“Türk televizyon tarihinin en büyük dizisi geliyor”

- Neden ‘Karaoğlan’ı filme almak istediniz?

Suat Yalaz, Karaoğlan’ı 1960’larda çizmeye başladı. Bugün 50’nci yılında. Dünyada 50 yıldır varolan nadir çizgi romanlardan biri. Günümüzün olduğu kadar geleceğin de kahramanı. Biz bu filmi, Türklüğün kötü bir şeymiş gibi olarak algılandığı dönemde yaptık. ‘Arapçılık’ dayatmasının göbeğinde yaptık. Türk, iyi bir şey, çok iyi bir şey.

- Milliyetçi misiniz?

Elbette! Vatanını seven herkesin olması gerektiği kadar milliyetçiyim. Dünyada kanın gövdeyi götürdüğü şu günlerde bu vatana sahip çıkmak, her şeyden önce bu toprakları bize armağan eden atalarımıza, Cumhuriyet’i bize armağan eden dedelerimize borcumuz.

- Neden çizgi romanı filme almak?

Şu anda dünya sineması da çizgi romandan besleniyor. Batman, X-Men gibi çizgi romanlar sinema ekranında. Türkiye de aynı noktaya gidiyor.

Müge Boz ve Volkan Keskin ‘Karaoğlan’da.

- ‘Karaoğlan’ yeni bir tartışma yaratır mı?

Öyle bir niyetimiz yok ama tartışmaların tam içinde; çünkü bir Türk’ü anlatıyor. Osmanlı’da da Türk ikinci sınıf vatandaştı. “Ecdadımız” denilen adamların neredeyse hepsinin annesi Hıristiyan. Hikâyenin geçtiği dönemde Türkler, İslamiyet’le yeni tanışıyor.

- Bu detayları ne kadar göreceğiz filmde?

Bu, dini bir film değil. Karaoğlan’ın dünyasını çizgi romanlardan ve eski filmlerden aldık ama farklı olarak tarihi gerçeklere oturttuk. Son dönemde “Türk tarihi Osmanlı’dan ibarettir” gibi bir algı oluştu. Oysa gerçekte Selçuklular da Oğuzlar da, Orta Asya da Türk tarihine ait.

“‘Fetih 1453’ kapıyı açtı”

- Filmin, 12 milyon TL’lik dev bir bütçesi var.

Dönem filmi olduğu için bütçe o kadar büyüdü. Koskoca bir Moğol, Selçuklu, Altınordu ve Gürcü ordusu var.

- Neden böyle dev bir prodüksiyon tercih ettiniz?

Türk sinemasının böyle filmlere ihtiyacı var. ‘Fetih 1453’ o kapıyı açtı ve yapımcılara cesaret verdi. Televizyonda da ilerledik. Eskiden daha düşük bütçeli diziler yapılıyordu. Yapımcılar bütçe ne kadar artarsa kalitenin o kadar yükseldiğini gördüler. Şimdi tüm dünyaya dizi film satıyoruz. Sadece ‘Muhteşem Yüzyıl’ bile birçok ülkeye satılıyor. Ülkenin tanıtımı açısından da bu çok faydalı.

Film için masraftan kaçınılmadı.

- Ama ‘Muhteşem Yüzyıl’ın yayından kalkması için de kanun teklifleri hazırlanıyor. Buna yorumunuz ne?

Onlar siyasi numaralar, o konu ayrı. Orada dizi film yapılıyor, ecdadımızla ne alakası var? ‘Muhteşem Yüzyıl’ın çıkış noktası İngiltere’de yayınlanan ‘Tudors’ dizisi, fakat orada “Vay! Ecdadımıza hakaret ediyorsunuz” diyen olmadı. Siyaset, sadece sanata bulaşmıyor, yatak odamıza kadar girdi. Kaç çocuk doğurmamız ve kürtaja kadar ne yapmamız gerektiği söyleniyor.

“MÜTHİŞ BİR AŞK HİKAYESİ”

- ‘Aşk ve Ceza’ dizisinden sonra iki yıl görünmediniz. Piyasa hareketliyken neden geri çekildiniz?

Bir yandan Karaoğlan’ı hazırlarken diğer yandan da çekimlerine önümüzdeki yıl başlayacağımız yeni televizyon dizimizin senaryo ve hazırlık çalışmalarını sürdürdük.

- Yeni dizinizle ilgili ayrıntı var mı?

Türk televizyon tarihinin en büyük dizisi olacak. Çok büyük bir aşk hikâyesi... 1912’de Selanik’te başlayıp 1922’de İzmir’de biten bir dizi. İlk sezonu Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne, ikinci sezonu Cumhuriyet’in kuruluşuna denk geliyor.

- İsmini koydunuz mu?

‘Ateş Altında Aşk.’

(05.12.2013 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)