü El Kaide’nin lideri Usame Bin Ladin ile yaptığı röportajlarla adından söz ettirmişti. Bu dönemde Kaşıkçı’nın adı CIA ile yan yana gelmişti. Kaşıkçı, bir dönem Suudi istihbaratının başı olan Prens Türki el- Faysal’ın da danışmanlığını yapmıştı. Kaşıkçı, yakın olduğu isimler Veliaht Prens tarafından tutuklanınca ABD’ye kaçmıştı. Kaşıkçı, Washington Post gazetesinde Müslüman Kardeşler’i destekleyen yazılar yazıyordu.

VELİAHT: İPİN UCU KAÇMIŞTI

Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Mart’ta ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında Washington Post’a röportaj vermiş, Soğuk Savaş döneminde ABD’nin talebi üzerine komünizme karşı dış ülkelerde Vahabiliği yaymaya çalıştıklarını ve buna para aktardıklarını söylemişti. Veliaht Prens, ‘ipin ucu kaçtıktan’ sonra Suudi Hükümeti’nin bundan vazgeçtiğini ancak belirli vakıflar aracılığıyla bunun devam ettiğini söylemişti. Veliaht Prens, “şimdi her şeyi geri toplamamız lazım” demişti.

NİŞANLIYA KORUMA

Olayın meydana geldiği gün Kaşıkçı’yı Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nun yakınında bekleyen nişanlısı Hatice Cengiz, İstanbul Valiliği’ne başvurarak koruma istedi. Valilik talebi kabul ederek koruma görevlendirdi.

O MİNİBÜSLE 3 VALİZ

Cinayetten sonra Kaşıkçı’nın cesedinin taşındığı iddia edilen siyah minibüsle başkonsolosluk binasına dün akşam 3 valiz getirilmesi dikkat çekti.

CİNAYETİ FIRSATA ÇEVİRDİ

Veliaht ilan edildikten sonra ülkenin yönetimini fiilen ele geçiren Prens Muhammed Bin Selman (33), muhalif isimleri tutuklatmıştı. Medyayı kontrol altına alan Veliaht Prens, Kaşıkçı’nın katledilmesini de iktidarını sağlamlaştırmak için kullanıyor.

İKTİDARINI PEKİŞTİRİYOR

Kaşıkçı’nın akıbetinin belli olmadığı 18 günlük süreçte Suudi basını yaşananların dış güçlerin, ülkenin egemenliğine yönelik komplosu olarak anlattı. Prens Muhammed Bin Selman, düşman güçlere karşı ülkesini koruyan lider olarak gösterildi. Cinayetin ortaya çıkmasının ardından da Veliaht Prens, istihbarat örgütünü yapılandırarak uluslararası alanda ülkeyi koruyacak kişi olarak öne çıkarılıyor.

SİLAH SATIŞINI KESTİ

Almanya Başbakanı Angela Merkel mevcut şartlar altında Suudi Arabistan’a silah ihracatı yapmalarının mümkün olmadığını söyledi. Partisinin yerel seçim çalışmaları sırasında konuşan Angela Merkel, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesini kınadığını tekrar ederken olayın acilen aydınlatılması ve sorumlulardan hesap sorulması gerektiğini vurguladı.

PROPAGANDA SAVAŞLARI

Kaşıkçı cinayetini kabul eden Suudi Arabistan, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın medya danışmanı Suud el Kahtani’yi görevden almıştı. Kahtani’nin kovulması, Kraliyet ailesini aklama operasyonu olarak değerlendirilmişti. Batı medyası, Kahtani’nin sosyal medya için kurulmuş propaganda ordusunun başı olduğunu yazdı. Muhalifleri ‘avlamak’ için maaş alan bu kişilerin, muhalifleri sosyal medyada taciz ettikleri ve gündem değiştirdikleri belirtildi.

ALAY EDER GİBİ AÇIKLAMA: CESEDİ NEREDE BİLMİYORUZ

Suudi Arabistan’dan dünya ile alay edercesine açıklamalar gelmeye devam ediyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, dün Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğunu bilmediklerini söyledi. Cemal Kaşıkçı’nın ölümünün bir hatadan kaynaklandığını savunan Cubeyr, “Kaşıkçı’nın nasıl öldürüldüğünü ve cesedinin nerede olduğunu bilmiyoruz. Cesedin yerini tespit etmek için çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kaşıkçı olayı nedeniyle ABD ile Suudi Arabistan arasında bir kriz yaşanmayacağını belirten Cubeyr “Veliaht Prens’in Kaşıkçı olayı ile bir bağlantısı yok” dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı.

Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğuna geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" belirtilmişti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Cemal Kaşıkçı’nın cesedi Suudilere ajanlık yapan birine verildi

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Cemal Kaşıkçı'nın son görüntüleri ortaya çıktı

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Suudi Arabistan'dan yeni Cemal Kaşıkçı açıklaması

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kral Selman ve Veliaht Prens'ten Kaşıkçı ailesine başsağlığı mesajı

Habere Git