Giriş
Financial Times Gazetesi’nde dün şöyle bir yazı vardı: “Putin, Türkiye ve NATO’yu birbirine düşürmek istiyor.” Dünyanın en saygın yayınlarından birinde çıkan bu yazı diyor ki; Rusya’nın hedefi Türkiye’yi Batı’daki müttefiklerinden koparmak.
Tespit kısmen doğru ama analiz tamamen yanlış. Neden mi? Kısaca arz edeyim...
Yahu 50 yıldır Avrupa Birliği kapısındayız. Bizden sonra başvuranlar üye oldu. Biz ise doğru dürüst tam üyelik müzakerelerine bile başlayamıyoruz.
Paris sokaklarında Fransız polisi gazeteci coplarken sessiz kalan Avrupa, Türkiye’de yakalanan teröristlerin insan hakları ihlalleri konusunda sayfalarca rapor yayınlıyor.
Suriyeli mülteciler iç savaştan kaçıp yaşama tutunmak için bindikleri botlarda can verirken; Batı, kapılarını sonuna kadar kapalı tutarken; Türkiye’deki Suriyeli mülteci sayısı milyonlarla ifade ediliyor.
Ve böyle bir dünyada Suriye meselesinin tek sorumlusu olarak Türkiye gösterildiği yetmiyormuş gibi çözüm adına da Avrupa, bir tek Türkiye’ye çağrı yapıyor. Türkiye’yi kana bulayan terör örgütüne Avrupa’nın göbeğinde çadır kurdurtuluyor.
Özdemir Sabancı’yı katleden teröristler 20 yıldır Avrupa sokaklarında ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Türkiye’de kanlı bir askeri darbe girişimi yaşanıyor, tanklar insanların üzerinden geçiyor, demokrasinin beşiği Batı dünyasından saatlerce tek bir kınama, lanetleme gelmiyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalayan teröristlerin başı yıllardır Amerikan Devleti’nin himayesinde, Amerika’da yaşıyor. “Teslim edin” diyorsun. Sözüm ona en yakın müttefikin mırın kırın ediyor.
Demem o ki, Türkiye’nin Batı’dan ve başta Amerika olmak üzere Batılı müttefiklerinden “kopma” eğilimi içinde olduğu yerinde bir tespit...
Ama bu eğilimin oluşma sebebi ne Rusya’dır ne de Putin... Merak ediyorsanız söyleyeyim: Batı’nın ta kendisidir!
