Kültür - Sanat Tükeniş Kulübü
Paylaş
Tükeniş Kulübü

İnsan kötüdür! İnsanın kendine saygı duyması için çevresinde yaşayan her şeye saygı duyması gerektiğini anlatıyor Jeffrey Moore, April Yayınları’ndan çıkan ‘Tükeniş Kulübü’nde

Jeffrey Moore
Çeviri: Algan Sezgintüredi
April Yayıncılık
348 sayfa


Adalet ÇAVDAR/ adaletcavdar@gmail.com

Dünyanın hızla bir tüketim toplumuna gitmekten öte artık gerçek bir tüketim dünyası olduğuna sanırım artık eminiz. Bunun başlıca nedenleri insanın doymazlığı, hadsizliği, cüreti, yetinmezliği olsa dahi aslında bu da bir şekilde evrim. İyi olmanın git gide daha da zorlaştığı günümüz koşullarında kötü olmak ve bunu sürdürmek herkesin pratik hayatının bir parçası haline geliyor nedense.

Kendimizden olmayı ya da bizden zayıf olanı yok etme arzusuyla ve hırsıyla geçiriyoruz gündelik hayatı. Peki, buna gerçek bir yaşam denir mi? Yoksa bir kayıp mı? Kaybolmak bu kadar kolay mı?



Ayakta kalabilmek için…

“Tükeniş Kulübü” romanıyla Jeffrey Moore, tükeniş kelimesini yeryüzünde yaşayan pek çok canlı için farklı konumlarda ele alıyor. Kaybolmak isteyen ve buna imkanı olan Neil ile hayatı tehlikede olan 14 yaşındaki Celeste’nin yolları kesişiyor.
Neil’in kabarık siciline bir de çocuk kaçırmak ekleniyor. Alkol, eski sevgili, çalışmamak ama maddi anlamda güçlü olmanın verdiklerinin arasında kendini ve çevresini tükenen Neil’in yaşına, gerçekçiliğine ve olgunluğuna rağmen Celeste’nin zekası ve yaşından çok yaşadığı hayatta kalma mücadelesi ve sıkıntıları olayların örgüsünü oluşturuyor.

Olay anlatımları daha çok monologlarla devam eden roman okuruna yeryüzünde ayakta kalabilmek için hayattayken kendinden olmayana sahip çıkmanın ve ona özen göstermenin ne demek olduğunu uzun ve çetrefilli bir gerilim hikâyesiyle anlatıyor.

Bu ay İstanbul’a geliyor

“Sinestezya” adıyla yayınlanan “The Memory Artist” adlı romanı, Candian Authors Association Award’da en iyi roman ödülüne layık görülen Jeffrey Moore’un “Tükeniş Kulübü” romanı Türkçeye Algan Sezgintüredi tarafından çevrildi ve April Yayıncılık tarafından yayınlandı.

İlk romanı “Prisoner in a Red-Rose Chain” ile 2000 yılında Commonwealth Ödülü’nü aldı. Çevirmenliğin yanı sıra Montreal Üniversitesi’nde Çeviribilim bölümünde akademisyenlik yapan Moore, Toronto, Sorbonne ve Ottowa üniversitelerinde eğitim gördü. Müzeler, tiyatrolar, dans toplulukları ve film festivallerinde görev alarak tüm dünyayı dolaştı. Jeffrey Moore bu ay Blackweek Festivali için İstanbul’a geliyor.

İnsanın kendine saygı duyması için çevresinde yaşayan her şeye saygı duyması gerektiğini ve iyinin yaşayan ve iyiliğe dair tek bir küçük umudu olan insanla sürdürülebilir olduğunu anlatıyor Moore. Hayata dair bir ders vermekten ziyade insanın başarısız, beceriksiz ve bununla beraber kötü olduğunu her defasında sakince öfkelenmeden dile getiriyor. Dünyanın bugün böyle olmasının nedenini ise dünyaya sahip olduğunu sanan insanlara bağlıyor.

Haberin Devamı