Giriş
Kızmayın, eleştirmiyorum bir tespit yapıyorum sadece. Türk kadınlarının spor yapma konusundaki tembelliği, üşengeçliği ve hareketsizliğini plaj gözlemlerimle ortaya seriyorum arkadaşlar! Ne kadar ‘gitmem’ desem de kendimi Çeşme ve Bodrum’da buldum yine.
Arkadaş kazığı diyelim ve tespitlere geçelim…
Kamuda çalışan personele tatil izni çıkınca, Alaçatı dolmuş. Mekanlar ve sokaktaki masaları full. Esnaf ve otelciler gayet memnun.
Alaçatı Madeo Beach, uzun zamandır gördüğüm en eğlenceli plaj. Bizim milletimiz genelde denize girmez, beach’lerde cool sandıkları uyuz tavırla içkisini içer, milleti süzer ya... Burada herkes denizin içinde ya top oynuyor, ya deniz raketiyle tenis ya da plaj voleybolu. Pek keyifli.
Bu arada Madeo’nun bulunduğu Mehmet Koyu’ndaki deniz muhteşem. Çivi gibi soğuk ama insanı kendine getiriyor. Kızgın kumlardan serin sulara hesabı, müthiş.
Yalnız takılınca etrafı daha çok kesiyorsun tabii… Bir kere Türk kadınlarının yüzde 80’i selülitli sayın okur! Geriye kalanların da yaşı genç zaten. Uyarıyorum sizi, 30’dan sonra önlem almak, hareket etmek gerek, hadi göreyim sizi.
Madeo Beach’in müzik direktörü Kerem Onger plajı eğlendirmeyi biliyor, müzikler çok keyifli. Kokteyller enfes. 600 kişilik plajda kimse dip dipe değil. Gitmekte fayda var.
İtinayla denge bozarız!
Dünün en ilginç haberiydi… Bodrum’daki Orak adasına tekne turuyla gelen tatilcilere caretta caretta’lar saldırmış. Son üç günde 9 ayrı caretta caretta saldırısında yaralanan 2’si çocuk 5 kişi hastaneye kaldırılmış.
Fakat sosyal medyada herkes bu ‘ısırgan’ kaplumbağaların yanında! “Saldırmıyor, yaşam alanlarını işgalcilere karşı koruyor” diye savunma yapıyorlar.
Zaten Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma Merkezi sorumlusu Ahmet Yavuz Candan şöyle diyor: “Doğal ortamda yaşayan ve vahşi olan bu hayvanlar, insanların elle beslemesi sonucu beklenti içine giriyor. Umduklarını bulamayınca da saldırıyorlar...”
Yani uzmanlar “Caretta caretta’ları beslemeyin” uyarısında bulunuyor ama bunu dinleyen kim!
Denizde kendi halinde yaşayan kaplumbağaların bile dengesini bozmayı başardık ya, gerçekten bravo bize!
Ünlülerin gizli Bodrum mekanı
Çeşme’den sonra rotam Bodrum...
Benden önce giden arkadaşlarımla buluşuyorum. Konuştukları tek konu yemek yedikleri yerlerde kazıklanmaları! Yalıkavak Marina’da ‘Balıkçı Sait’e gidip 6 kişi balık yemişler, 1.800 TL ödediklerini anlatıyor. Bir diğeri “Nusret’te 4 kişiydik, 1800 TL ödedik, uçmuş bunlar” diyor.
SILA BODRUM’DA
Bodrum’un en güzel koylarından Gümüşlük’ün meşhur balıkçısı Mimoza, ona rakip olan Melengeç almış başını gidiyor...
Melengeç’te 4 kişinin ödediği para 1200 TL. Üstelik içinde balık yok! “E gitmeyin!” diyorum; cevap yok. Her seferinde bu mekanlara gidiyor, kazıklanıyor, söyleniyor, sonra yine aynı yere gidiyorlar. Bir nevi ‘ben de oradaydım’ hissiyatı herhalde, bilemedim!
O yüzden de Bodrum’da artık gizli kalmış yerler, salaş mekanlar revaçta. Pek çok ünlü de artık bilinen yerlere gitmektense bu alternatif mekanları tercih ediyor. Bitez’deki Bağarası bunlardan biri…
Ağaçların arasında, kendi halinde, hiçbir iddiası olmayan salaş bir mekan. Bizim gittiğimiz akşam ünlüler geçidi vardı. Engin Günaydın, Sarp Apak, Gülse Birsel ve Barış Arduç geldi. Ardından Sıla...
Kimse ne fotoğraf için yarıştı, ne onları rahatsız eden oldu, ne de göz hapsine aldı. İşte bu yüzden bu kendi halindeki mekanlar daha çok tercih ediliyor. Bakmayın, herkesin biraz huzura ihtiyacı var.
Beşiktaş esprileri bunalttı
Espri yapmak, birilerine takılmak iyi hoş da, dozunda olursa tabii...
Ama biz şakalaşmanın dozunu kaçırmakta bir dünya markasıyız! En son Sedef Orman’ı bunalttılar. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın eski eşi Sedef; çok eğlenceli, şaka kaldıran, twitter ve Instagram’da çok iyi makara yapan biridir. Ama sonunda onu da çıldırtmayı başardılar!
Her paylaştığı şeyin altına bir ‘yenge’ şakası, her yazdığının altına bir Beşiktaş esprisi yaparak iyice suyunu çıkardılar. Geçenlerde Twitter’da isyan ediyordu…
“Gençler beni çok yordunuz. Gerçekten kimseyi kırmak istemiyorum, heyecanınızı da anlıyorum ama her yazdığıma yok Sosa, yok Gomez!
Bi’ twitter keyfi bırakmadınız. Sırf BJK için beni takip edenler gidebilir mi lütfen, burası benim özel hesabım” demek zorunda kaldı.
Spor dünyasında böyle bir saçmalık var işte. Takımla olan derdini aile üyeleri üzerinden görüyor herkes.
Bu kez de Fikret Başkan’a ya da takıma bu yolla mesaj yollayacaklarını sanmışlar belli ki. İyi de bu çok saçma bir kafa. Kendinize gelseniz?
‘En güzel ben kandırıldım’ yarışı
Haftalardır televizyon ekranlarında aynı manzara var…
Koca koca adamlar programlara çıkıyor Fettullah Gülen tarafından nasıl etki altında kaldıklarını, nasıl kandırıldıklarını ballandıra ballandıra anlatıp anlatıp duruyorlar.
“En çok ben kandırıldım”, “vallahi çok güzel kandırıldım” diye diye anlatmalara doyamadılar! İnsan baktıkça, dinledikçe utanıyor ama onlar utanmıyor.
Bir gurur anıtı gibi ekrandalar hep. Komik olduklarının farkında da değiller. Ayıp be artık.
MAKARA
Güvendiğim dağlara kar yağdıranlar, hazır olun kaymaya geliyorum…
